Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyasına ödeme emrinin davacının mirası reddettikten sonraki tarihte gönderildiğini ancak itiraz süresinde olmadığından kabul görmediğini ve haciz işlemlerine devam edildiğini, gelinen bu noktada davacının ... Batı İcra Dairesi 2015/47659 E. Sayılı dosyasına ilişkin Türkiye Halk Bankasına karşı herhangi bir borcu olmadığının tespiti için iş bu menfi tespit davasını açma zarureti doğduğunu, Hükmen redde ilişkin davanın davalısının da iş bu davada da davalı ve alacaklı olan Türkiye Halk Bankası olduğunu, söz konusu takipte davalı bankanın davacının 28/09/2017 tarihinde mirasın hükmen reddedildiğini bildiğini, kendisine gerekçeli karar tebliğ olduğunu ve dosyanın kesinleştiği halde kendisine ödeme emri gönderdiğini, bu durumun davalının açıkça kötüniyetle hareket ettiğini gösterdiğini beyan etmiştir....

    KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine davalı kurum tarafından 2011/40719 ve 2011/133872 dosya numaralı ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ödeme emrinin davacının ortağı olduğu dava dışı Keleşler Ticaret Day. Tük. Mal. Kuyum. Mob. Tur. İnş. Ltd Şti.nin davalı kuruma olan borçlan nedeniyle iş bu şirketten tahsil edilemeyen prim alacakları nedeniyle kanuni temsilci sıfatı ile davacıya ödeme emri gönderildiğini, öncelikle davalı kurum alacağı zaman aşımına uğradığını, kurum alacağının en uzun zaman aşımı 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, ödeme emrinden anlaşıldığı gibi prim alacakları vadelerinin 2009 yılında başladığını, bu yüzden ödeme emrinin ve takibin iptali gerektiğini, davacının herhangi bir yasal borcunun olmadığının tespitine, zaman aşımı nedeniyle davacıya gönderilen hukuka aykırı ödeme emirleri ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 Sayılı Kanunun'un 79.Maddesi gereğince açılmış menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı idare tarafından 12.6.2006 tarihinde tebliğ edilen 25.5.2006 tarihli haciz ihbarnamesi gereğince davalı idareye 19.211.245,40 TL borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, 25.5.2006 tarihli haciz bildiriminin davacıya 12.6.2006 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının süresi içinde itiraz etmemesi nedeniyle hakkında ödeme emri düzenlenerek 14.9.2006 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emrinin iptali için açılan davanın ... 2.Vergi Mahkemesinin 2006/946 Esas sayılı kararıyla reddedildiğini belirterek bu davanın da reddini savunmuştur....

      Dosya kapsamı incelendiğinde, dava dışı limited şirkete ait 1999/6-2000/5 dönemleri ve arasına ilişkin prim ve ferilerine ilişkin borç ile 2000/3 dönemine ait idari para cezası içerikli toplam dört adet ödeme emrinin düzenlenerek şirket müdürü olduğundan bahisle davacıya tebliğe çıkarıldığı, 2000/1-5 dönem ve arasına ilişkin 2000/1907 nolu ödeme emrinin davacıya 21.06.2000 tarihinde tebliğ edildiği, davacının bu ödeme emri için 28.06.2000 tarihinde mal beyanında bulunduğu, diğer 3 adet ödeme emrinin davacıya tebliğ edilmediği, davacının işbu dava ile ödeme emirlerinin tebliğinin 25.09.2009 olduğunun tespiti ve iptali ile maaşına konulan haczin iptalini talep ettiği, mahkemece, 133/500 oranında şirket ortağı olan davacının 03.03.1999 -02.12.1999 tarihleri arasında şirket müdürü olduğu, 1999/6-11 arası dönemden sorumlu olduğu, 1999/12-2000/5 dönemleri arasından ise hissesi oranında sorumlu olduğu, 21.06.2000 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edilmesi ve davacının 28.06.2000 tarihinde mal beyanında...

        esas sayılı dosyasında ödeme emrinin usulsuz olarak tebliğ edildiği bildirilerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 26.05.2021 tarihi olarak düzeltilmesi karar verildiği , bu şekilde davacıların icra dosyasına yaptıkları borca itirazın süresinde yapılmış olduğu ve itiraz nedeni ile takibin durmasına karar verildiği, bu işlemin yargılama sırasında meydana geldiği , bu şekilde menfi tespit davası konusuz kalmış olduğundan konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava yargılama sırasında konusuz kaldığından ve davanın açılmasına davalı sebep olduğundan yargılama giderlerinin ve davacı kendisini vekille temsil ettiğinden vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.( Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 23.06.2011 tarih 2010/14405-2011/8406 ,11.04.2006 tarih 2005/8812-2006/2789 , Yargıtay 11....

          Eldeki davada, dairemizin Bozma ilamı ile; “…..öncelikle davacının HMK’nın 31’inci maddesi kapsamında talebi açıklattırılmalı, bu kapsamda, hacizlerin kaldırılması ve kurumca kendisi hakkında başlatılan takiplerin iptali istemine ilişkin olarak, davacının 1999 ve 2000 yıllarına ait olduğunu borçların dayanak ödeme emirleri olup olmadığı hususu ile talebinin menfi tespite mi yoksa ödeme emrinin/emirlerinin iptali istemine yöneldiği hususu belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir....

            adına düzenlenmiş ve anılan Yasanın 58. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin ya da başlatılmış bir icra takibinin bulunmaması karşısında davacı ... yönünden dava menfi tespit davasıdır. Bu nedenle, davacı ... açısından tespit yönünde karar verilmesi gerekirken söz konusu davacı hakkında da ödeme emrinin iptaline karar verilmesi isabetli değildir. Kabule göre de; dava konusu her iki ödeme emrine konu borç dönemi 2002/7-2004/8 aylar olduğu halde 2015/20456 takip nolu ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle iptaline, 2015/20457 takip nolu ödeme emri yönünden ise davanın reddine hükmedilmesi hatalıdır. Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

              III-MAHKEME KARARI: A-İLK DERECE MAHKEME KARARI Davaya konu takip dosyalarından davacı şirket adına düzenlenmiş ödeme emirlerinin en sonuncusunun 2009 yılında davacı şirkete tebliğ edildiği ve takiplerin kesinleşmiş olduğu, 6183 sayılı yasada da İcra İflas Kanununda tanımlandığı şekilde bir menfi tespit davası düzenlenmediği, kesinleşmiş ödeme emirleri için menfi tespit davası açılamayacağı, davacı şirketin talebinin hukuka uygun olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Asıl Dava, kurumca re'sen tahakkuk ettirilen fark işçilik nedeniyle prim ve gecikme zammı borcunun ve aynı borcu nedeniyle kurumca gönderilen ödeme emrinin iptali ile Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti, birleşen dava ise Kurumca tanzim edilen idari para cezası konulu ödeme emrinin iptali ile Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

                  adına Konya Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesinde de borca itiraz davası açtıklarını, davalının birden fazla dava açılmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek müvekkiline gönderilen ödeme emrinin iptaline ve müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davacının dava dilekçesinde menfi tespit ve ödeme emrinin iptalinden bahsettiğini, ancak bu davaların farklı mahkemelerde açılması gerektiğini, menfi tespit davasının tarafların tacir olup olmamasına göre Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret mahkemesinin görevine girdiğini, ödeme emrinin iptali talebinin ise İcra Hukuk Mahkemesi'nin görevine girdiğini, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacının davasını ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu