Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi'nce borçluya kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine ilişkin örnek 10 numaralı ödeme emri gönderilmesi gerekirken, kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takibe ilişkin örnek 12 numaralı ödeme emrinin gönderildiği anlaşılmıştır. Her nekadar icra dairesinin bu işlemi usulsüz ise de; alacaklı tarafından şikayet konusu yapılmadıkça geçerliliğini sürdürür. Bu nedenle, borçlu tarafından örnek 12 numaralı ödeme emrine süresinde icra dairesinde itiraz edildikten sonra, icra müdürlüğünce borçluya kendiliğinden örnek 10 numaralı ödeme emri gönderilmesi işlemi usulsüz olup, anılan ödeme emrinin ve buna dayalı olarak yapılan işlemlerin iptali gerekir. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile örnek 10 numaralı ödeme emrinin ve bu ödeme emrine dayalı olarak yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Maddesinde, Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklının bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebileceği, bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazım olduğu, borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takibin duracağı ve alacaklının bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebileceği düzenlenmiştir. İstanbul BAM .... Hukuk Dairesi'nin 04/11/2021 tarih ve ... Esas ...Karar sayılı ilamında işaret olunduğu üzere Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı takip dosyasında, iflas ödeme emrinin tebliğinde, şirket yetkilisinin iş takibinde olduğu belirtilmişse de, daimi işçi olduğundan bahisle kendisine tebliğ yapılan ...'...

      İdari para cezasının kesinleşmiş Kurum alacağına dönüştükten sonra takibe konu edildiğinin belirlenmesi halinde ise; 2009/12825 sayılı takip dosyası üzerinden tebliğ edilen ödeme emrine yönelik itirazın, öncelikle 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde ödeme emrine itiraz için öngörülen yasal sürede dava konusu edilip edilmediği incelenmeli; yasal hakdüşürücü süre içinde açılmış bir davanın varlığı halinde ise, 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde sınırlı olarak sayıldığı üzere, “böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı” konularıyla sınırlı incelemeyle sonuca varılması gereği gözetilmeksizin; davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde taraflar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2018/322 ESAS, 2021/107 KARAR DAVA KONUSU : EMRİNE İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Kurum tarafından gönderilen 2018/10063 sayılı ödeme emrine konu borçtan sorumlu olmadığını ve 5510 sayılı Kanun'a göre ödeme emrine konu alacakların zamanaşımına uğradığını belirtilerek dava konusu ödeme emrinin iptalini etmiştir. Davalı T4 Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hak düşürücü süre içinde davayı açmadığını ve dava konusu ödeme emrinden sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince ödeme emrine konu borcun idari para cezasından kaynaklanması ve cezaların şahsiliği ilkesi nedeniyle davacının sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

        Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir....

        Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir....

        Davacı alacaklılar vekili tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmediğinden takibin kesinleşmesi üzerine davacı alacaklılar vekili icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Davacının dayandığı ... 3. İcra Müdürlüğünün 2012/4678 esas sayılı icra takip dosyasında, davalı borçluya gönderilen örnek 13 ödeme emrinde yasal otuz günlük ödeme süresi ile yedi günlük itiraz sürelerinin metin kısmında yazılmadığı, matbu olarak düzenlenen ödeme emrinde A ve B harfli dipnotta yasa maddelerinin açıklamalarının yazılı olduğu görülmüştür. İİK nun 269/1 maddesi yollaması ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanununun 315. maddesinde yer alan yasal otuz günlük ödeme süresinin ödeme emrinde açıkça yazılması zorunlu olup dipnotta yazılı olması ödeme emrinin yasaya uygun şekilde düzenlendiği anlamına gelmez....

          İİK’nun 168/....maddesi ile borca ve ödeme emrine itiraz için sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine başvurulacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır. Somut olayda alacaklının başlattığı takipte ödeme emri borçluya ....01.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, İİK'nun 168/....maddesinde belirtilen yasal beş günlük sürenin son günü tatile rastladığından ....01.2016 tarihinde icra mahkemesine itiraz edilmiş olmakla itiraz yasal beş günlük sürede olup mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ........2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)." Davalı kiracının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde takibe itiraz etmemesi ve dahi davalı kiracı tarafından gecikmiş itiraz yoluna da gidilmemesi nedeni ile takip konusu borç kesinleşmiş olduğundan, artık 30 günlük yasal süre içeresinde ödeme yapılması zorunludur....

            Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiş olup, “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu