bonoya dayalı takip bakımından yetkili icra dairesinde açılmadığının tespiti ile borca müstenid senedin ödeme emrinde gönderilmemiş olması nedeniyle takibin ve ödeme emrinin iptaline, söz konusu takibe konu edilen bono ile ilgili olarak herhangi bir şekilde davalı bankaya karşı herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitive borca itirazının kabulü ile iş bu yönden takip ve ödeme emrinin iptaline, haksız takip nedeniyle alacaklı aleyhine %20 kötü niyet tazminat ödemesine karar verilmesini istemiştir....
Sayılı karar dikkate alındığında alacaklı olduğunu iddia eden kişiye karşı müvekkiline ödeme emrinde belirtilen tutar kadar bir borcu bulunmadığını, alacak miktarı olarak talep edilen 134.223,57 TL'ye itiraz ettiklerini, taraflarınca 22.02.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olan ödeme emri hukuka aykırı olduğunu ve taraflarınca kabul edilmesinin mümkün olmadığını, mahkeme kararına aykırı olarak belirlenen asıl alacağa işletilen faize, borca, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini ve müvekkili aleyhine gönderilen ödeme emrinin ve takibin iptalini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, mahkeme ilamına aykırı düzenlenen ödeme emrinin ve takibin iptali istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/2130 esas sayılı dosyası kapsamında davacıya tebliğe çıkarılan ödeme emrinin 22/04/2021 tarihinde iade edildiğini, ödeme emri tebliğ edilmemiş olmasına rağmen davacının takipten e-devlet sorgulaması ile haberdar olduğunu ve 04/05/2021 tarihinde takibe itiraz ettiğini, davacının itirazı öncesi davalının 28/04/2021 tarihli talebi üzerine TK'nın 21/2 maddesine göre tebliğe çıkarılan ödeme emrinin 18/05/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, icra müdürlüğünce 05/05/2021 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz edilmesinin sonuç doğurmayacağına ve 31/05/2021 tarihinde ise takibin kesinleştirilmesine karar verildiğini, ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan itirazın itirazdan sonra ödeme emrinin tebliğ edilmesi halinde geçerli kabul edildiğini, bu nedenle davacının itirazının da geçerli olduğunu belirterek icra müdürlüğünün 05/05/2021 ve 31/05/2021 tarihli kararlarının ve davacının icra takibine itirazı sonrasında yapılan tüm takip işlemlerinin iptaline ve takibin durdurulmasına...
Buna göre ödeme emrine yönelik itiraz ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde ileri sürüldüğü halde, Mahkemece takip dayanağı senedin icra kasasında olmadığından ödeme emrinin iptali istemi hakkında inceleme yapılmaksızın karar verilmesi doğru değildir. Diğer taraftan borçlunun borca itirazı ile birlikte usulsüz tebliğ şikayeti mevcut olduğu halde borçluya ödeme emri tebliğinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ön sorun olarak incelenmeden, mevcut haliyle itiraz yasal 5 günlük sürede olmadığı halde borca itirazın esasının incelenmesi de doğru değildir. Ayrıca, İcra Mahkemesince kendisine gelen itiraz ve şikayetler dolayısıyla takibin usulüne uygun yapılıp yapılmadığını, geçerli bir takip bulunup bulunmadığı denetlenmesi gerekirken bu denetim yapılmamıştır. İİK’nın 58/3. maddesine göre alacağın Türk parası ile tutarının takip talepnamesinde gösterilmesi zorunludur....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davacının takibin durdurulması, ödeme emri, takibin iptali, %20 tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Yukarıda açıklanan hal dışında murisin takipten önce ölmesi ve mirası red süresi geçtikten sonra murisin borçları için mirasçıları aleyhinde takip yapmaları durumunda borçluların mirasın reddi nedeniyle takibin iptaline yönelik talepleri, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz olmakla, mirasçılar ödeme emri tebliği üzerine mirası red nedeniyle borçlu olmadıkları itirazını takibin şekline göre icra müdürlüğüne veya icra mahkemesine süresi içinde yapmak zorundadırlar. Kambiyo senetlerine özgü takip yolunda borçluların mirasın reddi nedeniyle takibin iptaline yönelik talepleri, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz olmakla, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede ileri sürülmesi gerekir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33)....
Davacı borçlunun icra mahkemesine 19/10/2020 tarihli başvurusunda takibe konu senetlerin zamanaşımına uğradığı iddiası ile borca itiraz ettiği; bilahare 29/10/2020 tarihli beyan dilekçesi ile ilave olarak icra takibine konu senetlerin ödendiğine ilişkin ödeme iddiasında bulunularak borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davacının ödeme nedeniyle borcun olmadığına yönelik itirazı yönünden yapılan değerledirmede; İİK'nın 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi zorunludur. Borçlunun borcun itfa edildiğine dair iddiası da, İİK'nın 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğundan ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren yasal 5 günlük itiraz süresinde ileri sürülmesi gerekir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü'nün 2020/3472 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı QNB Finansbank tarafından davacı borçlu T1 ve dava dışı borçlu Haydar Gülhan aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, icra müdürülüğünce örnek 7 ödeme emri ve dayanak suretinin davacı borçluya tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından borca itiraz ve şikayet istemli iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 269/c maddesine dayalı itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. İzmir 12. İcra Müdürlüğünün 2018/15087 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine 43.403,26 TL asıl alacak üzerinden başlatılan haciz ve tahliye istemli icra takibi olduğu, takibin dayanağını 15/05/2012 başlangıç tarihli 3 yıl süreli yazılı kira sözleşmesinin oluşturduğu, 13 örnek ödeme emrinin borçluya 05/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 12/12/2018 tarihli dilekçesinde "ödeme emri usulsüz tebliğ olmakla birlikte itirazlarımızı bildiriyoruz, alacaklıya müvekkil şirketin bir borcu bulunmamaktadır. Tüm borca ve tahliye istemine karşı itirazlarımızı sunuyoruz." şeklinde itirazı ile 12/12/2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, borçlunun İzmir 7....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; faize yönelik itirazı yönünden açılmamış sayılması kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibe konu alacağa ilişkin avans faizi işletilmesinin kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğunu, ödeme emrinin iptalinin gerektiğini, her hangi bir tacir sıfatı olmamasına rağmen tüketici kredisi nedeniyle senet vasıtasıyla avans faizi işletilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, kararın lehine olan yönüyle kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesi uyarınca faiz oranı ve faize itiraz ile İİK'nın 45. maddesi uyarınca mükerrer takibin iptali ve İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayettir....