Esas Sayılı Dosyasında özetle; Davacı/ Alacaklı vekili tarafından Davalı/Borçlu şirket hakkında 03.12.2019 tarihinde ilamsız takipte ödeme emri ile takip başlattığı, takibe konu alacağın fatura alacağına dayalı 81.500,00 TL asıl alacak ile 12.104,42 TL işlemiş faizi ile birlikte 93.604,42 TL üzerinden talep edildiği, Davalı/Borçlu vekili tarafından 04.12.2019 tarihinde borca ve tüm ferilerine itirazı ile, 09.12.2019 tarihinde itiraz süresinde ise takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı aleyhine ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında 04.04.2019 tarihinde ilamsız takipte ödeme emri ile takip başlattığı Davalı/Borçlu vekili tarafından 12.04.2019 tarihinde borca, yetkiye ve tüm ferilerine itirazı ile, 15.04.2019 tarihinde itiraz süresinde ise takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının bu dosya hakkında bir işlem yapmadan aynı asıl alacağa ilişkin ... Dairesi'nin ......
nun 32. maddesi uyarınca usulsüz tebliğden muttali olduğu 25/08/2014 tarihinin tebliğ tarihi sayılacağından icra takibine karşı süresinde açılan davanın esasının incelenmesi gerekir. 2) Borçlu, itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettiği zaman dilimini belirtmemiş ise de, düzeltilen ödeme emri tebliğ tarihine göre takibin itiraz tarihi itibariyle henüz kesinleşmediği, hukuki tasnifin de hakime ait olduğu dikkate alındığında, borçlunun itirazının İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında ve aynı Kanun'un 169/a maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden önceki evreye ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gerekir. O halde, mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin borçlunun takipten haberdar olduğunu belirttiği 25/08/2014 tarihi olarak düzeltilerek, borçlunun yasal itiraz süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı itirazının esasının incelenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Hukuk Dairesinin 2021/916 Esas, 2021/1207 Karar sayılı ilamı) "...İtirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra müdürlüğünce usulüne uygun şekilde ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi ve ödeme emrine borçlu tarafından usulüne uygun şekilde yapılmış itirazın bulunması gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir....
Sayılı kararında da değinildiği üzere;" takip tarihinde ve ödeme emri tebliğ edildiği tarihte borçlu vekilinin vekaletnamesinde icra dairelerinde tebligat almaya ve ödeme emri tebellüğüne yetkisi bulunmaktadır. Bu durumda borçlu vekiline yapılan ödeme emri tebligatı geçerlidir."...
İcra dairesinin yetkisine itiraz kabul edilerek dosyanın aktarıldığı yetkili icra dairesinde ödeme emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili ------- ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
tarihinde yetki ve borca itiraz ettiği ve takibin durduğu, dosyanın davacı tarafça yetki itirazı kabul edilerek ... tarihinde Kayseri ... Müdürlüğü'ne gönderildiği, Kayseri ... Dairesince ... tarihinde yeniden ödeme emri gönderdiği ve davalının ise ... tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği görülmüştür. Somut olayda davalı taraf Ankara ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası kapsamında takibe başlandıktan sonra ve yetkili icra dairesince ödeme emri gönderilmeden önce borcu ödemiştir. Uyuşmazlık ise söz konusu ödeme nedeniyle takip ferilerinden sorumluluğun kime ait olduğu noktasındadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenen ödeme emrine itirazın iptali davası (konusu borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan) bir eda davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından, ödeme emrine (süresi içinde) itiraz etmiş (m. 62) olan takip borçlusuna karşı açılır....
ye devrinden sonra takibin 22.06.2015 tarihinde yenilendiği, ödeme emrinin 29.06.2015 tarihinde ilk kez borçluya tebliğ edilmesi üzerine yasal süresi içersinde davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davalının kredi kartından dolayı borcunun son hesap kesim tarihinin 07.04.2005 ve son ödeme tarihinin 18.04.2005 tarihi olup, borca ilişkin olarak yapılan ilk takipte borçlu davalıya ödeme emri tebliğ edilmediğinden zamanaşımı süresi kesilmediği, davalının cevap dilekçesiyle süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğu, ödeme emrinin kendisine tebliğ tarihi olan 29.06.2015 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı temlik alan vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının irsaliyeli fatura karşılığı 5.776.67 TL alacaklı bulunduğu, davalıların takip öncesi temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle takibe vaki itirazın kısmen iptali ile takibin 5.776.67 TL asıl alacak, 538.42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.315.19 TL üzerinden devamına fazlaya ilişkin istemin reddine ve % 40 oranında icra inkar tazmiatına karar verilmiş, hüküm davalı ... Tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davası açılabilmesi için yetkili icra dairesince borçluya ödeme emri çıkarılıp tebliğ edilmesi, ödeme emrine borçlunun 7 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz etmiş olması ve itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren 1 yıl geçmemiş olması gerekmektedir. Somut olayda, davalı ...'...
, icra müdürlüğünce 17/08/2022 tarihinde borçlunun süresi içerisinde itiraz ettiğinden takibin durdurulduğu, icra müdürlüğünce itirazın ödeme emri tebliğinden önce veya sonra yapılmasının değerlendirilemeyeceğinden talebin reddine karar verildiği, davacı alacaklı tarafından bu işlem şikayet edilmiş ise de; davalı borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeden ancak icra müdürlüğünce ödeme emri düzenlendikten sonra itiraz ettiği İİK'nun 62/1 maddesinde " itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. " hükmü yer almakla birlikte borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde borçlunun takipten haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilmese bile borçlunun itirazı geçerli olup icra müdürlüğünce alacaklı vekilinin takibin devamına karar verilmesi...
Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir. İİK 67. maddeye dayalı açılan itirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için açılan bir dava olup takibin kesinleşmiş olması halinde itirazın iptali açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. HMK 114/1-h. maddeye göre hukuki yarar dava şartıdır. HMK 115. maddeye göre; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır ve taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler....