Ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde icra dairesinin yetkisi ile borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı, davacı vekilinin 22.09.2017 tarihli dilekçesiyle kabul edilmiş ve dosyanın Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. Dosyanın gönderildiği Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayısına kayıt edilmiş, ancak takip nedeniyle ödeme emri borçluya tebliğ edilmediği için davalı tarafça takip dosyasına itiraz edilmemiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde Bakırköy icra dairesinin dosyasına yönelik itirazın iptali istemiş, anılan dosyada itiraz bulunmadığının belirlenmesi üzerine son oturumda Denizli icra dairesinin dosyasına yönelik itirazın iptali istenmiştir. İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır....
Hatay İcra Dairesinin 2019/36620 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T3 tarafından borçlu Ali Levent Selçuk hakkında 04/11/2019 tarihinde genel haciz yoluyla 62.000,00 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, 19/11/2019 tarihinde borçlu mirasçıları hakkında ödeme emri düzenlendiği, davacı borçluya ödeme emrinin 13/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 13/01/2020 tarihinde davacı tarafından mirası red sebebine dayalı olarak borca itiraz dilekçesinin verildiği, İcra Müdürlüğünün 16/01/2020 tarihinde mirası red sebebiyle itirazın borca itiraz olduğu ve süresinde itiraz edilmediğinden itirazın reddine ve takibin devamına kararının verildiği, 24/01/2020 tarihinde müvekkil hakkında başlatılan icra takibinin durdurulması ile maaş haczinin kaldırılması için tekrar talepte bulunulduğu, icra müdürlüğünün 24/01/2020 tarihinde borçlu tarafından süresinde borca itiraz edilmediği, takibin kesinleştiği anlaşıldığından maaş haczinin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği bu kararın...
, müvekkilinin 2005 yılında iş yeri adresini değiştirmesine ve ticaret sicilde ilan edilmesine rağmen yine eski iş yeri adresine tebliğ edilen evrakın usulsuz olduğunu, usulsüzde olsa kesinleşmiş icra dosyanın takipsiz bırakılması sebebiyle işlemden kaldırılan dosyada, yenileme talebi üzerine borçluya tebliğ edilmesi için gönderilen yenileme emrinin ödeme emri yerine geçmeyeceğini, (olayda borçluya değil başkasına tebliğ edildiğini) kaldı ki müvekkilinin kendisine ne ödeme emri ne de yenileme emri tebliğ edilmediğinden icra dosyasını bilmesi ve haberdar olmasının mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkilinin İİK'nın 61. maddesine göre ödeme emri tebliği ile borçlu itiraz ve şikayet hakkını kullanabileceğini, bu durumda davanın reddine dair kararın hatalı olduğunu, diğer taraftan dava dilekçesine bakıldığında icra dosyası kapsamında yetkiye, imzaya, borca ve tüm ferilerine ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduklarının görüleceğini, dilekçenin sonuç kısmına bakıldığında; dosya kapsamında usulsuz...
ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; hakkında başlatılan icra takibini Uyap Vatandaş Portal yoluyla öğrendiğini ve icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunduğunu ancak müdürlükçe ödeme emri tebliğ edilmediği belirtilerek itirazın reddine karar verildiğini, bu kez takibin 24.06.2021 tarihinde öğrenildiği vurgulanarak yeniden itiraz edildiğini ancak aynı gerekçe ile itirazın tekrar reddedildiğini, tebligatın öğrenme aracı olduğunu ileri sürerek müdürlük kararlarının kaldırılarak borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden sunulan itirazın geçerli olmadığını ileri sürülerek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde icra dairesinin yetkisi ile borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı, davacı vekilinin 22.09.2017 tarihli dilekçesiyle kabul edilmiş ve dosyanın Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. Dosyanın gönderildiği Bakırköy 16. İcra Müdürlüğünün 2017/19524 Esas sayısına kayıt edilmiş, ancak takip nedeniyle ödeme emri borçluya tebliğ edilmediği için davalı tarafça takip dosyasına itiraz edilmemiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde Bakırköy icra dairesinin dosyasına yönelik itirazın iptali istemiş, anılan dosyada itiraz bulunmadığının belirlenmesi üzerine son oturumda Denizli icra dairesinin dosyasına yönelik itirazın iptali istenmiştir. İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır....
İcra Müdürlüğünün 2019/16253 Esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçluya gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ iade döndüğünü, borçlu tarafın ödeme emrinin tebliğinden önce borca itiraz ettiğini, borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmeden borçlu vekilinin sunduğu itiraz dilekçesinin İİK madde 62 uyarınca hukuki bir sonuç doğurmayacağını, 03/12/2020 tarihinde 7 örnek ödeme emrinin hem asile hem vekile tebliğ edilmesinin istenildiğini, bu istem üzerine tebligat yapıldığını ve usulüne uygun tebligatlarla itiraz süresinin başladığını, ödeme emrinin tebliğinden sonra süresi içinde itiraz edilmemesi üzerine 21/12/2020 tarihinde takibin kesinleştirilmesi talebinde bulunulduğunu, icra müdürlüğünün aynı tarihte verdiği karar ile borçlunun itirazı nedeniyle takibin durması gerektiğinden bahisle talebin reddine karar verildiğini, iş bu kararın hatalı olup kaldırılması gerektiğini belirterek, icra takibinin kesinleştirilmesine ilişkin taleplerinin...
emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili --------- İcra Dairesince ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
Davalı vekilince davacı borçlu tarafından derdest olduğu iddia edilen takip de olmak üzere yapılan tüm takiplere itiraz edildiği ve alacağın sürüncemede bırakılmaya çalışıldığı ve kararın bu nedenle yasaya aykırı olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Borçlunun icra dosyasına ileri sürdüğü derdestlik itirazı (Yargıtay 12. HD'nin E:2015/22001,K:2015/32459) ve zamanaşımı itirazı (Yargıtay 12....
İcra Hukuk Mahkemesinin 22/10/2018 tarih 2018/1206 Esas, 2019/619 Karar sayılı kararında her ne kadar borçlu tarafından borca itiraz dilekçesi sunulmadığından takibin durdurulması talebin reddine karar verilmiş ise de sonuç itibarıyla ödeme emrinin iptal edildiği, davacı borçlunun ödeme emrinin iptali üzerine kendisine yeni bir ödeme emri tebliğ edilmeden borca itiraz ettiği, karar sonrası oluşan bu duruma göre borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması gerektiği, icra mahkemesinin ödeme emrinin tebliğ işleminin iptaline dair kararının uygulanması için kesinleşmesinin gerekmediği, karardan sonra borca itiraz edilmekle mahkemenin takibin durdurulması talebinin red gerekçesinin de ortadan kalktığı, bu durumda borçlunun takibin durdurulması talebinin kabulünü mahkemece verilen kararın kesinleşmesine bağlayan 22/07/2019 tarihli icra müdürlük kararına yönelik şikayetin kabulüne dair İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararında HMK.355 maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık teşkil eden...
Bu durumda, borcun kabul edilmesi nedeniyle İİK'nun 170/a-son maddesi uyarınca senet üzerine düşülen kayıt nedeniyle takibin iptaline karar verilemez. O halde mahkemece, borçlunun ödeme iddiasının ve faiz ile zamanaşımına yönelik itirazlarının esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, senedin teminat senedi olduğu gerekçesiyle takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, kabule göre de; senedin teminat senedi olduğu iddiası İİK'nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup aynı Kanunun 169/a-5. maddesi uyarınca itirazın kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir....