Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen usulsüz tebligat şikayeti ve imzaya itirazda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; usulsüz tebligat şikayeti ve imzaya itirazın kabulü ile takibin borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı temlik alan alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ ve ÖDEME EMRİNİN İPTALİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkile mernis adresine ödeme emrinin gönderildiğini, haberi olmadığını, 21/08/2020 tarihinde banka hesabına haciz konulması neticesinde icra dosyasından haberdar olduğunu, takibe dayanak senet incelendiğinde borçlulardan Akse İnşaat'ın bulunduğunu bunun dışında başka bir taraf belirtilmediğini, müvekkilin senede-borca bağlayacak ise TC kimlik numarasının, adres bilgilerinin senet metninde yer almadığını belirterek takibin ve ödeme emrini iptalini talep ve dava etmiştir....

    No:14/18 Kadıköy/İstanbul'' olarak bildirilmiş olduğunu, ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin de bu adres olup, taraflar tacir olmadığı için sözleşmede yazılı adreslerin taraflar arasında çıkan hukuki ihtilafta mutlak zorunlu adres kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacının yerleşik olmadığı bir adresi adres kayıt sistemine kaydettirip ihtarname cevabında da bu adresi bildirip daha sonra usulsüz tebligat iddiasında bulunmasının kötü niyet göstergesi olduğunu, icra dosyası ve davacının son yaptığı işlem olan ihtarname cevabı incelendiğinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmediğinin görüleceğini, mahkemece cevap dilekçeleri dikkate alınmadan yeterli inceleme yapılmadan karar verildiğini, ayrıca davanın açılmasına taraflarınca sebebiyet verilmediğinden aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti yükletilmesinin de HMK gereği mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    No:1 Çanakkale adresine tebliğe çıkartıldığını ve ödeme emrinin aynı adrese tebligat kanunu'nun 35.maddesine göre usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini, 23.12.2019 tarihinde şirketin İsmetpaşa Mah. Onurcan Sok....

    Blok No. 72 İç Kapı No: 14 Mamak/Ankara" olduğunu, ödeme emrinin ise "Hasandede Köyü Merkez/Kırıkkale" adresinde muhtar aracılığı ile tebliğ edildiğini, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, mahkemece, tebligatın usule uygun olduğu gerekçesi ile bu yöndeki reddine, davacının imzaya itirazının da süre yönünden reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 168/4- 5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya ve yetkiye itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Davacı borçlunun icra mahkemesine başvurusu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz niteliğinde olup, takip şekli itibariyle tüm hususların yasal hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmektedir....

    Somut olayda borçluların, dava dilekçesinde takip dayanağı çekte tahrifat yapıldığı, çekin teminat senedi olduğu ve borcun bulunmadığı iddiası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini birlikte ileri sürmesi ve yerel mahkemece ilk verilen kararın istinaf incelemesinde Bölge Adliye Mahkemesi’nce usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilip, daha sonrasında diğer borca itirazlar hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle ortadan kaldırılmasına rağmen kaldırma kararı sonrası gerek İlk Derece Mahkemesince gerek Bölge Adliye Mahkemesince, iş bu usulsüz tebligat şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Vakfıkebir İcra Müdürlüğünün 2020/45 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığını, takip uyarınca müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, söz konusu ödeme emrinden 25.02.2020 tarihinde haberdar olunduğunu, bu nedenle ödeme emrinin tebliğ tarihinin bu tarih olarak düzeltilmesi gerektiğini, öte yandan takipte talep edilen işlemiş, işleyecek faiz miktarı ile faizin türüne yönelik itirazlarının bulunduğunu ileri sürerek usulsüz tebligat şikayeti uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine, faize yönelik itirazlar uyarınca takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin usule uygun şekilde tebliğ edildiğini, takipte istenilen faizin türü ve miktarının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile tebligatın iptaline karar verildiği görülmektedir. Usule aykırı tebliğin hükmü, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 53. maddesinde düzenlenmiştir....

        23.09.2020 tarihinde yeniden bir ödeme emri düzenlendiğini, bu ödeme emrinde asıl alacak miktarının 691.718,20 TL, işlemiş faizin 47.425,34 TL olarak değiştirildiğini, birinci ve ikinci ödeme emrinin müvekkili şirketin adresine gönderildiğini ancak tebliğ edilemeyerek son düzenlenen ödeme emrinin normal tebligat yapılmadan müvekkili şirketin adresine Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca tebliğ edildiğini, alacaklı tarafın sehven ve maddi hata kelimelerini kullanarak alacağın 69.178,20 TL’nin üzerindeki kısmından feragat ettiğini, icra müdürlüğünce azaltılan talebi yeniden artırarak yeni bir ödeme emri düzenlenip tebliğe çıkartılmasının yasaya aykırı olduğunu iddia ederek 23.09.2020 tarihli ödeme emrinin iptaline, Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulsüzlük nedeni ile iptaline, tebliğ tarihinin 16.04.2022 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          İcra Müdürlüğünün 2020/2170 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin 04/08/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 21/08/2020 tarihinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, borçlunun takipten 20/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu belirterek takibe itiraz ettiği, icra müdürlüğünce 24/08/2020 tarihli karar ile icra müdürlüğünün usulsüz tebligat iddiasını inceleme görevi bulunmadığı gerekçesiyle itirazı reddettiği görülmüştür. Dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına da dayanılmış olup, HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davanın usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazın reddine ilişkin icra memur işlemini şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekir....

          UYAP Entegrasyonu