Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece kısa kararda davanın kabulü yönünde hüküm kurulduktan sonra 4 kalem eşya tek tek belirtilerek üzerlerindeki haczin kaldırılması kararlaştırılmış; ancak, bu sırada dava konusu hacizli koltuk takımından hiç bahsedilmemiştir. Oysaki 1086 sayılı HUMK’nun 388/son (6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi) uyarınca, hükmün sonuç kısmında, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Gerekçeli kararda ise dava konusu hacizli eşyaların tamamı üzerindeki haczin kaldırılması kararlaştırılmıştır. Kısa karar ve gerekçeli karar arasındaki çelişki de hükmün infazı sırasında bir tereddüdün oluşmasına neden olmuştur ve bu durum bozma nedenidir....

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Mahkemelerinin 23/05/2016 tarihli ara kararı ile dava konusu haczin dayanağı ödeme emri ile ödeme emrinin tebliğine ilişkin belgelerin istenildiği davalı idarenin 27/06/2016 tarihinde ara kararına cevaben verdiği yazı ve eki belgelerin incelenmesinden hacizden önce düzenlenmiş ve usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunmadığı, hacizden sonra … sayılı ödeme emrinin düzenlendiği ve 22/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından, ödeme emri tanzim ve tebliğ edilmeden haciz uygulanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu haciz kaldırılmıştır. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir....

      Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkiline kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığını, ödeme emrinin müvekkiline aynı elden tebliğ edildiği ve yine aynı gün takip kesinleşmeden emeli maaşına haciz için muvafakat alındığını ve emekli maaşının aylık 2.000,00 TL'si üzerine haciz konulduğunu, haczin kaldırılması için müvekkilinin .... İcra Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasından İcra memur muamelesini şikayet yoluna başvurduğunu ve .... İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/598 Karar sayılı kararı ile haczin kaldırıldığını, kararın istinaf edilmemesi üzerine 27/04/2021 tarihinde karırın kesinleştiğini, müvekkilinin maaşından toplam 25.000 TL kesinti olduğunu, avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesi gerektiğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı. Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görüldü. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava; .......

        Limited Şirketinin prim borcundan dolayı tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zamlarına ilişkin 2001/112 takip sayılı ödeme emrinin iptali, borçlu olmadığının tespiti ile 2009/982 takiple davalı Kurumdan almış olduğu yaşlılık aylıklarına konan maaş hıaczinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, haczin iptali ile davacının fazla talebinin reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 16/04/1999 tarihinden itibaren .. Limited Şirketinin ortağı olup, hissesinin tamamını 10/12/2001 tarihinde Noterde bir başkasına ...'a devrettiği devir işleminin 15/01/20052 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilidği, şirketin 1999/12-2000/4-12 dönemine ait prim ve gecikme zammından dolayı 19/02/2001 tarih ve 2001/12 sayılı ödeme emrinin Berkay Limited Şirketine 19/02/2001 tarihinde tebliğ ile 23/02/2001 tarihinde haciz tebliğ edildiği, davacı adına son çalıştığı ......

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, Kuruma dava dışı şirketin prim borcundan sorumlu olmadığının tespiti ile bu borç sebebiyle hususi aracına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, kararında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı avukatının sair, davalı Kurum avukatının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2) Davacı, dava dışı ... Mermer San. ve Tic. A.Ş.'...

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/535 Esas, 2014/579 karar sayılı ilamı ile, hacze konu olan ve borçlu adına kayıtlı tapu hissesinin iptali ile davacınında aralarında bulunduğu kişiler adına tesciline karar verildiği, bu kararın 08.12.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tapu iptal ve tescil ilamında ihtiyati haczin kaldırılmasına dair hüküm bulunmadığından ve ihtiyati haciz ödeme emrinin tebliği üzerine daha sonradan kesin hacze dönüştüğünden 10.07.2012 tarihli haczin kaldırılmasına dair talebin yerinde olmadığı anlaşılmakta ise de, yukarıda belirtilen tapu iptal ve tescil ilamı ile taşınmazın mülkiyeti davacınında aralarında bulunduğu kişilere geçtiğinden, tapu iptal ve tescil ilamının kesinleşmesinden sonra, takipte borçlu sıfatı bulunmayan davacıya ait hisse üzerine yeniden haciz konulması mümkün olmadığından, şikayete konu taşınmaz üzerine 17.07.2017 tarihinde konulan haczin kaldırılması gerektiği düşüncesi ile çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir....

            İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Aynı amme alacağına istinaden davacının maaş hesabı üzerine konulan önceki tarihli haczin, Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, dayanağı olan ve davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin tebliğinin usulüne uygun olarak gerçekleştirilmediği gerekçesiyle kaldırıldığının anlaşıldığı olayda, belirtilen karar üzerine davacı hakkında düzenlenen ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliği sağlanmadan yeniden haciz tatbik edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu haciz kaldırılmıştır. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir....

              İcra takibi kesinleştiği takdirde ödeme emirlerinin konusu olan ve ödenmeyen kamu alacağının cebri icra yolu ile tahsil edileceği açık seçiktir. 06.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 5198 sayılı Yasaya göre 506 sayılı Yasanın 80. maddesine göre takip ve tahsili gereken alacakların bu kanun gereğince bağlanan gelir ve aylıklardan haczedilebileceği hükme bağlanmıştır. Mahkemece, davacının 6183 sayılı Yasanın 58. maddesine göre gönderilen ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süreyi geçirdikten sonra iş bu davayı açmış olmasına, takip kesinleştikten sonra da menfi tespit davası açılmasına kanunen cevaz verilmemiş olmasına, işyeri bildirgesinin de zaten işveren vekili olarak düzenlenmiş olmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. (HGK.'nun 24.03.2004 tarih ve 164 E., 170 K., sayılı kararları da bu yöndedir.)...

                (Danıştay VDDK, 19/01/2022, E:2020/853, K:2022/17) Olayda, Danıştay Dördüncü Dairenin 26/03/2019 tarih ve E:2017/1638, K:2019/2358 sayılı kararıyla, Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararının haczin … tarih ve … sayılı ödeme emrinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrası onanmış, haczin … tarih ve … sayılı ödeme emrinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrası ise "Mahkemece davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriği vergi borçlarına ilişkin ihbarname tebliğinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na göre yapılması gerekirken 7201 sayılı Kanuna göre yapılmasının yasaya uygun olmadığından bahisle dava konusu haciz işleminin anılan ödeme emrinden kaynaklanan kısmının da iptaline karar verilmiş ve bu kararın kaldırılması istemiyle yapılan istinaf başvurusu Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesince reddedilmiş ise de; davacı tarafından, … tarih ve … sayılı ödeme emri ile birlikte … tarih ve … sayılı ödeme emrinin de iptali istemiyle … Vergi Mahkemesinin E:… sayılı...

                  Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu