Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, davalı Kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R ...Dosyadaki yazılara toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, ...Davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; karar davalı Kurum vekili tarafından %... oranındaki icra inkar tazminatına karar verilmemesi nedeniyle temyiz edilmiştir....

    Davalı idare vekili, husumet ve görev itirazında bulunarak 5510 sayılı Kanunun 88. ve 6183 sayılı Kanun hükümleri gereğince İş Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan delillere göre dava dışı borçlu şirketin davacı banka nezdinde hesabının, hak ve alacağının olmadığı, şirket ortağı ...'ın bakiyesi bulunmayan hesabının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalı idarece gönderilen 24.11.2011 tarihli haciz ihbarnamesi ve 26.12.2011 tarihli ödeme emri ile davalı kurum borçulusu ... Turizm İth. İhr. San ve Tic. Ltd. Şti. ünvanlı ...'a borçlu olmadığının tespitine, davacının ödemeemrinin iptali talebi hakkında karar verilmesine yerolmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı İdare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 79/3. maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir....

      Bunlar; borçlu bulunmadığı, borcun kısmen ödendiği ve zamanaşımına uğradığı itirazları olup, başkaca itiraz nedenleri ileri sürülemez. 6183 sayılı Kanunun 58. maddesi uyarınca açılacak itiraz davası bir "menfi tespit" davası niteliğinde olup, kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması mümkün değildir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine paralel bir hükmün bulunmamış olması karşısında, Kanunda öngörülen yedi günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda menfi tespit davası açamaz. 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini" düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 30.3.2006 gün ve 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde yer verilmiştir....

        Alacaklı şirket, borçlu hakkında 30.06.2012 keşide tarihli 25.000 TL’lik çeke ve 06.04.2011 tarihli bayilik sözleşmesine dayanarak 26.06.2015 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlattığı, çekte borçlunun keşideci, alacaklının lehtar konumunda olduğu, 06.04.2011 tarihli bayilik sözleşmesinin taraflarının, takip tarafları ile aynı bulunduğu, borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal sürede 16.07.2015 tarihinde diğer itirazlarının yanında takibe konu çekin teminat çeki olup bedelsiz olduğu ve bu konuda menfi tespit davası açtığını beyan ederek icra mahkemesinde takibin ve ödeme emrinin iptali talebinde bulunduğu görülmektedir....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından icra takibine konu edilen çekteki ciro imzasının müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek çekten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle % 40 kötüniyet tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dava konusu ödeme emrinin .... TC numaralı davalı ...'a isim benzerliği sebebi ile sehven hata yapılarak gönderildiğini, bu hatada kusurlarının olmadığını, müvekkilinin kötüniyetinin bulunmadığını, asıl borçlunun ......

            Hazır bulunanın sözlü açıklamaları dinlenip duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-)6183 sayılı Kanunun “ödeme emri” başlıklı 55. maddesinde; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinde; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi, “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....

              Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup,”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 15 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21- 198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı)....

              Galericileri Sitesi Toplu İşyeri adına düzenlendiği, davacı adına düzenlenen ve davacıya gönderilen bir ödeme emri olmadığı, ödeme emri yetkili sıfatıyla davacıya tebliğ edilmiş ise de tebliğ tarihinde davacının Kooperatif Başkanı sıfatının bulunmadığı, ancak davacının ödeme tehdidi altında eldeki davayı açtığı, bu nedenle davanın menfi tespit davası niteliğinde bulunduğu ve davanın 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde düzenlenen 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmasının gerekli olmadığı anlaşıldığından davacının dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ... Galericileri Sitesi Toplu İşyerinin 2014/4. ayına ait idari para cezası tarihinde Kooperatif Başkanı sıfatının ve sorumluluğunun da bulunmadığını göz önünde bulundurarak karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. ../... O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.04.2004 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve ödeme emrinin iptali (istirdat) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 05.11.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ......

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. .... bağlı gündüz bakımevi ve kreşte öğretmen olarak çalışan dava dışı sigortalı tarafından ......

                    UYAP Entegrasyonu