Av. ... ile davalı ... vek.Av.... aralarındaki itirazın iptali davası hakkında Ula Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 16.09.2010 gün ve 101/227 sayılı hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Dava konusu icra takibinden önce Muğla 1.İcra Mahkemesinde takibe girişilmiş, borçlulardan dava dışı Ahmet Şevik'in icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının alacaklı tarafından kabul edilmesi üzerine icra dosyası yetkili olduğu bildirilen Ula İcra Müdürlüğü'ne gönderilmiş ise de, Ula İcra Müdürlüğünce davalıya ödeme emri tebliğ edildiğine ilişkin bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır. Davalıya Ula İcra Müdürlüğü'nce ödeme emri tebliğ edilip edilmediği araştırılarak varsa ödeme emri ve tebligat belgesinin dosyaya konulması, yoksa bu hususun tutanak ile tespitinden sonra yeniden Dairemize gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu ödeme emirlerinden … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriğinde yer alan …, …, … sayılı ihbarnameler ile … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriğinde yer alan …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … sayılı ihbarnamelere ilişkin asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi karşısında takip işlemlerinin asıl borçlu şirket açısından tamamlanmadığı anlaşıldığından anılan ödeme emirleri içeriğinde yer alan söz konusu vergi borçlarında yasal isabet görülmediği; dava konusu ödeme emirlerinin kalan kısımları yönünden ise; asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, şirket hakkında yapılan takibatın da yasalara uygun olduğu anlaşıldığından, davacı hakkında düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinin bu kısımlarında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emri...
İcra Müdürlüğünün 2021/5170 sayılı dosya üzerinden başlatılan takip nedeniyle kendisine gönderilen ödeme emrinin iptali için dava açtığını ve aynı zamanda icra dairesinde borca itiraz ettiğini, ödeme emrinin, İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/441 Esas, 2021/793 Karar sayılı, 02/11/2021 tarihli kararı ile iptal edildiğini ve kararın kesinleştiğini, bunun üzerine borçlu vekiline ödeme emrinin yasal dayanakları ile birlikte tekrar tebliğe gönderildiğini ve 15/11/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu tarafından herhangi bir itirazda bulunulmaması nedeniyle takibin kesinleştirilmesi yönündeki taleplerinin icra müdürlüğünün 08/12/2021 tarihli kararı ile : ''...icra mahkemesince ödeme emri iptal edilmeyip, ödeme emri tebliğ işlemi iptal edildiği, daha önceki itirazla takibin durduğu'' gerekçesi ile ret edildiğini, mahkemenin ödeme emrinin tebliğ işleminin iptali yönündeki kararı üzerine yeniden ödeme emri tebliğ edildiğini, İzmir 8....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur....
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....
İlgili Hukuk 6183 sayılı Kanun'un “Ödeme Emri” başlıklı 55 inci maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme Emrine İtiraz” başlığını taşıyan 58 inci maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde (7061 sayılı Kanun'un 9 uncu maddesi ile on beş gün olarak değiştirilmiştir.) itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un ''Ödeme emri'' başlıklı 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı hüküm altına alınmış olup, ''Ödeme emrine itiraz'' başlıklı 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla dava açabileceği hükmüne yer verilmiştir. Ödeme emrine konu alacağın dayanak işlemine karşı dava açılmış ise, bu davanın sonucuna göre ödeme emrinin hukuki denetiminin yapılması gerektiği açıktır....
tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....
İLGİLİ MEVZUAT : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle ''Ödeme emri'' başlıklı 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı hüküm altına alınmış olup, ''Ödeme emrine itiraz'' başlıklı 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla dava açabileceği hükmüne yer verilmiştir. Ödeme emrine konu alacağın dayanak işlemine karşı dava açılmış ise, bu davanın sonucuna göre ödeme emrinin hukuki denetiminin yapılması gerektiği açıktır....
Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....