Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş.nin iflasını gerektiren bir hal bulunmadığını belirterek itirazda bulunmuşlarsa da itirazların sonucu değiştirmeyeceği, davalının depo emrine rağmen ödeme yapmadığı gerekçesiyle iflasına karar verilmiş, hüküm müdahil TEB ve ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kambiyo senetlerine özgü iflas ödeme emrine davalı itiraz etmemiştir. Bu durumda iflas talebi mahkemece İİK.nun 173/2.maddesinin yaptığı atıf uyarınca İİK.nun 166.maddesi uyarınca ilan edilmelidir. İflas talebinin ilanından itibaren 15 ... içinde diğer alacaklılar davaya müdahale veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. Türkiye Ekonomi Bankası anılan hüküm uyarınca iflas talebine itiraz etmiştir. Bu durumda borcun varlığı yönünden kayıtlar incelenerek bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....

    nun 67/1. maddesinde, açıkça bir yıllık dava açma süresinin ödeme emrine vaki itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı öngörülmüştür. Aynı kanunun 62/2. maddesinde de itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir. Borçlu ... icra takibini haricen öğrenmesi üzerine, 28.01.2010 tarihinde borca itiraz etmiştir. İcra müdürlüğünce alacaklı vekiline itiraz dilekçesinin tebliğ edildiğine ilişkin bir belge dosya içinde bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece itiraz dilekçesi tebliğ edilmediğine göre davanın süresinde olduğu dikkate alınarak, işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında kule vinç kiralama sözleşmesine istinaden doğan müvekkili alacağının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiğini ve takip yolunu iflas yoluna çevirdiklerini, davalının yine ödeme emrine itiraz etmediğini ve borcu da ödemediğini ileri sürerek, İİK'nın 158. maddesine göre davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı temsilcisi yargılamaya katılmamış, davaya cevap vermemiştir....

        Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

          Somut olayda davacı taraf dava dilekçesinde, takip kapsamında düzenlenen ödeme emrinin yasaya aykırı biçimde düzenlendiğini ileri sürerek ödeme emrinin iptalini ve ödeme emri ekinde takibe dayanak belgelerin gönderilmediğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ işleminin iptalini talep etmektedir. Bu taleplerin ilki İİK’ nun 60. ve 16.maddesi kapsamında ödeme emrine karşı şikayet, diğer talep ise İİK’ nun 61. ve 16.maddesi kapsamında ödeme emri tebliğ işlemine karşı şikayet niteliğindedir. Bu iki talebin de icra mahkemesince şikayet olarak değerlendirilip çözümlenmesi gerekirken mahkemece taleplerin genel haciz yolu ile yapılan takipte borca itiraz ve usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilmesi ve bu yönde hüküm tesisi isabetsizdir. O halde mahkemece, uyuşmazlık konusu talepler ödeme emrine karşı şikayet ve ödeme emrinin tebliğ işlemine karşı şikayet olarak çözümlenmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir....

          tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....

            Somut olayda; davacı tarafından davalılar aleyhine Alaşehir İcra Müdürlüğü'nün 2019/3803 Esas sayılı dosyasında davalı borçlu ve diğer borçlulara karşı ilamsız takip başlatılmış olduğu, örnek 7 nolu ödeme emrinin borçluya velayeten annesine tebliğ edildiği ve 09/08/2019 tarihinde ödeme emrine vekil aracılığıyla itiraz edildiği görülmüştür. Ödeme emrine süresinde itiraz ile takibin durdurulmasına karar verilmiş olup, borçlu vekili tarafından icra dosyasına yapılan itirazın duruşmadan önce ibraz edilen vekaletname ile geçerli hale geldiği, dolayısıyla takibin durdurulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla mahkeme kararı yerindedir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davalı aleyhine İzmir 2.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, 12/09/2017 tarihinde 3.091,48 TL tutarında ödeme yapıldığını, Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı dosyasında ödenen bu bedele de yeniden ödeme emri gönderilince ödeme emrine itiraz edildiğini belirterek davacının reddine ile %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini taleph etmişlerdir. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Davacı daha önce icra takibini İzmir 2.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı dosyasında 05/09/2017 tarihinde başlatmıştır. Davalı taraf 12/09/2017 tarihinde 3.091,48 TL tutarında ödeme yapmıştır. Taraflar arasında ödeme konusunda ihtilaf yoktur....

              emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....

                . - K A R A R - Dava, davacının lehdar, davalının keşidecisi bulunduğu bonolara dayalı olarak davalı hakkında yapılan iflas yolu takipte iflas ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine açılan iflas davasıdır. Davalı vekili, takibe konu bonoların sıhhatinin tartışmalı olduğu, müvekkilinin davacıdan alacağı bulunduğunu, bu nedenle takas mahsup talebinde bulunduklarını belirterek iflas davasının reddine karşı dava olarak 100.000.00.-TL’nin tahsilini istemiştir. İflas davasının niteliği gereği karşı dava tefrik edilerek ayrı bir esasa kayıt edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu, davalının çıkartılan depo emrine rağmen ödeme yapmadığını, bu nedenle davalının iflasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu