Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, şikayete konu ödeme emrinin ise tebligat yönetmeliğinin ilgili maddelerine göre bir işlem yapılmadan tebliğ edilmeye çalışıldığını, müvekkili adresinin Bayrampaşa İstanbul olduğunu, İİK 50. maddenin atfıyla HMK'nun ilgili maddeleri gereği icra takibi borçlunun ikametgâhında yapılması gerektiğini, icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, yetkili icra dairesinin Bakırköy İcra Daireleri olduğunu, müvekkilinin dosya alacaklısına karşı borcu bulunmadığını, beyanlarla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, kötü niyetli açılmış olan takibin %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, süresiz şikayete tabi usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin tebliği tarihinin düzeltilmesini talep etmiştir....
AŞ’ ne ait prim borcuna ilişkin ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafından 23.03.2010 tarihinde ödeme emrinin iptali talebi ile eldeki davanın açıldığı, ancak dosyada dava konusu ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihin net olmadığı, bozma ilamından önce verilen ilk kararda ve bilirkişi raporlarında ise değişik tarihlerin tebliğ tarihi kabul edildiği anlaşılmakla; Ödeme emrinin hangi tarihte tebliğ edildiği açık ve net bir biçimde belirlenmeli, bu kapsamda davalı Kurumdan aslı celbedilen 12.03.2010 kaşe tarihli ancak tebellüğ tarihi içermeyen Tebliğ Alındı belgesi ile, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde ibraz edilen ve aynı bilgileri içermekle birlikte sağ üst köşede el yazısı ile sadece 16.03.2010 tarihinin olduğu Tebliğ Zarfı arasındaki çelişkilerde açıklığa kavuşturulup, öncelikle davanın 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde belirtilen yedi günlük hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı irdelenerek, varılacak sonuca göre hüküm tesisi gerekmektedir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2021 NUMARASI : 2021/67 Esas - 2021/100 Karar DAVA KONUSU : Ödeme Emrinin İptali KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Türker Kablo San. Tic. A.Ş'nin 2003 yılı 4. Ay ile 2004 yılı 8. Ay arası ödenmediği iddia edilen prim borçları için yönetim kurulu üyesi olan müvekkiline 19.03.2021 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, ödeme emirlerinde bildirilen takiplerin yasaya aykırı olduğunu belirterek ödeme emri ve takiplerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacının yerleşim yeri adresine çıkartılan tebligatın adreste tanınmadığından bahisle 27/08/2019 tarihinde bila tebliğ iade olduğu, alacaklı vekilinin talep açarak mernis adresine TK 21/2 maddesine göre ödeme emrinin gönderilmesini istediği, 25/10/2019 tarihinde TK 21/2 maddesine göre davacının mernis adresine ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, tebligat parçasının incelenmesinde TK 21/2 maddesine göre tebliğ yapılması hususunun şerh düşüldüğü, davacının TK 10....
Yapılan incelemede; davaya konu ödeme emrinin 2019082666XQy0000002 ana dosya numaralı olduğu, anılan ödeme emrinin iptali için idari yargıda açılan dava sonucunda Samsun Vergi Mahkemesi'nin 2019/484- 811 E ve K sayılı kararı ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmüş, ancak anılan idari yargı kararının kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamamıştır (Dosyada mevcut Samsun BİM 2. Vergi Dairesi'nin 2020/5- 110 E ve K sayılı kararı, başka bir ödeme emrinin iptali talebine ilişkindir). Bu duruma göre; ödeme emrinin iptaline ilişkin idari yargı kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, iptal kararının kesinleşmiş olması halinde, davanın konusuz kalması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması (Y. 4....
Ödeme emrinin içeriğinin idari para cezası olması başlıbaşına iptaline yönelik davanın idari yargıda görülmesini gerektirmez. 5510 sayılı Yasa'nın 102.maddesindeki prosedüre uygun bir biçimde idari para cezasının iptali halinde ödeme emrinin dayanağı kalmayacağından iptali gerekir ise de anılan prosedüre uygun bir biçimde itiraz edilmez veya dava açılmaz ise idari para cezası kesinleşeceğinden ilgilinin ödeme emrine itiraz halinde borcun yasal dayanağının bulunmadığı yönündeki savunması dinlenilmez. Yapılacak iş, idari para cezasına karşı süresinde itiraz edilip edilmediği, itiraz ile ilgili bir karar olup olmadığı ve var ise davacıya tebliğ tarihi Kurumdan sorulmalı, idare mahkemesinde dava açılıp açılmadığı araştırılmalı, ... SCM 2012/500 D. İş ( Kapatılan Ula SCM 2011/125 D.İş ) sayılı dosyanın akıbeti sorulmalı, idari para cezasına karşı iptal davası açılmış ise sonucu beklenmeli ve ödeme emrinin iptali istemi hakkında bir karar verilmelidir....
İcra Müdürlüğünün 2011/10368 esas sayılı takip dosyasında ödeme emrinin davalılara tebliğ edildiğini gösterir tebligat parçasına rastlanmadığından, ödeme emrininin davalılara tebliğ edildiği tarihi gösterir tebliğ belgelerinin evraka eklenip gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verildiği, davalı ...’a ödeme emrinin tebliğ belgesinin gönderildiği ancak ....’ne ödeme emrinin tebliğ edildiğini gösterir tebligat parçasının gönderilmediği anlaşıldığından ödeme emrininin davalı ....’ne tebliğ edilme tarihini gösterir tebliğ belgesinin evraka eklenip gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Şti'nin müdürü olması nedeniyle 2016/39053 takip numaralı, 17.10.2018 tarihli ve 113.478,78-TL bedelli ödeme emirleri gönderildiğini, ödeme emrinin davacı ...'ye 22.10.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, aynı ödeme emrinin davacı Alper Alpaydın'a ise 30.10.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, gönderilen ödeme emrinin iptali amacıyla 01.11.2018 tarihinde başvuru yapıldığını, davalı kurum tarafından taleplerinin red edildiğini, ödeme emirlerinin usule aykırı olduğunu, davaya konu olan alacağın davacılar açısından zamanaşımına uğradığını, ödeme emirlerinin iptalini istemiştir. II-CEVAP: Davalı Kurum vekili, davanın reddini istemiştir. III-MAHKEME KARARI: A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, “davacılardan Ayfer'in 12.01.2000-18.04.2002 tarihleri arasında dava dışı şirketin yönetim kurulu üyesi ve şirkette %50 oranında ortaklık payının bulunduğu, davacılardan...'...
A)-İdari para cezalarına yönelik ödeme emirlerinin iptali istemi bakımından; 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....
Davacı bu adreste resmi kayıtlara göre 08/02/2017 tarihinden beri oturmaktadır. 103 davetiyesi bu adrese gönderilmiş, bila ikmal dönünce de Tebligat Kanunu 21/2.maddeye göre 15/09/2017 tarihinde tebliğ işlemi gerçekleştirilmiştir. Tebliğ tarihi itibarıyla adresin mernis adresi olduğu hususunda bir tereddüt söz konusu değildir. Ancak, dava dilekçesinde davacı oturduğu adresi Battalgazi Mah. 314 Sok. No:1- 3 adresi olarak belirtmiştir. Ödeme emri de bu adrese gönderilmiştir. Tebligat Kanunu 10.maddeye göre tebligat bilinen adreste yapılır, şayet bilinen adreste tebliğ işlemi gerçekleştirilmezse mernis adresi bilinen adres olarak kabul edilir ve tebligat buraya aynı kanunun 2.fıkrası çerçevesi içerisinde yapılır. Somut olayda dava dilekçesi, takip talebi ve ödeme emrinin tebliğ edildiği adres birlikte değerlendirildiğinde, artık bilinen adresin mernis adresi olarak kabulü icra dosyasındaki verilerle bağdaşmaz hale gelmiştir....