Yani, borçlunun yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde; ticaret mahkemesi, alacağın esası hakkında bir incelemeye girişmez; alacağı mevcut kabul ederek yalnız şekli hususları (ödeme emrine itiraz edilip edilmediğini ve edilmemişse borcun ödenip ödenmediğini) incelemekle yetinir. Borçlu bu iflas davasında (ticaret mahkemesinde) norçlu olmadığına dair bir itiraz veya def'ide bulunamaz; yani borçlunun itiraz ve def'ileri mahkemece inceleme konusu yapılamaz. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Adalet Yayınevi, 2013, s.1122) Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiş, süresinden sonra verilmiş bir faturalardan dolayı borçlu olmadığın beyan etmiştir....
ne takipte ödeme emrinin tebliği sağlanarak süresinde itiraz etmediği taktirde, takip şartı yerine gelmiş olacağından takibe itiraz eden yönünden davaya devam olunması, ödeme emrine süresinde itiraz edilmesi halinde ise onun aleyhine itirazın iptali davası açılıp, bu dava ile birleştirilmek suretiyle mecburi dava arkadaşlığı şartının gerçekleşmesinin sağlanması üzerine davaya devam edilmesi, aksi takdirde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle hükmün bozulması gerekirken ilamda yazılı nedenlerle onandığı anlaşılmakla karar düzeltme talebinde bulunan ... vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir....
Davada, davalı hakkında iflas yolu ile takip başlatılmış olup, ödeme emrine vaki itirazın kaldırılması talep edildiğinden davaya bakmakla görevli mahkeme ticaret mahkemeleridir. O halde, davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması hatalı olmuştur. Bunun yanında, davalı hakkında yapılan takipte, davalıya ikinci kere 09.06.2015 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği ve davalının 11.06.2015 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği anlaşıldığından, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; borçlunun ilamsız icra takibine yedi günlük itiraz süresi içinde itiraz etmediği bu nedenle alacaklı davacının itirazın iptali davası açmasında menfaati bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İlamsız icra takiplerinde ödeme emrine itiraz süresi yedi gündür. Bu süre, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ise, ödeme emri ve icra takibi kesinleşir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar. Somut olayda; ödeme emri 30.11.2010 tarihinde davalının işçisine tebliğ edilmiş, davalı 08.12.2010 günü, ödeme emrinin tebliğini izleyen 8. gün itirazını yapmıştır. Davalı itirazını yedi günlük itiraz süresi içinde yapmamıştır. Ancak davalıya yapılan ödeme emri tebliği usulsüzdür....
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/ (6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir....
Buna göre; ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK. 13.5.2009 tarih ve 2009/12- 185 E.-2009/182 K.). İcra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemez. (Yargıtay 12.H.D 2019/9096- 2020/5736 E.K sayılı içtihatı ) Somut olayda, ödeme emri davalı borçluya 28/11/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu tarafından 05/12/2019 tarihli itiraz dilekçesi sunularak, dilekçe üzerine aynı tarihli icra müdürlüğü havalesi ve imzası eklenmiş, ancak, 06/12/2019 tarihli karar tensip tutanağı ile takibin durdurulmasına, karar verilmiştir....
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16/03/2021 tarih ve 2017/ (6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir....
- K A R A R - Dairemizin 23/09/2013 tarihli kararıyla, davalı ... adına düzenlenen ödeme emrinin tebliğine ilişkin gönderi parçasının ve davalıların ödeme emrine itiraz dilekçesinin(özellikle muhabere yoluyla itiraz tarihini gösteren) okunaklı önlü arkalı onaylı suretinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi üzerine icra dosyasının aslının gönderildiği görülmüştür. Ancak icra dosya incelendiğinde itiraz dilekçesindeki muhabere yoluyla kayıt tarihinin okunaksız olduğunun görüldüğü, ayrıca davalı tarafın temyiz dilekçesinde davalı ... Tekn. Yapı San. Ve Tic. A.Ş.'nin 19/12/2012 tarihinde iflas ettiğinin bildirildiği anlaşılmakla; 1-Davaya konu olan ... 3.İcra Müdürlüğü'nün 2010/18853 esas sayılı takip dosyasındaki davalılar adına sunulan ödeme emrine itiraz dilekçesinin ... 1.İcra Müdürlüğü tarafından muhabere defterine kaydedildiği tarihin ilgili icra müdürlüğünden sorularak tespit edilmesi, 2-Davalı ... Tekn. Yapı San. Ve Tic. A.Ş.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; davalı -alacaklının davacı-borçlular hakkında 30/04/2015 tanzim 24/04/2019 vade tarihli 4.000.000,00 TL bedelli senetten kaynaklanan 1.687.401,00 TL asıl alacak ve 38.061,00 TL işlemiş gecikme cezasına dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı, çıkarılan örnek 10 nolu ödeme emrinin davacılara 25/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın da 29/07/2019 tarihinde yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır Davacı taraf dilekçesinde ödeme emrine itirazı ile birlikte yetki, borca ve imzaya itiraz etmiş olup, mahkemece ödeme emrine yönelik itiraz kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas - 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir....