Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş. aralarındaki itirazın iptali davası hakkında ... 8.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 09/02/2016 gün ve 2014/939 E. - 2016/47 K. sayılı hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Heyetçe incelenmesine gerek görülen ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2013/9165 esas sayılı icra dosyasının aslının (yeniden geri çevirmeye mahal verilmemesi, bu doğrultuda; içeriğinde takip talebi, ödeme emri, tarih şerhli ödeme emri tebligat parçası, takibe itiraz dilekçesinin bulunduğunun kontrol edilmesi) eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca kiralananın tahliyesi ve kira alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibinde, ödeme emrinin usulüne uygun olmadığı ve takip dayanağı belgelerin ödeme emrine eklenmediği iddiasıyla ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip şekli, İİK'nın 269. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, "kıyasen uygulanacak maddeler" başlıklı İİK'nın 269/d. maddesinde, aynı Kanunun 58. ve 61. maddelerine atıfta bulunulmamıştır. Bu durumda, takibin şekline ve İİK'nın 269/d. maddesi hükmüne göre, takibe dayanak yapılan belgelerin, takip talebine eklenme ve 13 örnek ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilme zorunluluğunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu icra takibinin dayanağını oluşturan 01/08/2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ve muhtelif tarihli faturalar takip dosyasına sunulmuş olup, 13 örnek ödeme emri ile birlikte davacıya tebliğ edilmemiştir....

    İlk derece mahkemesi; davalı tarafça icra takibi başlatıldığı, takibe konu senetteki ve takip dosyasından gönderilen ödeme emri tebligat mazbatasındaki imzanın inkar edildiği, davacıya ait imza asıllarını ihtiva eden evrakların celp edildiği ve istiktap tutanağı ile imza incelemesi için dosyanın uzman bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından senet ve ödeme emri tebliğ mazbatasındaki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği, raporun denetime elverişli olduğu, ödeme emri tebligatındaki imzanın davacıya ait olduğu anlaşıldığından, ödeme emri tebliğine yönelik şikayetin reddine, ödeme emri tebligatının 20/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği kabul edilerek borca ve imzaya itiraza ilişkin davanın süresinde açılmadığı dikkate alındığında davacının borca ve imzaya itirazının süre yönünden reddine karar vermiştir....

    Davacı, kiracı ve kefil hakkında 04.03.2011 tarihinde tahliye talepli başlattığı icra takibi ile 2011 Ocak-Nisan aylar arası aylık 700 TL'den toplam 2.800 TL kira 8.93 TL fazin tahsilini istemiştir. Ödeme emri davalı kiracıya ve kefile tebligat kanunun 21 maddesine göre 21.04.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Daha sonra davacı alacaklı 14.12.2011 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçesinde “dosya borçlularına gönderilen tebligat bila dönmüştür. Mernis adresi olarak tesbit edilen adreslerine T.K.nun 21. maddesi uyarınca yeniden ödeme emri gönderilmesini” talep etmesi üzerine çıkarılan ödeme emri davalı borçlu kiracıya 06.01.2012, kefile ise 23.12.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bunun üzerine davalı borçlular vekili 11.01.2012 tarihinde verdigi itiraz dilekçesi ile borca itiraz etmiştir....

      Yine bu tarihe göre takip kesinleştirilerek takibe devam işlemleri yapılır. Somut durumda alacaklı yanca takibe önce Denizli 1. İcra Müdürlüğünün 2017/1567 Esas sayılı dosyası ile geçilmiş, borçlu şirkete ödeme emri tebliği üzerine vekili tarafından takibe yetki ve borç yönünden itiraz edilmiş, davacı borçlu şirketin yetki itirazı alacaklı vekilince kabul edilerek takip dosyası yetkili Marmaris 1. İcra Müdürlüğüne gönderilerek 2017/1781 Esas sayılı dosyadan çıkarılan ödeme emri asile gönderilerek16/06/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takibe vekil tarafından itiraz edilmekle, davacı borçlu şirket bu aşama itibarı ile vekil ile temsil edilir hale geldiğinden artık yetkili icra dairesince ödeme emrinin vekil yerine asile tebliği yasal değildir. Mahkemece aynı gerekçe ile davanın reddi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır....

      İİK 'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almakla birlikte borçluya “ödeme emri tebliğ edilemese” bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya müdürlükçe çıkarılıp bila tebliğ iade edilen ödeme emri bulunmaktadır....

        - K A R A R - Davacı vekili, Modelaıne Creotion firmasının davalıdan 72.733.37 euro alacağı bulunduğunu, bu alacağa halef olan müvekkili davalı aleyhine iflas yoluyla takibe geçtiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, ileri sürerek itirazın kaldırılmasına ve iflasa karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece Fransa ve Türkiye arasında karşılıklılık bulunduğu davalının depo emri tebliğine rağmen ödeme yapmadığı gerekçesiyle iflasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Asıl davada davaya konu olan icra takibinde davacı vekili 03.04.2014 tarihli takip talepnamesi ile 2014 yılı Şubat ve Mart ayları kira parası toplamı olan 72.161,48 TL'nin tahsilini istemiş, davalı kiracı 28.04.2014 tarihinde icra dosyasına banka aracılığıyla 45.000 TL, yine 24.06.2014 tarihinde de 46.357 TL göndermiştir. İİK.nun 269.maddesi gereği ödeme süresi ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlayacağından davalı borçlu kiracıya tebligat usulüne uygun yapılmadığından otuz günlük ödeme süresi de başlamaz. Davalı kiracının icra takibini haricen öğrenip icra dosyasına para yatırması süreleri başlatmaz. Bu durumda davalı borçluya usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmediği için, ödeme ve itiraz süreleri işlemeye başlamayacağından, icra mahkemesinden tahliye istenemez....

            vermiş olduğu kararla ödeme emrinin iptal edildiği ve sonrasında hukuki olarak ortada davalılara tebliğ edilmiş herhangi bir ödeme emri yokken davalı borçlu şirketlerden ---- tarihinde henüz davalı borçlu şirketlere usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmemişken takibe konu ----- alacağı ödediği, yapılan ödemenin davacının da kabulünde olduğu , bu durumda borçlu şirketlerden birinin yapmış olduğu ifa ile diğer şirketin de borcunun sona erdiği zira borcun davalı borçluların oluşturdukları adi ortaklığın borcu olduğu, takibe konu ----- tarihinde henüz davalı borçlu şirketlere usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmemişken ödendiği ve akabinde usulüne uygun ödeme emrinin ise davalılardan ------------ tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla hukuka uygun ödeme emrinin tebliğinden önce davalıların davaya konu borçlarının ödediklerinin sabit olduğu bu durumda davacının davalılara ödeme emrinin tebliğinden önce borç ödendiğinden vekalet ücreti, icra masrafları, tahsil harcı ve takip eklentilerine yönelik...

              Davacılar vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkiline gönderilen e imzalı ödeme emrinde ve takip talebinde borcun dayanağı olarak 09/10/2017 tanzim, 03/10/2017 vade tarihli senet gösterildiğini, tanzim tarihi vadeden sonra olan senedin geçersiz olduğunu, senet örneğinin ödeme emri ekinde gönderilmediğini, müvekkiline gönderilen ödeme emri ile Uyaptaki ödeme emri aynı iken fiziki takip dosyasındaki ödeme emrinin farklı olduğunu, müvekkillerine tebliğ edilen ödeme emrinde çek tazminatı talep edildiğini, senedin teminat amaçlı verildiğini belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde şikayet ve borca itiraza ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu