V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....
İİK.’nun 167. maddesi uyarınca aynı kanunun 58. maddesine uygun olarak düzenlenen takip talebi üzerine ve gene aynı kanunun 168. maddesi uyarınca icra müdürü borçluya bir ödeme emri gönderir. Somut olayda; şikâyetçi, takip talebinde borçlu olarak gösterilmiş değildir. Bu nedenle adı geçene icra müdürlüğünce ödeme emri gönderilmesi yasal dayanaktan yoksun olduğu gibi, hakkında yasal takip talebi düzenlenmeyen 3. kişiye ödeme emri düzenlenmesi borçlu sıfatı dahi kazandırmaz. Bu durumda mahkemece şikâyetçiye tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, taraf olmadığı icra takip dosyasına yönelik zamanaşımı itirazının kabul edilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK.’nun 167. maddesi uyarınca aynı kanunun 58. maddesine uygun olarak düzenlenen takip talebi üzerine ve gene aynı kanunun 168. maddesi uyarınca icra müdürü borçluya bir ödeme emri gönderir. Somut olayda; şikâyetçi, takip talebinde borçlu olarak gösterilmiş değildir. Bu nedenle adı geçene icra müdürlüğünce ödeme emri gönderilmesi yasal dayanaktan yoksun olduğu gibi, hakkında yasal takip talebi düzenlenmeyen 3. kişiye ödeme emri düzenlenmesi borçlu sıfatı dahi kazandırmaz. Bu durumda mahkemece şikâyetçiye tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, taraf olmadığı icra takip dosyasına yönelik zamanaşımı itirazının kabul edilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK.’nun 167. maddesi uyarınca aynı kanunun 58. maddesine uygun olarak düzenlenen takip talebi üzerine ve gene aynı kanunun 168. maddesi uyarınca icra müdürü borçluya bir ödeme emri gönderir. Somut olayda; şikâyetçi, takip talebinde borçlu olarak gösterilmiş değildir. Bu nedenle adı geçene icra müdürlüğünce ödeme emri gönderilmesi yasal dayanaktan yoksun olduğu gibi, hakkında yasal takip talebi düzenlenmeyen 3. kişiye ödeme emri düzenlenmesi borçlu sıfatı dahi kazandırmaz. Bu durumda mahkemece şikâyetçiye tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, taraf olmadığı icra takip dosyasına yönelik zamanaşımı itirazının kabul edilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK.’nun 167. maddesi uyarınca aynı kanunun 58. maddesine uygun olarak düzenlenen takip talebi üzerine ve gene aynı kanunun 168. maddesi uyarınca icra müdürü borçluya bir ödeme emri gönderir. Somut olayda; şikâyetçi, takip talebinde borçlu olarak gösterilmiş değildir. Bu nedenle adı geçene icra müdürlüğünce ödeme emri gönderilmesi yasal dayanaktan yoksun olduğu gibi, hakkında yasal takip talebi düzenlenmeyen 3. kişiye ödeme emri düzenlenmesi borçlu sıfatı dahi kazandırmaz. Bu durumda mahkemece şikâyetçiye tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, taraf olmadığı icra takip dosyasına yönelik zamanaşımı itirazının kabul edilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Tebligatın çıkarıldığı tarihte borçlunun cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılmakla İİK 54. madde hükmü uygulanmadan işyerinde daimi işçisine yapılan ödeme emri tebliğ işlemi yok hükmünde olup ödeme emri tebliğ işleminin iptali gerekirken ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu gerekçesi ile Tebligat Kanunun 32. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi kararı doğru değil ise de, bu husus temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır....
Uyuşmazlığı inceleyen Vergi Mahkemesince her ne kadar davacı tarafından ödeme emri içeriği borçların tamamı için mahsup talebinde bulunulduğu, mahsup talebi sonuçlandırılmadan dava konusu ödeme emrinin düzenlendiğinin iddia edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda davacının iade şartlarını taşıdığı ve mahsup talebinin yerine getirilmesi gerekirken bunun yapılmadığı, dava konusu ödeme emri içeriği borçların bir kısmının mahsup talebi üzerine davacı hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle yapılan incelemenin devam etmesine rağmen dava konusu ödeme emri ile takip edildiği, ödeme emri içeriği diğer borçların ise mahsup talebini reddeden vergi inceleme raporunun davacıya tebliğ tarihinden önce düzenlenen dava konusu ödeme emri ile takip edildiği, davacı tarafından talep edilen KDV iade ve mahsup talepleri kesin bir şekilde sonuçlanmadan düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmiş olsa da, olayda ödeme emri içeriği borçların davacının kendi beyanı üzerine...
V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI : 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının irsaliyeli fatura karşılığı 5.776.67 TL alacaklı bulunduğu, davalıların takip öncesi temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle takibe vaki itirazın kısmen iptali ile takibin 5.776.67 TL asıl alacak, 538.42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.315.19 TL üzerinden devamına fazlaya ilişkin istemin reddine ve % 40 oranında icra inkar tazmiatına karar verilmiş, hüküm davalı ... Tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davası açılabilmesi için yetkili icra dairesince borçluya ödeme emri çıkarılıp tebliğ edilmesi, ödeme emrine borçlunun 7 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz etmiş olması ve itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren 1 yıl geçmemiş olması gerekmektedir. Somut olayda, davalı ...'...
Bu itirazlar ancak; kendisine gönderilen ödeme emri ile hakkında icra takibi başlatıldığını öğrenen borçlu tarafından ileri sürülebilir. Yeri gelmişken hemen belirtilmelidir ki; ödeme emri takip talebine uygun olarak düzenlenmelidir. 60. maddede belirtildiği üzere, ödeme emri iki nüsha olarak düzenlenir. Borçluya takip talebi değil ödeme emri gönderilmektedir. Yani ödeme emrinin nüshası borçluya gönderilir, diğeri icra dosyasına konulur. Alacaklı isterse kendisine ayrıca tasdikli bir nüsha verilir. Nüshalar arasında fark bulunduğu takdirde borçludaki muteber sayılır. Takip talebinde bulunan alacaklı yapmış olduğu takibin içeriğini ve alacağın kaynağını usulüne uygun olarak belirtmelidir. Eş söyleyişle alacaklı yapmış olduğu takip talebini kontrol yükümlülüğü altındadır....