WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, iptaline karar verilen ödeme emri olmayıp ödeme emrinin tebliği işlemi olduğunu, ödeme emrinin iptal edilmediğini, ödeme emri tebliğ işleminin iptaline ve ödeme emri tebliğ tarihinin 11.08.2020 olarak düzeltilmesine karar verildiğini, kesinleşen karara istinaden takibin davalı borçlu yönünden durduğunu, bu durumda borçlu, 11.08.2020 itibariyle ödeme emrini tebliğ almış ve 14.08.2020 tarihli dilekçesi ile takibe ve borca itiraz ettiğini, tebliğ işleminin iptalinin itirazı geçersiz hale getirmediğini, itirazı da itirazın iptali davası açılabilmesi için gerekli olan dava şartının gerçekleştiğini, aksi yönde varılan kabulün usul ekonomisine de ters düşeceğini, borçluya yeniden ödeme emri gönderilecek olması mevcut itirazının geçersizliği anlamına gelmeyeceğini, borçluya yeniden ödeme emri gönderilmiş olması ve borçlunun gönderilen bu yeni ödeme emrine itiraz etmediği varsayımında, borçlunun 14.08.2020 tarihli itirazının geçersiz kabul edilmesi anlamına...

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;yerel mahkeme tarafından şikayetlerinden(24.08.2020 tarihi) yaklaşık 6 ay sonra duruşma yapmaksızın borca itirazlarını araştırmadan, kesinleşmeden bahsederek, şikayeti reddetmesi açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, kesinleşmemiş bir ödeme emri varken yeniden ödeme emri gönderilemeyeceğini, bu nedenle yeni gönderilen ödeme emrinin ve takibin iptali gerektiğini, alacaklıya yeni çek verilerek, borcun ertelenmesi ve ödeme için mehil kabul edilmesine rağmen yapılan bu icra takibi i.k.k. m.168/5. maddeye açıkça aykırı olup, takibin iptalini gerektirdiğini, müvekkilleri borcunun bir kısmını ödemiş ve kalan 75.000 USD’lik kısım için davalı firma baskı yapınca Müvekkilleri, davalı firma çalışanı Fikriye DİRİM tarafından 03.05.2017 tarihinde teslim alınan Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş....

    TL'nın tahsili amacıyla ..... tarihinde Gaziantep İcra Dairesinin ..... esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının gönderilen ödeme emrine karşı süresinde icra dairesinin yetkisine ve borca itirazda bulunduğu, icra dairesince yetkiye ve borca itiraz yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı vekilinin ..... tarihli dilekçe ile dosyanın Diyarbakır İcra Dairesine gönderilmesini talep ettiği ve gönderilen takip dosyasının Diyarbakır İcra Dairesinin ..... esasını aldığı, Diyarbakır İcra Dairesince ..... tarihinde Gaziantep İcra Dairesine yazılan yazıda; muhabere yoluyla gelen takip talebi ve gereği dosyanın açıldığı, masraf yatırılıp taleple bildirilmesi halinde ödeme emrinin borçluya tebliğ edileceğinin bildirildiği, bu aşamadan sonra Diyarbakır İcra Dairesince ödeme emrinin davalı-borçluya tebliğe çıkartıldığına ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı anlaşılmaktadır....

      İcra Müdürlüğünün 2021/706 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, borçlulara ödeme emri tebliğ edilmeden borçluların takibe itiraz ettiklerini, ödeme emrinin 25.01.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, borçluların ise 21.01.2021 tarihinde borca itiraz ettiklerini, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yapılmış bir itiraz olmadığını, takibin kesinleşmesi nedeniyle haciz talep ettiklerini, ancak icra müdürlüğünün 10.02.2021 tarihli kararı ile taleplerinin reddedildiğini, emsal Yargıtay kararları gereğince, borçluların haricen takibi öğrenip icra dairesine itiraz etmesinin hukuki sonuç doğurmayacağını beyan ederek 10.02.2021 tarihli müdürlük kararının iptali ile borçlular hakkındaki haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      Takibin şekline göre zamanaşımı itirazı takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkinse İİK.nun 62. maddesi gereğince ödeme emri tebliğinden itibaren 7 günlük sürede icra dairesine bildirilmesi gerekir. İcra mahkemesine ise İİK'nun 71. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle başvurulabilir. Somut olayda davacı-borçluya çıkartılan ödeme emri bila tebliğ iade döndüğünden ve takip bu borçlu yönünden henüz kesinleşmediğinden, borçlunun başvurusu İİK.nun 71. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımına ilişkin olmayıp, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazıdır. O halde, takibin şekline göre borçlunun icra dairesi yerine mahkemeye yaptığı zamanaşımı itirazı fuzuli bir başvuru olup sonuç doğurmayacağından mahkemece itirazın bu gerekçe ile reddi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulüne dair hüküm tesisi isabetsizdir....

      Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce...Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa,...Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı...Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen...Mahkemesi'nden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır....

        İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; borçluya ödeme emrinin tebliğ edilemediği ve alacaklının son işlemi 08/01/2015 tarihinde yaptığı, 08/01/2015 tarihinden beri dosyanın işlemsiz bırakıldığı, ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan zamanaşımı itirazının borca itiraz niteliğinde olduğu, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcutsa borçlunun borca itirazda hukuki menfaatinin bulunacağı, somut olayda takip dosyasında alacaklının takibi sürdürme iradesinin mevcut olmadığı gerekçesi ile "davacının borca itirazının hukuki yarar yokluğundan usulden reddine" karar verilmiştir....

        CEVAP : Davalı vekili mahkememize sunduğu 11/02/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket ile davacı şirket arasında süre gelen bir ticari ilişki olduğunu, müvekkil ---- tarihinde davacı şirketten ---n almış ve ödemenin iki taksit halinde yapılması konusunda anlaşıldığını, --- gerçekleşmiş ikinci taksit ödemesi de ---- ---- ödeme emri ekte ---- kayıtlarında da görüleceği üzere --- müdürlüğüne----- müvekkil tarafından ödeme emri henüz tebliğ alınmadan ve hatta daha ---- edilmeden önce ödendiğini, müvekkil şirketin ödeme yaptığı 08.11.2021 tarihinde kendisine açılmış bir icra takibi olduğunun bilgisine sahip olmadığı gibi bilebilecek bir konumda da olmadığını, ödeme yapıldıktan 4 gün sonra hali hazırda ödemesi gerçekleştirilen konuya ilişkin bir ödeme emri müvekkile ulaşmış ve müvekkil şirketin de borca itiraz ettiğini, davacı tarafça dava dilekçesinde belirtildiğinin aksine müvekkilin ödeme emrine itirazı kötü niyetli olmadığını, zira müvekkilin henüz ödeme emrinden haberdar...

          Bu durumda Mahkemece öncelikle, davacıların ödeme emri tebliğ işleminin iptaline yönelik şikayetin değerlendirilmesi ve reddine karar verilmesi halinde borca itirazın değerlendirilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Zira, ödeme emri tebliğ işleminin iptali üzerine davacılara yeni bir ödeme emri gönderilecek olup, davacılar yeni ödeme emri tebliğinden sonra varsa borca itirazlarını ileri süreceklerdir. Somut olayda; davacılara gönderilen ödeme emri tebliğ mazbataları incelendiğinde üzerlerinde "Örnek no:10 ödeme emrini ihtiva eder " yazılı olduğu, İİK'nın 58 ve 61.maddelerine aykırı olarak takibe dayanak belgelerin ödeme emri ekinde davacılara gönderilmediği anlaşıldığından, Mahkemenin şikayetin kabulüne ilişkin kararı isabetlidir....

          İcra Müdürlüğünün 2016/5681 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin devamı niteliğindeki takip uyarınca yeniden ödeme emri gönderildiğinin anlaşılmasına, yetkisizlik kararının ödeme emrinin iptali sonucunu doğuracağı ve bu karar kesinleşmeden dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi istenemeyeceği gözetildiğinde yetkisizlik kararının verildiği tarihten itibaren bu kararın kesinleşme tarihine kadar zamanaşımı süresinin işlemeyeceğinin tabi bulunmasına, bu haliyle ilk takip uyarınca kesilen zamanaşımı süresinin davacıya yeniden ödeme emri gönderildiği tarih itibariyle de dolmadığı sonucuna varılmasına, öte yandan ödeme emri tebliği öncesinde senedin zamanaşımına uğradığına ilişin itirazlar İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca borca itiraz mahiyetinde olup mahkemece borca itirazın reddine karar verilmesi gerekirken "şikayetin reddine" şeklinde karar verilmesi isabetsiz ise de sonucu itibariyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla bu aşamada yanlışlığın eleştiri sebebi yapılmakla...

          UYAP Entegrasyonu