Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafça, davanın devamı süresince davaya konu takibin tedbiren durdurulması talep edilmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Temyiz uyuşmazlığı, ihtiyati tedbir isteminin reddi kararının bozulması istemine ilişkindir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu 'nun 21/02/2014 tarih 2013/1 E. 2014/1 K. sayılı ilamıyla ihtiyati tedbir talebiyle ilgili olarak temyiz yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir. O Halde, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararla ilgili olarak temyiz incelemesinin yapılamayacağı açık olup, davacı vekilinin temyiz talebinin reddi cihetine gitmek gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz taleplerinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmamalıdır. Somut olayda; dava, ödeme emrinin iptali talebi olup, dava konusu ödeme emirlerinin tahsil işlemlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı istenmiştir. İstinafa konu ihtiyati tedbir talebi davanın esasına ilişkin olup, yargılamayı gerektirdiği, yargılamayı gerektiren konuda ve nihai hüküm etkisini doğuracak mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gibi, 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağı düzenlemesi karşısında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği de gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    Ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmamalıdır. Somut olayda; davanın konusu kurumun ödeme emrinin iptali istemi olup, 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağının hüküm altına alındığı, bu düzenlemeye aykırı, ayrıca yargılamayı gerektiren konuda ve nihai hüküm etkisini doğuracak mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği de gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    Ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmamalıdır. Dava; ödeme emrinin iptali talebi olup, takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin istendiği, talebin yargılamayı gerektirdiği, yargılamayı gerektiren konuda ve nihai hüküm etkisini doğuracak mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gibi, karşı tarafın kamu kurumu olması karşısında hakkın elde edilmesinin imkansız hale gelmesi veya zorlaşmasının söz konusu olamayacağı, 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağı düzenlemesi karşısında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği de gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    Davacı vekilinin talep ettiği ihtiyati tedbir talebinin konusu dava konusu hakkında verileceğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine." karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Müvekkile 23.02.2022 tarihinde tebliğ edilen davalı Kurum tarafından, müvekkile Ömer Çelik mirasçısı sıfatıyla gönderilen ( S.S.Reyhan Konut Yapı Koop. Yönetim kurulu üyesi olduğu iddiası ile ) ödeme emrinin iptali talebi ile süresinde dava açılmıştır. -04.02.2022 tarih ve 39651512 sayılı takip kartı ile 2022/ 10024 icra takip numaralı, 2003/ 4 dönemine ait prim borcu için takip yapılmıştır. - 6183 sayılı yasanın 102. Maddesi uyarınca zamanaşımı 5 yıldır. Bu itibarla ödeme emrine konu olan sgk prim vb. borcu müvekkilim yönünden zamanaşımına uğramıştır. -Ödeme emrinden anlaşıldığı üzere borcun doğum tarihi Nisan 2003 aylarıdır. Ödeme emrinin tebliğ tarihi ise 23.02.2022 tarihidir. -Bu tarihten önce müvekkile gönderilen başkaca bir ödeme emri de yoktur....

    Somut olayda; davanın konusu kurumun ödeme emrinin iptali istemi olup, tedbiren takibin durdurulması istenmiştir. 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağının hüküm altına alındığı, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirmesi karşısında, davanın esasını çözer mahiyette ve hüküm etkisi doğuracak yönde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararı ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararlarının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle; 1)Davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b.3 maddesine gereğince KABULÜ ile; Ankara 8....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09.11.2022 NUMARASI : 2022/972 ESAS DAVA KONUSU : Ödeme Emrinin İptali (İhtiyati Tedbir) KARAR : Davacının Kuruma olan borçlarının tahsilli için gönderilen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Davacı asıl ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23.10.2008 Tarih, 2007/90 Esas ve 2008/592 Karar Sayılı kararı ile iflasına karar verildiği ve İstanbul 2....

    Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir. İhtiyati tedbir kural olarak paradan başka şeyler (haklar, taşınır ve taşınmaz mallar) hakkındaki davalarda alınır. İhtiyat tedbirde çekişmeli ve bu nedenle dava konusu olan şey (mesela, taşınır veya taşınmaz bir mal) hakkında önleyici nitelikte tedbir alınır. Ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmamalıdır. Somut olayda; dava, ödeme emrinin iptali talebi olup, takip işlemlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı istenmiş, mahkemece tedbir kararı verilmiş, davalı vekilinin itirazı üzerine kaldırılmıştır....

    Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. 6100 sayılı HMK'nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir....

    Somut olayda davacı ödeme emrinin iptalini talep etmiş olup, gecikme nedeniyle ciddi bir zararın meydana geleceğine, ya da hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağını destekler kanıt sunmamıştır. Davada, kanıtlar da toplanmamış olup, ihtiyati tedbirin davacının sonuç talebinin gerçekleşmesi sonucunu doğuracak bir biçimde verilmesinin mümkün olmadığı, 6100 sayılı HMK'nın 389'uncu maddesine göre tedbir koşullarının somut olayda bulunmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle, "1- Davacı vekilinin İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE," karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

    UYAP Entegrasyonu