Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davacı tarafça, ödeme emri tebliğinin usulsüz olması sebebiyle ödeme emri tebliğinin iptali ile ödeme emri tebliğ tarihinin 19/10/2020 olduğunun tespitine, takibin usule aykırı olarak kesinleştirilmesi sebebiyle haksız hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Her ne kadar dava dilekçesinde borca itirazlardan bahsedilmiş ise de, borca itiraza dayalı bir talep (itirazın kabulü, takibin iptali ya da takibin durdurulması gibi) söz konusu değildir. Taraflarca, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna ve ödeme emri tebliğ tarihinin 19/10/2020 tarihi olduğuna dair karara karşı istinaf kanun yoluna başvuru yapılmamış olduğundan, kararın bu kısmı kesinleşmiştir. Buna göre ödeme emri tebliğ tarihi 19/10/2020 tarihi olup, davacı borçlu tarafından icra dosyasına aynı gün itiraz dilekçesi sunulmuştur. Bu haliyle davacı yönünden icra takibi kesinleşmemiştir....

İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlanarak borçluya örnek 7 numaralı ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve ödeme emrinde İİK'nun 58 ve 60. maddeleri uyarınca banka hesap numaralarının bulunmadığını ileri sürerek ödeme emrinin iptalini istediği, mahkemece ödeme emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır....

    İstinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; icra dosyasında alacaklı vekilinin takip talebi ile aynı gün 13/10/2020 tarihinde saat 11.34 de ödeme emri gönderilmesi talebinde bulunduğu, aynı tarihte saat 15.23 de dosya kapak hesabının alındığı ve yine 13/10/2020 tarihinde saat 16.23 de tahsilat makbuzu kesilerek ödemenin alındığı ,ödeme emri gönderilmesi talebi daha önce yapıldığı ve bu sırada dosyada ödeme bulunmadığı için alacaklı vekilinin ödeme emri gönderilmesi talebinin yasal olduğu, icra müdürlüğünce ödeme yapılmış-infaz olmuş dosyada bu talebe dayanılarak ödeme emri çıkarılmış olmasının fuzuli olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kısmen kabulü ile ödeme emrinin iptaline, alacaklının ödemeden önce ödeme emri çıkarılması talebinde bulunması nedeni ile dava açılmasında kusuru bulunmamakla, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer...

    Vergi Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… ve … tarih ve E:…, K:… sayılı kararlarıyla reddedildiği, … nolu ihbarnamelerin tebliğinden sonra şirket adına ödeme emirleri düzenlendiği ve şirketten tahsil edilememesi üzerine de davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emri düzenlendiği, davacının 26/09/2006 ila 30/12/2009 tarihleri arasında asıl amme borçlusu şirketin kanuni temsilcisi olduğu, bu durumda dava konusu ödeme emri içeriği 2006/9-2007/12 dönemledine ait vergi borçlarının kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği, ödeme emrinin yargı harçlarına yönelik kısmında ise; 30/12/2009 tarihi itibariyle kanuni temsilci sıfatı sona eren davacıdan 27/12/2011 tarihli Mahkeme kararları gereğince hükmedilen yargı harçlarının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle kısmen kabul eden, kısmen reddeden mahkeme kararına taraflarca yöneltilen istinaf başvurusunu reddeden...

      mevcut tüm hacizlerin kaldırılmasına, borçluya henüz ödeme emri tebliği gerçekleşmediğinden, şikayetçinin usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emrine dayanak belge eklenmediği şikayetinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....

        Takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmesine yönelik talep İİK'nun 61. maddesine aykırılık nedenine dayalı şikayet olup, aynı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren 7 günlük yasal sürede yapılmalıdır. Somut olayda ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz olduğuna göre, aksi iddia ve ispat edilmeyen ıttıla tarihi olan 27.11.2020 tarihine göre yapılan şikayetin süresinde olduğu, tebliğ evrakında "bu zarfta örnek ödeme emri vardır" yazılı olduğu, dayanak belgenin ödeme emri tebliğ evrakında bulunduğuna dair kayıt bulunmadığı, alacaklının takip işlemlerine devam etmek sureti ile dava açılmasına sebebiyet vermiş olmakla yargılama giderlerinden sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle, HMK.'nın 357.maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.'...

        Bu açıklamalar karşısında, somut olayın değerlendirmesine gelince; borçlu ... hakkında icra takibine girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve itiraz bulunmadığından takibin kesinleştiği, takip devam ederken anılan borçlunun öldüğü, alacaklı vekilinin, borçlunun mirasçılarına ödeme emri çıkarılmasını talep etmesi üzerine birkısım mirasçılara ödeme emri çıkarılıp tebliğ edildiği, ödeme emrine itiraz üzerine işbu davanın açıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Mirasçılar hakkındaki takip, mevcut takibin devamı niteliğinde olduğundan, adı geçen mirasçılar için yeniden ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Alacaklı vekilinin, takibin mirasçılara karşı devam ettirilmesi isteğinin mirasçılara tebliği yeterlidir. Böyle yapılmayıp, icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılması fuzuli bir işlem olduğundan, mirasçılar murisin ölümünden önceki işlemlere itiraz edemezler....

          Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur....

            İİK'nun 58/3. maddesi gereğince; alacak, bir belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve ayrıca Hukuk Genel Kurulu'nun 2.2.2000 tarih ve 2000/12-50 Esas, 2000/47 sayılı kararında da açıklandığı üzere İİK.nun 61/l. maddesi (2). cümlesi gereğince de takip bir belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur. Somut olayda, alacaklı vekilinin icra takibine dayanak yaptığı 25.08.2015 tarihli cari hesap dökümünü takip talebine ekleyerek icra dosyasına ibraz ettiği ancak; bu belgeyi ödeme emri ekinde borçluya tebliğ ettirmediği, ayrıca şikayete konu ödeme emri tebliğ mazbatası üzerinde de sadece ‘Bu zarfta 7 Örnek ödeme emri vardır.’ ifadesinin yer aldığı icra dosyası kapsamından anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçluya örnek 7 numaralı ödeme emri tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 09.07.2014 tarihi olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece istemin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 09.07.2014 olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu