Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, Kurumca tanzim edilen idari para cezası konulu ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

    Nitekim bu husus HGK'nın ile 30.06.2020 tarihli ve 2018/10-1022 E., 2020/496 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır. 28. Yeri gelmişken belirtilmelidir ki 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesinin 1. fıkrasında ödeme emrine itiraz için öngörülen 7 günlük sürenin HGK'nın 15.10.2019 tarihli ve 2017/21-243 E., 2019/1061 K. ile 30.06.2020 tarihli ve 2018/10-1022 E., 2020/496 K. sayılı kararlarında da benimsendiği üzere hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır. Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle def'î değil itiraz olup sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir ve re'sen göz önünde tutulur. 29. Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayanılarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup ”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni de ileri sürülemeyecektir....

      Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....

        Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunludur....

          Yukarıdaki açıklamalar ışığı altında inceleme konusu davada, Mahkemece, Sulh Hukuk Mahkemesi ile idari yargıda açılan davaların hangi tarihlerde kesinleştiği araştırılarak süresinde dava açılıp açılmadığı tespit edilmeli, davaya konu olan dönemler belirlenerek, yani ödeme emri gönderilmeden gerçekleştirilen yersiz hacze ilişkin dönemler ile 17.02.2014'te tebliğ edilen ödeme emrinin dönemleri tespit edilerek haciz tarihinden itibaren haczin kaldırılması istemi ile ödeme emrinin iptali istemlerinin her ikisinin de ayrı ayrı değerlendirilmesi suretiyle yersiz haczin kaldırılması ve ödeme emri iptali talepleri hakkında dönemleri de gösterilerek ayrı ayrı karar verilerek bu açıklamalar doğrultusunda davacının sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespiti gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

            Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde, davacının talebinin, dava dışı şirket adına düzenlenen ve şirketin 2015/9. ayına ilişkin prim ve işsizlik sigortası prim borçları ile gecikme zamlarını ihtiva eden dava konusu ödeme emrinin iptalini istemine ilişkin olduğu anlaşılmakta ise de; dosya kapsamında davacı adına düzenlenmiş ödeme emri olmadığı belirgin olmakla, iş bu eldeki davanın menfi tespit istemli dava olduğu gözetilmek suretiyle, menfi tespit davası olarak değerlendirilmesi gerektiği hususu gözetilerek bu kapsamda yapılacak yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve .... Bölge Adliye Mahkemesi 10....

              Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

                "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. İncelenen dosyada; ... Gıda İnş.Paz.Ltd. Şti.’ 'ne ait prim borcu için ödeme emrinin şirket adına düzenlendiği, sonradan el yazısı ile davacının isminin de şirket yetkilisi olarak dahil edildiği, tebligatın davacıya çıkarıldığı, davacı tarafından süresinde dava açıldığı anlaşılmıştır....

                  İş Mahkemesi'nin 2016/563 Esas ve 2017/132 Karar sayılı dosyamız arasına celp edilmiş incelenmesinde; davacısının T3, davalısının T1 olduğu, dava konusunun ödeme emrinin iptali talebine ilişkin olduğu, mahkemece 30/03/2017 tarihli kararı ile özetle; "...2007/039726, 2007/039730, 2007/039727 sayılı icra takip dosyalarında davacıya gönderilen ödeme emirlerinin 5 ve 10 yıllık tahsil zamanaşımı geçtikten sonra davacıya tebliğ edilmiş olduğu, kurum alacağının zamanaşımına uğradığı, zamanaşımı nedeniyle iptali gerektiği.." gerekçeleriyle, davanın kabulü ile davalı kurum tarafından davacıya gönderilen 2007/039726, 2007/039730, 2007/039727 sayılı takip dosyalarında gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verildiği, karara karşı davalı SGK'nın istinaf yoluna başvurduğu, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10....

                  Dava, menfi tespit, haciz ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarfından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı avukatının 21.06.2012 havale tarihli dilekçesi içeriğinden, davadan da feragat ettiği anlaşılmakla; Hukuk Muhakemeleri Kunununun 311. maddesine göre davadan feragat kesin bir hükmün sonuçlarını doğurur. Ancak, mahkemece bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında davadan feragat edildiğinden ve bu aşamada dahi feragat hakkında karar vermek yetkisi mahkemeye ait bulunduğundan, feragat edilen dava hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gereği belirgindir....

                    UYAP Entegrasyonu