Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir. Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)."...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R Dava konusu edilen 1998/282 sayılı ödeme emrine ve 1998/779 sayılı ödeme emrine konu olan idari para cezalarının kesinleşme tarihinin tespit edilebilmesi için söz konusu idari para cezalarına karşı Kurum nezdinde itiraz edilip edilmediğini Kurumdan sorup itiraz edilmiş ise Kurum tarafından yapılan işlemlere dair bilgi ve belgeler ile yine bu idari para cezalarına karşı İdare Mahkemesinde dava açılıp açılmadığını araştırıp açılmış ise dava sonucuna ilişkin bilgi ve belgeleri getirtilerek dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    - K A R A R - 1-Dosya kapsamında bulunan takip dosyası örneğinde davalı-borçlu .....vekilinin ödeme emrine itiraz dilekçesine rastlanılmamış olup varsa anılan davalı vekilince dosyaya sunulan ödeme emrine itiraz dilekçesinin; 2-Dava konusu araca ait garanti belgesinin gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra müdürlüğünün 2021/14494 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri gönderildiğini, davalıların takibi 18/08/2021 tarihinde e-devletten öğrendiklerini bildirerek, ödeme emrine itiraz ettiklerini, icra müdürlüğünün takibi durdurduğunu, müdürlük kararının kanuna aykırı olduğunu, ödeme emrinin tebliğinden önce ödeme emrine, itirazın yok hükmünde olduğunu, ödeme emrinin borçluların yurtdışında olması nedeniyle konsolosluk vasıtasıyla tebliğe çıkartıldığını, takibin kesinleştiğini, davalılardan T4 tebligatı şahsen tebliğ almış olması sonrasında ödeme emrine herhangi bir itirazda bulunmadığını, 09/09/2021 tarihinde diğer davalılya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, itiraz etmediğini, ileri sürerek müdürlük kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir....

      Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)." Davalı kiracının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde takibe itiraz etmemesi ve dahi davalı kiracı tarafından gecikmiş itiraz yoluna da gidilmemesi nedeni ile takip konusu borç kesinleşmiş olduğundan, ödeme emri tebliğinden itibaren artık 30 günlük yasal süre içerisinde ödeme yapılması zorunludur. Bu bağlamda kira alacağına ilişkin takipten önce yada 30 günlük ödeme süresinden sonra ödeme yapılıp yapılmadığının bir önemi bulunmamaktadır....

      Mahkemece, dosya kapsamı ve toplanan delillere göre; davalının davacı tarafça başlatılan ilamlı takipte borcunu ödemediği, iflas yoluyla adi takibe ilişkin ödeme emrine itiraz etmediği ve takip konusu borcunu da ödemediği, takibe konu alacak ilama dayandığı için depo emri gerekmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, İİK'nun 177/4. maddesince davalı şirketin iflasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1)Dava, iflas istemine ilişkindir. Davalı şirket hakkında başlatılan ilamlı takip, borcun ödenmemesi üzerine iflas yoluyla adi takibe çevrilmiş, İİK'nun 155. maddesi hükmü uyarınca düzenlenen iflas yoluyla adi takiplere ilişkin ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine, davacı tarafça iflas istemli işbu dava açılmıştır....

        İİK'nun 155.maddesinde "Borçlu iflas yoluyla takibe tabi şahıslardan olup da, alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği taktirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsı bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur" İİK'nun 156. Maddesinde, Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklının bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebileceği, bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazım olduğu, borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takibin duracağı ve alacaklının bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebileceği düzenlenmiştir....

          - KARAR - Davacı vekili, davalı aleyhine kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takip yaptıklarını, davalıya ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen her hangi bir ödeme yapmadığı gibi ödeme emrine itiraz da etmediğini ileri sürerek, davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının ödeme emrine itiraz etmemesi üzerine işbu davanın açıldığı, davada alınan bilirkişi raporuna ve verilen depo emrine davalı tarafından itiraz edilmediği gibi depo emrinin de yerine getirilmediği gerekçesiyle, davalının iflasına dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 23.03.2015 tarihli 2014/4103 esas, 2015/1883 karar sayılı ilamıyla “... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün yazısına göre davalının merkezini 19.06.2013 tarihinde ......

            . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağına yönelik başlattığı ilamsız takibe davalıların itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama uyarınca, davalı borçlulara ödeme emrinin tebliğ edilmediği ve dolayısıyla davalı borçluların ödeme emrine itiraz beyanlarının bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece her ne kadar yetkili icra müdürlüğünce davalı borçlulara ödeme emri tebliğ edilmediği, ödeme emri bulunmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de, ... 2....

              UYAP Entegrasyonu