şeklinde emir verdiği, verilen emir üzerine sanıklar ... ve ... hariç olmak üzere diğer tim personelinin emrin gereğini yerine getirdikleri, bunun üzerine J.Tğm. ...'nın vermiş olduğu emri sanıklar ... ve ...'a tekrar ettiği ancak buna rağmen sanıkların oldukları yerde kalarak emrin gereğini yerine getirmedikleri, daha sonra emrin bir kez daha yinelendiği ve sanıkların yine bulundukları yerde beklemeye devam etmeleri üzerine mevcut durumun tutanak altına alındığı maddi vakıa olarak belirlenmiştir. 2.Sanık ... savunmalarında özetle; kesinle emre itaatsizlik yapmadığını, J Tğm. ...'...
Dosyanın incelenmesi neticesinde; şüphelinin, tebliğ-tebellüğ hanesini imzalaması için görevli er aracılığıyla kendisine sunulan; kantin sorumlusu olarak amir tarafından görevlendirildiğine dair emri tebellüğ etmekten açıkça imtina ettiği, işbu emrin askeri bir hizmetin ifasına dönük olduğu, itaat edilmeyeceği şüpheli tarafından açıkça beyan edilen emrin yerine getirilmediği, ayrıca emrin aynı gün içinde hakkında suç dosyası tanzim edilmesi üzerin şüpheli tarafından tebellüğ edilmesinin suçun sübutuna da etki etmeyeceği anlaşılmakla, aksi yönde yapılan kabul neticesinde verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararma yapılan itirazı reddeden 2'nci Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 04 Mart 2016 tarihli ve 2016/A-12-69 sayılı kararı hukuka aykırı görülmüştür. 5....
Kovuşturma aşamasında psikiyatri uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; sanığın suç tarihlerinde davranışlarını yönlendirme yeteneğinin tam olduğu, askerliğe elverişliliği ve cezai ehliyetinin tespiti içim gözlem altına alınmasına gerek olmadığı belirtilmiştir. 1632 sayılı Kanun'un 87/1 maddesinin ikinci cümlesinde yazılı emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluşabilmesi için, amir tarafından verilmiş bir emrin bulunması, emrin konusunun hizmete ilişkin olması, bu hizmet emrinin suçun faili olan ast yönünden özelleştirilerek somut hale getirilmesi ve fail astın emre itaatsizlikte ısrar kastıyla hareket ederek verilen emrin yerine getirilmesini sözlü veya fiili olarak açıkça reddetmesi gerekmekte olup, tetkik edilen tüm dosya kapsamına göre; sanığa nöbetçi astsubay tarafından sözlü olarak bildirilmek suretiyle malum ve muayyen hale getirilen, hizmete ilişkin olduğunda kuşku bulunmayan emre aykırı davranışını hukuken haklı kılacak ve suç kastını ortadan kaldıracak nitelikte olmadığı...
Normal bir eğitim ve kültüre sahip kişiden, keyif verici maddeleri kullanmayı yasaklayan bir emrin kışlada “bally” koklanmasını, çekilmesini de yasakladığını düşünerek buna göre hareket etmesi beklenebilir ise de, aynı yeterliliğe sahip olmayan birisinin aynı hareket tarzı içinde olmaması da doğaldır....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının nöbetçi astsubaylara nöbet öncesi vardiya izni verilmeyeceğine ilişkin emirden haberdar olduğu, bu emrin davacının da katıldığı 20/03/2015 tarihinde icra edilen haftalık HAFOK toplantısında sözlü olarak verildiği, ancak davacının bu emre rağmen 09/04/2015 tarihinde nöbetçi astsubaya vardiya öncesi izin verdiği, bu nedenle davacının savunma ve itiraz hakkı tanınarak emre itaatsizlik disiplinsizliğinden 1/16 aylıktan kesme cezası ile cezalandırıldığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Dava konusu disiplin cezasına esas teşkil eden emrin kendisine iletilmediği, böyle bir emirden haberdar olmadığı, söz konusu disiplin cezasına dayanak hiç bir hukuki belge bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: … DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 06.06.2013 tarihli, 2013/78 esas ve 2013/70 karar sayılı kararı ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin 13.03.2014 tarihli, 2013/770 esas ve 2014/358 karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, "Emre İtaatsizlikte Israr" suçunun oluşması için; 1-) Üst veya amir tarafından hizmete ilişkin bir emrin verilmesi, 2-) Astın ise bilerek ve isteyerek; a. Emri hiç yapmaması veya b. Emrin yerine getirilmesini söz veya fiiliyle açıkça reddetmesi yada c....
/2012 tarihi itibariyle toplam 23.826,86 TL. borcun tamamına kefil olmayı kabul ediyorum, ödeme emrini aldım, ayrıca tebligat yapılmasına gerek yoktur, tüm yasal sürelerden feragat ediyorum, borcu ödeme emrin tüm ferileriyle ve şartlarıyla kabul ediyorum, takibin kesinleşmesine de muvafakat ediyorum...” şeklinde beyanda bulunduktan sonra ödeme taahhüdünde bulunması nedeniyle, icra kefili sanık hakkındaki icra takibinin kesinleştiği ve sanığın borçlu sıfatını kazandığının kabulünün gerekmesi karşısında; yerinde görülmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, Kanun yararına bozmaya konu ihbarnamenin 2 nolu bendi yönünden yapılan incelemede ise; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Uzunköprü İcra Ceza Mahkemesinin 15/02/2013 tarihli ve 2012/396 Esas, 2013/69 karar sayılı kararının CMK'nın 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kabahatli hakkında ödeme şartını ihlal eyleminden...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; ASCK’nin 88’inci maddesinde yer alan hizmetten sıyrılmak kastıyla emre itaatsizlik suçunun temel unsurlarının maddedeki atıf çerçevesinde ASCK’nin 87’nci maddesinde gösterildiği cihetle; bu suçun sırf askerî suç olması karşısında, suçun maddî unsurları arasında yer alan asker kişi sıfatının ve suçluluğun hukukî sonuçları bakımından kusur yeteneğine etki edebilecek bir ruhsal rahatsızlığı olup olmadığının, keza, amir tarafından verilmiş askerî hizmete ilişkin bir emrin varlığının yargılama sonucunda her türlü şüpheden arındırılmış bir şekilde ortaya konması gerekmektedir. Somut olayda; sanığın 2013-2014 Yılı Ağır Silah Atışlarının 57. Top. Tug. K. Yrdc.lığının 14 Mart 2014 tarihli emri gereğince 4. Topçu Taburu Topçu atışlarına Katılacak Personel Listesinde 3....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede; Askeri Mahkemece, sanığın kendisine tebliğ edilen emir hilafına hareket ederek hastaneye servis aracını beklemeden kendi imkanlarıyla gitmek suretiyle emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediğinden bahisle mahkumiyetine karar verilmiş ise de; Bir emre aykırı davranışın emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturması için, bu emrin askerî hizmete ilişkin olması gerektiğinde hiçbir kuşku bulunmamaktadır. TSK İç Hizmet Kanunu’nun 6’ncı maddesine göre; “Hizmet”; kanunlarla nizamlarda yapılması veya yapılmaması yazılmış olan hususlarla, amir tarafından yazı veya sözle emredilen veya yasak edilen işlerdir. 8’inci maddesine göre, “Emir”; hizmete ait bir talep veya yasağın sözle, yazı ile ve sair surette ifadesidir. 9’ncu maddesine göre ise, “Amir”; makam ve memuriyet itibariyle emretmek yetkisine sahip kimsedir....
Mevzuat, konusu suç teşkil eden emir müstesna, amir tarafından verilen emrin muhteva itibari ile kanuna uygunluğunu araştırmaktan astı yasaklamıştır. Emrin hizmete ilişkin olması halinde, emri yerine getiren kimsenin prensip itibari ile hiç bir ceza sorumluluğu yoktur ve bütün sorumluluk sadece emri verene aittir. Özel nitelikte olmayan ve bu özel niteliği ilk bakışta anlaşılmayan her emir, hizmetle ilgili sayılmak gerekir. Ast kendisinden verilen emrin bir suç işlemek maksadı ile verildiğini biliyorsa ve buna rağmen emri yerine getirmişse kendisi de amirle birlikte ceza görecektir. Dikkat edileceği veçhile, astın bu hususta sadece bir şüpheye kapılması cezalandırılması için yeterli değildir, zira her asker, amiri tarafından verilen emrin kanuni olduğunu farz ve kabul etmek zorundadır ve bu konuda ast lehine bir karinenin varlığı kabul edilebilir(AsCK 41, f. 2 ve 3)(Prof, Dr. Sahir Erman Askeri Ceza Hukuku Syf 176 vd.). Emrin hukuka uygunluğu konusunda yanılgı olabilir....