Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZ (BORCA İTİRAZ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 25. İcra müdürlüğü ile yapılan icra takibine yetki itirazının kabulüne birinci yetkili icra müdürülüğünün müvekkilin ikameti olan Kaş/Antalya, ikinci yerin ise bononun kredi sözleşmesi nedeniyle düzenlenmiş olduğundan Demre/Antalya olduğunu, başka yetkili icra müdürlüğü bulunmadığını, yetki itirazının kabulüne karar verilmesine, ayrıca takip konusu senedin kefalet sözleşmesine istinaden teminat olarak alındığını, müvekkil adına kayıtlı araçlar üzerine ödeme emri tebliğ edilmeden ihtiyati haciz kararına istinaden haciz işlendiğini, tırın haczedilmesinin doğru olmadığını belirterek hacizlerin kaldırılmasına ve %20'den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

(e-imzalıdır) NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. "5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur."...

    ve itiraz süresinin başlamasında tebliğden önce verilen dilekçe tarihi esas alınamayacağından itiraz süresinde olup esasının incelenmesi gerektiği belirtilerek bozulduğu, mahkemece, bozma ilamına uyularak iki ayrı rapor alındığı, Adli Tıp Kurumu raporu hükme esas alınarak imzanın borçluya ait olup olmadığının tespit edilemediği ve borçlunun 28.01.2015 tarihli dilekçe ile borca itirazı olmadığını bildirmiş olduğu gerekçeleriyle imza itirazının reddedildiği anlaşılmaktadır....

      İİK'nın 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir. Bu yasal düzenleme karşısında mahkemenin bu yöndeki kararı yerindedir. Borca itiraz yönünden ise, kambiyo senedinin imza incelemesine esas olmak üzere icra müdürlüğünce gönderilmesi ile takipte aslının sunulmadığı iddiasının yerinde olmadığı, borca ve faize itiraz yönünden alınan 26/02/2020 havale tarihli raporun hükme esas alındığı ve borcun olmadığının İİK'nın 169/a-l. maddesinde belirtilen yazılı delillerle kanıtlanamamış olması nedeniyle davanın tümden reddine dair verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır....

      Borçlunun, henüz kendisine ödeme emri tebliğ edilmeden, yasal süreler geçmeden, dolayısıyla takip kesinleşmeden yapmış olduğu ödemeler, takip öncesi ödeme olup borçlunun başvurusu bu hali ile borca itiraz niteliğindedir. Takip kesinleşmediğinden bu gibi hallerde, mahkemece, itirazın İİK'nın 71. maddesi kapsamında değil, İİK'nın 169/a maddesi kapsamında değerlendirilerek karar verilmesi gerekir. İlk Derece Mahkemesince yapılan ödemelerin takibin kesinleşmesinden önce olduğu dikkate alınarak talebin İİK'nın 169/a maddesi kapsamında borca itiraz olarak değerlendirilmesi ve ödenen kısım ve ferileri yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi yerindedir....

      Sayılı dosyası ile fatura alacağına dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, Davalı tarafça yetkiye ve kısmi olarak borca itiraz edilerek yetkili Gaziosmanpaşa Adliyesinin yetkili olduğu beyan ettiğini, yapılan itiraz sebebi ile takip durdurulmuş ve dosya yetkili merci olan Gaziosmanpaşa'ya gönderildiğini ve esasa kaydedilerek yeni bir ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiğini, davalı tarafın Gaziosmanpaşa .... İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı dosyasına 29.000,00 TL'lik kısmı kabul edilerek, 54.140,76 TL'lik kısmın tamamına ve ferilerine yönelik hukuka aykırı olarak itirazda bulunulduğunu, yapılan itiraz sebebi ile takip 54.140,76 TL ve takibin ferileri yönünden durdurulduğunu, müvekkilinin daha fazla mağdur edilmesini engellemek ve alacağının tahsili sağlamak amacı ile dava açma zorunluluğu oluştuğunu ileri sürerek; davamızın kabulüne, davalı tarafından Gaziosmanpaşa .... İcra Müdürlüğünün ... E....

        İcra Müdürlüğü'nün 2018/22673 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline 29/08/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, takip dosyasına yasal süre içerisinde itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, alacaklı vekilinin yetki ve borca itiraz dilekçesine istinaden dosyanın Develi İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, takibin durmuş olmasına rağmen Develi İcra Müdürlüğü tarafından müvekkili aleyhine yeniden ödeme emri gönderildiğini, dosyada vekil olması nedeni ile ödeme emrinin vekil olarak kendilerine çıkartılması gerekirken müvekkiline çıkartıldığını, müvekkilinin 15/10/2020 tarihinde durumu kendisine haber vermesi üzerine haberdar olduğundan bahisle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 15/10/2020 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek yapılan usulsüz tebligat nedeni ile 15/10/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, itirazın reddi ile takibin durdurulmasına, karşı tarafın % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine...

        Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin alacağını tahsil amacıyla borçlular hakkında ilamsız icra takibi başlattığını, borçlulara ödeme emri tebliğ olmadan vekilleri tarafından haricen borca itiraz edildiğini, İİK'nun 62/1 maddesi ve yerleşik Yargıtay kararları gereğince borçlulara tebliğin yasal zorunluluk olduğunu ve icra müdürlüğüne yaptıkları 25/06/2021 tarihli talep üzerine icra müdürlüğünce talepleri kabul edilerek borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ancak kanuna aykırı olarak aynı anda borçlular vekiline de ödeme emrinin tebliğ edildiğini, borçlu vekili tarafından 25/06/2021 tarihinde borca itiraz edildiğini, borçlulara yasal olarak tebliğ edildiği tarihten sonra gerek borçlular gerekse vekillerinin itiraz etmediklerini, borçlular tarafından itiraz olmadığından takibin kesinleştirilmesi taleplerinin icra müdürlüğünce ödeme emrinin tebliğ edilmediği dönemde dosyada bulunan borca itiraz...

        Mustafa BUYURGAN Başkan 30660 e-imza Selvinaz BULUT Üye 37474 e-imza Halit ÇAVUŞ Üye 41413 e-imza Özge ACUN Katip 122743 e-imza...

        İcra Müdürlüğünün 2022/724 Esas sırasına kayıtlı ilamsız icra takibinin açıldığını, davalı tarafından ödeme emrine ve yetkiye itiraz edildiğini davalının yetki itirazında bildirdiği icra müdürlüğüne taraflarınca dosyanın gönderildiğini, ilgili icra hukuk mahkemesinde davalı aleyhine dava açmış olmalarına rağmen ödeme emri gönderilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini, Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2022/724 Esas sırasına kayıtlı icra dosyasından ödeme emri gönderildiğini ve davalı tarafından itiraz edildiğini, yetkili icra müdürlüğüne gönderilen dosyadan tekrar ödeme emri gönderilmesinin hukuken yersiz olduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 68. maddesi uyarınca itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından takibe davalı borçlu ile diğer borçlular Bahattin Çelik ve Nurettin Altunkaynak yönünden Ankara 8....

        UYAP Entegrasyonu