Davacı vekili icra müdürlüğüne verdiği 08/02/2020 tarihli dilekçesinde ödeme emri henüz tebliğ edilmese bile itirazın geçerli olduğunu belirtmiştir. Davacının anlaşmazlığı sürdürme iradesinin mevcut olduğu anlaşıldığından, ödeme emri tebliğ edilemese bile davalının itirazı geçerlidir. Kaldı ki, davalının takipte vekille temsil edilmesi nedeniyle ödeme emrinin davalı vekiline tebliğ edilmesi gerekir ise de, takibin öğrenilmesi üzerine davalı vekilinin borca itiraz etmesi karşısında, davalı vekiline ödeme emrinin tebliğinin istenilmesinde hukuki yarar yoktur. Takibin durdurulmasına ilişkin icra memur işleminin davacı tarafça şikayet konusu yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalının yasal süresi içinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu anlaşıldığından, şikayete konu icra memur işleminde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....
İcra Dairesi tarafından borçlulara 15.02.2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu vekilinin yetkiye ve borca itirazı nedeniyle dosyanın yetkisizlikle müdürlüklerine 07.06.2019 tarihinde geldiği, dosyada yeterli masraf bulunmadığından ödeme emrinin hazırlanmadığı ve tebliğe çıkarılamadığının belirtilmiş olduğu, tarafların kabulünde olduğu üzere yetkili icra dairesi tarafından ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edilmeden işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 60. maddesinde ödeme emri ve itiraz üst başlığı altında ödeme emri ve muhtevası düzenlenmiştir. Maddenin 1.fıkrasında icra müdürünün takip talebinin bu kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar vermesi durumunda ödeme emri düzenleyeceğine yer verilmiştir....
a nakli sırasında hasarlandığını, müvekkilinin meydana gelen zararı sigortalısına ödeyerek haklarına halef olduğunu, zararın tazmini için davalı aleyhine İzmir İcra Dairesinde giriştikleri icra takibine davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine açtıkları itirazın iptali davasında mahkemenin Kemalpaşa İcra Dairelerinin yetkili olduğu yönünde karar verdiğini, bunun üzerine takibin Kemalpaşa İcra Dairesi'ne gönderilip davalıya tekrar ödeme emri tebliğ edildiğini, davalının bu sefer haksız olarak borca itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
Dolayısıyla borçlu hakkında iflas, haciz, rehnin paraya çevrilmesi yollarından hangisi ile takip yapılmışsa takibe o yolla devam edilir. 2-) Takibi mirasçılar hakkında devam ettirmek;Takibin mirasçılar hakkında devamı, haciz yada rehnin paraya çevrilmesi yollarıyla olur. Muris hakkındaki takip iflas yolu ile başlamış ise mirasçılar hakkında iflas yolu ile takibe devam edilemez.Kural olarak bir takipte tek ödeme emri çıkarılır. Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı olduğundan mirasçılar adına ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Adı geçenlere muhtıra gönderilerek takibin kendilerine karşı da sürdürüleceği isteğinin bildirilmesi ile yetinilmelidir. Ancak, fazladan ödeme emri çıkarılması yeni bir takibin başlatıldığı anlamına gelmez. Bu nedenle de mirasçılar murisin ölümünden önceki işlemlere karşı itiraz edemezler....
İcra Müdürlüğü'nce borçluya ödeme emri çıkartıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, borcun sebebi belirli olmadığından, ödeme emrinin İİK'nun 58. maddesine aykırı düzenlendiği şikayeti ve sair şikayetler ile ödeme emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, durmuş olan icra takibinde yeniden ödeme emri çıkarılmasının usulüne uygun olmadığı, itiraz edilerek durmuş olan bir takibin, itiraz kaldırılmadan ya da iptal edilmeden yeniden bir ödeme emrinin gönderilmesinin mümkün olamayacağı gerekçeleri ile şikayetin kabulüne ve yeniden ödeme emri gönderilemeyeceğinden ... İcra Müdürlüğü'nün göndermiş olduğu ikinci ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir. Yetkisiz ... İcra Müdürlüğü'nce borçluya tebliğ edilen örnek 7 ödeme emri üzerine, borçlunun yetki itirazının alacaklı tarafından kabulü ile artık bu ödeme emri ve borçlunun yetki itirazı dışındaki itirazları geçersiz hale gelmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2010/5800 esas sayılı takip dosyasının derdest olduğunu, öncesinde Mersin İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatıldığını, icra takibine karşı yetkiye ve borca itiraz edildiğini, itiraz dilekçesinin davacıya 13.01.2010 tarihinde tebliğ edildiğini, 2010 yılı Haziran ayında dosyanın yetkili Fethiye İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, yetkisizlik itirazına karşı süresinde yetkili İcra Müdürlüğüne dosyanın gönderilmesi talep edilmediğinden takibin açılmamış sayılması gerektiğini, müvekkili şirkete ödeme emri tebliğ edilmediğini ve müvekkili şirketin takibe itiraz etmediğini, takibin durmadığınısavunarak, davanın reddini istemiş; davacının %40 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, Mersin 6....
Hukuk Dairesinin 11/10/2018 tarihili ve 2017/4706 Esas - 2018/9705 Karar sayılı ilamında ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun icra dairesine itirazının sonuç doğurmayacağına belirtildiğini, ödeme emri tebliğ edilmeden henüz itiraz hakkının doğmadığını, itiraz ve ödeme sürelerinin işlemeyeceğini, borçlunun haricen icra takibini öğrenip icra dairesine itiraz etmesinin yasanın emredici hükümleri karşısında sonuç doğurmayacağını belirterek, kamu düzenine aykırı takibin durdurulması işleminin kaldırılarak takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Somut olayda çözülmesi gereken uyuşmazlık; borçluya ödeme emri henüz tebliğ edilmeden borçlunun borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulup durdurulmayacağı noktasındadır....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; İcra aşamasında zamanaşımına ilişkin def’i iki şekilde ileri sürülmektedir; birincisi takibin kesinleşmesinden önceki devrede gerçekleşen zamanaşımı defi, diğeri ise, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede gerçekleşen zamanaşımı defidir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte; takibin kesinleşmesinden önceki devrede zamanaşımı definin İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca yasal 5 günlük şikâyet süresinde ileri sürülmesi gerekir. Takipten sonraki devrede ise İİK'nun 170/b maddesi yollaması ile aynı Kanunun 71. ve 33/a maddesi uyarınca süresiz olarak ileri sürebilir. (HGK 2014/12- 194 E. 2016/65 K.) İcra takip dosyasının incelenmesinde borçlu adına çıkartılan örnek 10 numaralı ödeme emrinin bila tebliğ iade edildiği ve borçlu vekiline yenileme emri tebliğine kadar herhangi bir ödeme emri tebliğ edilmediği görülmüştir....
Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce İcra Hukuk Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen İcra Hukuk Mahkemesi'nden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır....
Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/....maddesi uyarınca ... hukuk mahkemesine başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, ... hukuk mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme ... dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı ... hukuk mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen ... hukuk mahkemesinden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır....