Ancak, davacı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise, imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddedilebilmesi için öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayeti ön sorun olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olduğu tespit edildiği takdirde usulsüz tebliğ şikayeti ve dava süre yönünden reddedilmelidir. Tebliğin usulüne uygun olmadığı ve davanın TK'nın 32. maddesi uyarınca öğrenmeden itibaren yasal süresi içerisinde açıldığının tespit edilmesi halinde ise, ödeme emrinin tebliğ tarihi düzeltilerek davacının imzaya ve borca itirazları değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmelidir....
ve tamamına açıkça itiraz ettiğini, müvekkilinin ikamet adresinin Osmaniye İli olup yetkili icra dairesinin Osmaniye İcra Daireleri olduğunu belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, gecikmiş itirazlarının kabulüne ve Mersin 5.İcra Dairesinin yetkisizliğine, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Giresun İcra Müdürlüğünün 2018/24577 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlandığını, takip uyarınca gönderilen ödeme emrinin müvekkilinin yurt dışında olduğundan bahisle iade edildiğini, daha sonrasında müvekkilinin mernis adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapıldığını, söz konusu tebligatın usule aykırı olduğunu, zira müvekkilinin yurt dışında olduğunun belirlenmesi sonrasında mernis adresine tebligat yapılamayacağını, müvekkilinin tebliğ işleminden 26.05.2021 tarihinde E-Devlet şifresi alması nedeniyle haberdar olduğunu, bu durumun ödeme emrinin iptalini gerektirdiğini ileri sürerek davanın kabulü ile müvekkiline gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiş duruşmalara iştirak etmemiştir....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin davacıya Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi gereğince değil, 21/1 maddesi gereğince tebliğ edildiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre mernis adresine usulüne uygun tebligat yapılmadığını iddia ettiğini, talebin öncelikle bu yönden reddi gerektiğini, ayrıca yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunu, komşunun isminin İsmail Turalıoğlu olduğunun anlaşıldığını, ayrıca aksi düşünülse dahi posta memurunun yazısının okunaklı olmaması nedeniyle tebligatın usulüne uygun olmadığına karar verildiğinden müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16. maddesi ve T.K.'nun 21/1. maddesi uyarınca açılmış, usulsüz tebligat şikayeti davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun 10 örnek ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ve usulsüz tebliğden 14.04.2014 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ödeme emri tebligatının usule uygun olduğu belirtilerek istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair başvurusu İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayet mahiyetindedir....
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; itirazın iptali davasında vekille temsil edildiğini, yetki itirazının alacaklı tarafından kabulü üzerine takip dosyasının yetkili icra dairesine gönderildiğini, yeniden çıkarılan ödeme emrinin vekili varken asile tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek ödeme emrinin iptaline, aksi kanaatte ise tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 24.03.2022 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; İstanbul 28. İcra Dairesi 2019/14664 E sayılı dosyasına itirazın doğrudan asil tarafından yapıldığını, ... İcra Dairesinde başlatılan takipte borçlunun vekili olduğunun taraflarınca öğrenilmesinin mümkün olmadığını, ödeme emrinin Tebigat Kanunu'na uygun bir şekilde borçluya 16.03.2022 tarhinde tebliğ edildiğini ve takibin kesinleştiğini belirterek şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. III....
"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen usulsüz tebligat şikayeti ve imzaya itirazda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; usulsüz tebligat şikayeti ve imzaya itirazın kabulü ile takibin borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı temlik alan alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ ve ÖDEME EMRİNİN İPTALİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkile mernis adresine ödeme emrinin gönderildiğini, haberi olmadığını, 21/08/2020 tarihinde banka hesabına haciz konulması neticesinde icra dosyasından haberdar olduğunu, takibe dayanak senet incelendiğinde borçlulardan Akse İnşaat'ın bulunduğunu bunun dışında başka bir taraf belirtilmediğini, müvekkilin senede-borca bağlayacak ise TC kimlik numarasının, adres bilgilerinin senet metninde yer almadığını belirterek takibin ve ödeme emrini iptalini talep ve dava etmiştir....
Sayılı dosyasıyla tasarrufun iptali davası açılmış olduğunu bu nedenle iptali istenen tebligata ilişkin yapılacak şikayetin kamu düzeninden ve süresiz şikayete tabi olacağını bir diğer deyişle hukuka aykırı uygun olmayan bir işlem nedeniyle icrai faaliyetler tesis edilmiş yasanın koruduğu ayni haklara ilişkin dava açılmış olduğunu, tüzel kişiler bakımından Tebligat Kanunu'nun 21. Maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığını, tebligat Kanunu'nun 21. Maddesinin uygulanabileceği düşünülse dahi Tebligat Kanunu'nun 12. Ve 13. Maddelerindeki silsilenin takip edilmesi gerektiğini bu nedenlerle mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak şikayetin kabulüne, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği ve hacizlerin kaldırılması şikayetlerine ilişkindir. HMK.'...
No:1 Çanakkale adresine tebliğe çıkartıldığını ve ödeme emrinin aynı adrese tebligat kanunu'nun 35.maddesine göre usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini, 23.12.2019 tarihinde şirketin İsmetpaşa Mah. Onurcan Sok....