Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2019/19472 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacının icra mahkemesine başvurusunda ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla birlikte, takibe dayanak belgenin ödeme emrine ekli olarak gönderilmediğini ileri sürerek 26.08.2020 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece yapılan incelemede süre yönünden davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacının istinaf yoluna başvurduğu, usulsüz tebligat şikayetinin ve ödeme emrine dayanak belgenin eklenmediği yönündeki şikayetin İİK 16 madde gereğince 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerektiği, taraflar arasında görülen borca itiraz davasının 15.08.2019 tarihinde açıldığı, İstanbul Anadolu 17....

Maddesi uyarınca yasal faiz ile birlikte tahsili talepli ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 21/10/2020 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlunun borca itiraz etmediği görülmüştür. Mahkememizin 29/03/2022 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince, icra dosyası içinde davalı borçlunun borca itiraz dilekçesi olmadığı görülmekle takip talebine itiraz dilekçe örneğinin ve bunun karşı tarafa tebliğ edilmiş ise tebligat parçası örneğinin gönderilmesi için icra müdürlüğüne müzekkere yazılmış, icra dairesinden verilen cevabı yazıda, davalı borçluya ait herhangi bir dilekçe bulunmadığı anlaşılmıştır. Borçlu itirazını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmelidir. İtirazın iptali davası açılabilmesi için gönderilen ödeme emrine itiraz edilmesi dava şartıdır. Borçlu tarafından ödeme emrine itiraz edilmediği için takip kesinleşmişse itirazin iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır....

    Kurum alacağı için 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi uyarınca düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlu, anılan Yasanın 58. maddesi uyarınca 7 gün içinde iş mahkemesine itiraz davası açabilir....

      İcra Dairesine yapılmış olan ödemenin borçlunun ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da itirazının kesin olarak kaldırılmış olması yüzünden yapılmış olması gerekir. Borçlu, takip konusu borcu ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine öderse istirdat davası açamaz. Bunun gibi aleyhine verilmiş ihtiyati haciz kararı üzerine malları üzerine ihtiyati haciz konulacağı tehdidi ile borçlu olmadığı bir parayı ödediğini iddia eden borçlu da istirdat davası açamaz. Bundan başka, icra dairesine yapılan ödemenin borçlunun ödeme emrine itiraz etmemiş olması veya itiraz etmiş olup da itirazının kesin olarak kaldırılmış olması yüzünden, kesinleşmiş olan icra takibi dolayısı ile yapılmış olması gerekir. Süresinde ödeme emrine itiraz etmeyen ve bu nedenle hakkındaki takip kesinleşen borçlunun bu takibi durdurabilmek için borcu ödemekten başka çaresi yoktur....

        Genel haciz yoluyla takipte, İİK.nun 62. maddesi uyarınca borçlunun 7 günlük sürede itiraz etmesi halinde aynı kanunun 66. maddesi gereğince takip durur. İİK.nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesi gereğince, icra ve iflas daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır. Buna göre ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK.13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.-2009/182 K)....

          İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir. Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)." Davalı kiracının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde takibe itiraz etmemesi ve dahi davalı kiracı tarafından gecikmiş itiraz yoluna da gidilmemesi nedeni ile takip konusu borç kesinleşmiş olduğundan, artık 30 günlük yasal süre içerisinde ödeme yapılması zorunludur....

          İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir. Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)."...

          Alacaklı tarafından kira alacağının tahsili için tahliye talepli olarak başlattığı icra takibinin itiraz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine icra mahkemesine başvurarak kiralananın tahliyesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı dava dilekçesinde davalının müvekkiline ait taşınmazda 25.7.2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, davalının 2009 Ocak-Nisan ayları arası kira bedelini ödemediğinden hakkında icra takibi yaptığını, ödeme emrinin davalıya 9.5.2009 tarihinde tebliğ edildiği halde davalının ödeme emrine itiraz etmediği gibi yasal sürede de ödemede bulunmadığından temerrüt olgusunun gerçekleştiğini belirterek kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesini istemiştir. Davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye usulüne uygun tebliğ edildiği halde duruşmalara katılmamıştır....

            Belirtilen açıklama ışığında somut olaya dönüldüğünde, bozma ilamı kapsamında yapılan araştırma sonucu her ne kadar mahkemece, davaya konu idari para cezalarının davacıya tebliğ edilip kesinleşmeden ödeme emrine ve takibe konu edildiği gerekçesiyle, ödeme emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmış ise de; söz konusu ödeme emrine konu idari para cezaları yönünden kesinleşme prosedürü işletilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.01.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Saylı dosyasında icra takibine devam edildiğini, ancak borçlunun aciz halde olduğu 28.07.2020 tarihli haciz tutanağı ile tespit edildiğinden icra dosyasından hiç tahsilat yapılamadığını, davalı/borçlu şirketin aciz halde olması ve icra takibinin semeresiz kalması sebebiyle bir defaya mahsus olmak üzere takip türü değiştirilerek İİK. 43/2. maddesi uyarınca iflas yoluyla takibe geçildiğini, borçlu şirkete iflas ödeme emri gönderildiğini, iflas ödeme emri davalı/borçlunun avukatına tebliğ edildiğini, ancak gönderilen iflas ödeme emrine davalı/borçlu tarafından haksız ve mesnetsiz bir şekilde itiraz edildiğini, davalı borçlu şirketin haksız ve mesnetsiz itirazının kaldırılması ve iflasına karar verilmesi için işbu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu, Ankara ......

                UYAP Entegrasyonu