İLGİLİ MEVZUAT : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle ''Ödeme emri'' başlıklı 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı hüküm altına alınmış olup, ''Ödeme emrine itiraz'' başlıklı 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla dava açabileceği hükmüne yer verilmiştir. Ödeme emrine konu alacağın dayanak işlemine karşı dava açılmış ise, bu davanın sonucuna göre ödeme emrinin hukuki denetiminin yapılması gerektiği açıktır....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen ... tarih ve ... numaralı ödeme emrinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
İcra Müdürlüğünün 2020/10881 esas sayılı takip dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri gönderilirken hata yapıldığını ve borçlulara kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte gönderilen Örnek 10 ödeme emri gönderildiğini, takip açılışı sırasında 07.07.2013 düzenlenme tarihli ve 10.10.2013 ödeme vadeli senedin takip dayanağı belge olarak sunulduğunu, müvekkilinin Örnek -7 ödeme emri oluşturulmasını talep ettiği halde icra dairesince Örnek 10 ödeme emri gönderildiğini, icra müdürlüğünün alacaklı vekilinin talebi ile bağlı olduğunu, icra müdürlüğü tarafından yapılan hata sonucu, takip borçlusu T4 tarafından, bononun zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle takibin iptali davası açıldığını, alacağın zaman aşımına uğramadığını ve ilamsız takip yapılabileceğini, taraflarınca icra müdürlüğünce yapılan hatanın düzeltilerek borçlulara Örnek-7 ödeme emri gönderilmesinin talep edildiğini, icra müdürlüğünce takip dosyasına ilişkin olarak açılan takibin iptali davası...
Bu istek üzerine düzenlenen 13 örnek ödeme emri kiracı ...'a 28.07.2010 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen kiracı ...'a tebliğ edilmemiştir. İİK.'nun 269. maddesinde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirmesi üzerine yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciiden tahliye isteyebileceği öngörülmüştür. Davalı kiracı ...'a ödeme emri tebliğ işlemi yapılmadığından anılan maddedeki süreler işlemez. Davalının haricen takibi öğrenip, icra dairesine itiraz etmesi, yasanın emredici hükümleri karşısında duruma etkili değildir. Tahliye istemi bölünemeyeceğinden alacaklının itirazın iptali ve tahliye takibinde bulunması gereksiz ve geçersiz olup, istemin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....
Kuşkusuz, ödeme emri düzenlenmesinin sebeplerinden ilki, vadesinde ödenmeyen kamu alacağını yaratan bu işlemdir. Bu işlem olmadan kamu alacağı hukuken doğamayacağından, ödeme emri düzenlenmesi de söz konusu olamayacaktır. Başka anlatımla; ilki ikincisinin maddi sebebi olan bir ayrılabilir işlemler zinciri söz konusudur. Bu işlemler zincirinin, kamu alacağının hukuken doğduğu, yani tahakkuk ettiği tarihten tahsiline kadar uzaması; örneğin, ödeme emrinin tebliğ edilerek ödeme süresi geçmesine karşın, ödenmeme eyleminin sürmesi halinde, önce haciz, daha sonra da satış işlemi yapılması olasıdır. Bu işlemler zincirinin ayrı bir halkasını oluşturan her işlemde mevcut hukuka aykırılıklar, yalnızca o işlemi hukuka aykırı kılabilecek ve yalnızca o işlemin iptali istemiyle açılacak idari davada ileri sürülmesi halinde idari yargı tarafından dikkate alınabilecek niteliktedir....
Mahkemece her ne kadar yetkili icra müdürlüğünce davalı borçlulara ödeme emri tebliğ edilmediği, ödeme emri bulunmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de, ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 21.05.2015 tarihli yazısında "..UYAP kayıtlarına göre borçlulara ödeme emrinin gönderildiği, 31.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği, 13.08.2014 tarihinde borca ve faize itiraz dilekçesinin sisteme kaydedildiği tespit edilmiş olup tebligata ilişkin yapılan UYAP sorguları ile borçlu vekilinin itiraz dilekçesi de ekte gönderilmiştir" denilmek suretiyle borçlulara ödeme emrinin gönderildiği ve tebliğ edildiği tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece, icra dosyasının aslı getirtilerek icra müdürlüğünün yazısında belirtildiği üzere yetkili icra dairesince ödeme emri gönderilmiş ve ödeme emrine itiraz var ise işin esasına girilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebligatının adreste tanınmadığından bahisle iadesi üzerine TK' nın 35. maddesine göre yapılan tebliğinin usulsüz olduğunu, ayrıca takip dayanağı belgelerin ödeme emrine eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali gerektiğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 18.05.2022 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklılar cevap dilekçesinde; borçlunun banka hesabına haciz konulduğunu, davacının takipten haberdar olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....
.-... ödeme emirlerinden başlatılan hacizlerin iptali ve borçlu olunmadığının tespiti, .../...-...-... ödeme emirlerinin ise iptali istemine ilşkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Davanın yasal dayanaklarından olan 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Diğer taraftan, davanın konusunun kalmadığından bahsedebilmek için, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tüm tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının borçlu hakkında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile başlattığı ilamsız icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek öğrenme tarihi olarak bildirdiği 06.5.2014 tarihine göre icra dairesine yaptığı itirazın süresinde olduğuna ve icra müdürünün takibin devamına ilişkin kararının iptali ile takibin durdurulmasına karar verilmesini istediği, mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle ödeme emri tebliğ tarihine göre süresinden sonra icra dairesine yapılan itirazın reddi...