Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

göre tebliğe çıkartılamayacağını belirterek tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 17.10.2019 olarak düzeltilmesine, takipte yetkili icra müdürlüğü Ankara İcra Müdürlüğü olduğundan tebligatların Ankara İcra Dairesince yapılmasına, çalınan çekin sahte olarak düzenlenmesi nedeni ile imza itirazlarının kabulüne, takibin durdurulmasına, borca, faize ve ferilerine itirazlarının kabulüne, çek miktarının %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve alacağın %10 u oranında para cezasına hükmedilmesine, müvekkili aleyhine yapılan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2019/3559 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine, alacaklıların yetki itirazının kabulü nedeniyle dosyanın Erciş İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği, Erciş İcra Müdürlüğünün 2019/1432 Esas numarasına kaydedilen takip dosyasından borçluya ödeme emri tebliğinin çıkarılmadığı, borçlu tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığı görülmektedir. Buna göre, alacaklılar tarafından yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan ilamsız takipte borçlu yetkiye ve borca itirazda bulunmuş olup dosya yetkili icra dairesine gönderilmiş olmakla yetkili icra dairesinden borçluya gönderilecek ödeme emri borçluya yeniden itiraz hakkı verir. Borçlunun yetkisiz icra dairesinde yaptığı borca itiraz, yetkili icra dairesinde başlatılan takip yönünden hiçbir hukuki sonuç doğurmaz. Bu aşama alacaklının yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararı yoktur....

    Davacı dava dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığı, icra takibine konu senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla yetkiye, borca ve faize itiraz etmiş, kararda usulsüz tebligat şikayeti ve yetki itirazına ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamıştır. Davacının tüm talepleri değerlendirilmeden verilen karar, usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz, İİK'nın 169. maddesi uyarınca borca itiraz ve İİK'nın 58, 61. maddeleri uyarınca ödeme emri ekinde takip dayanağı belgelerin gönderilmediği iddiasıyla ödeme emri tebliğ işleminin iptali şikayetidir. İlk derece mahkemesince davacı borçlunun imzaya itirazının kabulüne karar verildiğinden, borca itiraz ve şikayeti incelenmemiştir. Bu husus davalı tarafından istinaf konu edilmiş ise de, davacı borçlunun imzaya itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiğinden, artık borca itirazının ve ödeme emrinin tebliğ işleminin iptali şikayetinin incelenmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2020/4864 E. sayılı dosyasından, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında başlatılan kambiyo takibi olduğu, takibin dayanağını, 25/09/2019 tanzim, 10/12/2019 ve 10/01/2020 vade tarihli, düzenleme yeri İstanbul, keşidecisi İst....

    nin adresinin Adana olduğu, ödeme emri tebligatının bu adresti yapıldığı, bu borçlu yönünden takibin kesinleşmiş olduğu dikkate alındığında yetki itirazının yerinde olmadığı, Türk Ticaret Kanunu'nun 677. maddesi hükmüne göre, ticari senetteki geçersiz imza sadece kendisi yönünden hükümsüzlük sonucu doğurur, senetteki her imza diğerlerinden bağımsız olarak sadece imza sahibini bağlar, imzaların bağımsızlığı ilkesi, poliçeye atılı her geçerli imzanın (keşidecinin, cirantanın, avalistin, kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığını, geçersiz bir imza sahibini bağlamaz ise de ciro zincirini de koparmayacağı, poliçeler bakımından getirilmiş olan bu ilkenin TTK'nun 818/1- c maddesi yollamasıyla çekler hakkında da uygulandığı, ilk ciranta imzasının sahte olduğu ileri sürülmüş ise de TTK'nun 818/1- e bendi gereğince bu yönde itirazda bulunması yukarıda belirtilen nedenlerle mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiştir....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Dava konusu borç abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacağına ilişkin olup 7155 sayılı kanun ve bu kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmelik gereğince takibin Merkezi Takip Sistemi üzerinden yapıldığını, ilgili yönetmeliğin 11.maddesinde borca itiraz durumunda 2004 sayılı İİK hükümlerinin uygulanacağı , yetkiye itiraz halinde sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçe- neğinin seçileceği belirtilmiş iken, hem borca hem yetkiye itiraz halinde izlenecek yolun belirtil- mediğini, ayrıca borca ve yetkile birlikte itiraz olunması halinde MTS portalından yetki itirazının kabulüne yönelik bir seçenek veya buton bulunmadığını ,kaldı ki yetki itirazında bilirtilen yerde dava açıldığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 67 maddesine dayalı olup, telefon aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle MTS üzerinden başlatılan...

      DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerinde mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun yetki ve borca itirazı haksız olduğunu, bu davayı açan borçlunun asıl niyeti alacağın tahsilini uzatmak olduğunu, bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddine, %20 tazminata, yargı gideri ve vekalet ücretinin borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2020/22620 Esas sayılı takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlu ve dava dışı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatının bila ikmal döndüğü, dava dışı borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatının ikmalen döndüğü, her iki borçlunun ortak vekili tarafından borca itiraz edildiği, icra dairesince 07/12/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. Davacı - alacaklı vekili tarafından 28/12/2020 tarihinde icra müdürlüğüne dilekçe verilerek tebligatı bila ikmal dönen davacı borçlu T3 ödeme emri tebligatı gönderilmesinin istenildiği, aynı tarihli memurluk kararı ile talebin reddine karar verildiği görülmektedir. Davalı borçlu T3 vekili aracılığıyla icra müdürlüğüne başvurarak borca itiraz etmiş ise de, ödeme emri davalı borçluya tebliğ edilmediği görülmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, örnek 7 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlu ...'ın yasal sürede icra mahkemesine başvurusunda keşideci şirketle ilgisinin bulunmadığından bahisle takip dayanağı bonodan sorumlu olmayacağını ileri sürerek borca itiraz etttiği anlaşılmıştır....

        Maddesine göre ödeme emrine itiraz süresinin ödeme emri tebliğ tarihi itibarı ile başlayacağını, İİK'nun emredici hükümleri çerçevesinde itiraz hakkı henüz doğmadan yapılan itirazın hukuki sonuç doğurmayacağını söyleyerek kararın kaldırılmasını ve şikayetin kabulünü istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu