Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde; takip talebi üzerine, takip talebine uygun olarak icra memurunca ödeme emri çıkarıldığını ve takibe yapılan itiraz üzerine davacı tarafın icra müdürü ile birlikte yasa dışı olarak takip talebini ve ödeme emrini değiştirdiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; Küçükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/651 Esas sayılı dosyasında verilen kararın akabinde mükerrer takibe sebep olmaması için yeni ve yasaya, usule uygun ödeme emri düzenlenerek borçluya tebliğinin sağlanabilmesi için Küçükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün 2020/11080 E sayılı dosyasındaki ödeme emrinin iptaline karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayete konu uyuşmazlığın Küçükçekmece 2....

Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davacı vekili tarafından müvekkiline tebliğ edilen ilk ödeme emri yönünden ödeme emri ile birlikte takibe dayanak belgelerin müvekkiline tebliğ edilmediğine yönelik şikayet başvurusunda bulunulduğu, ayrıca ilk ödeme emri tebliği üzerine taraflarınca 02/01/2023 tarihinde yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildikten sonra alacaklı vekilinin talebi üzerine yeniden vekil olarak kendisine tebliğ edilen ikinci ödeme emrinin de iptalinin talep edildiği anlaşılmış olup, icra dosyası incelendiğinde borçlu şirket aleyhine başlatılan ilamsız takip üzerine düzenlenen ödeme emrinin takip talebinde borçlu olarak gösterilen davacı şirkete elektronik tebligat yoluyla tebliğe çıkartıldığı, tebligat parçası incelendiğinde tebligat zarfında sadece örnek 7 ödeme emrinin bulunduğunun belirtildiği, her ne kadar takibe dayanak belgelerin ödeme emri ile birlikte tebliğe çıkartılmadığı anlaşılmış ise de, bu ödeme emrinin tebliği üzerine...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Taldırılması ve Tahliye Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklı 05.06.2013 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 10.06.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 1.000,00 TL kira alacağının tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 15.06.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 08.07.2015 tarihinde takibe itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

    İcra Müdürlüğünün 2016/15058 Esas sayılı dosyası olup, iş bu dosyada örnek ... ödeme emri davalı borçluya ....05.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı borçlu tarafından süresi geçtikten sonra ....05.2016 tarihinde itiraz dilekçesi verilmiştir. İcra Müdürlüğünce; ....05.2016 tarihinde borca itiraz dilekçesinin ibraz edildiği, borçluya gönderilen tebligatın ise ....05.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu takibe yasal süre olan ... günlük sürede itiraz etmediğinden takibin devamına, itirazın reddine karar verilmiştir. Buna göre, takibe dayanak icra dosyasında itiraz süresinde yapılmadığından, davacı alacaklı tarafından kesinleşen takip nedeniyle tahliye istemli dava açılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ancak takibe dayanak icra dosyası ... .... İcra Müdürlüğünün 2016/15058 Esas sayılı dosyası olmasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesince hatalı olarak iş bu dava ile ilişiği olmayan ... .......

      S.3 bulunmaması, borçlunun iflas ödeme emrine karşı itiraz veya şikayet yoluna gitmeyerek iflas ödeme emrini kesinleştirmiş olması ve iflas isteme koşullarının oluşmasına rağmen; yerel mahkemenin, müesseseye ve somut olaya uygun olmayan ilave koşullar ileri sürerek “davanın reddine” dair kararının bozulması gerekirken onanmasına yönelik Sayın çoğunluğun görüşüne karşıyım....

        Davalı borçlu tarafından 28.04.2014 tarihli itiraz dilekçesi ile takibe itiraz edilmiş ise de, 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra itiraz dilekçesi verildiğinden, Ezine İcra Dairesi’nin 30.04.2014 tarihli kararı ile süresi içerisinde yapılmayan itirazın reddine ve takibin devamına karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve 30 günlük yasal süre içerisinde kira borcunu ödemediğini ileri sürerek, davalının itirazının kaldırılmasına ve kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf ise davacının dosyaya kira ilişkisini ispatlayan kira sözleşmesi sunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

          Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı borçluya takibe dayanak icra dosyasından gönderilen ödeme emri 03.....2012 tarihinde Tebligat Kanunu’nun ....maddesi uyarınca muhtara teslim edilmek suretiyle tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun yapılmadığından bahisle, usulsüz tebligatın iptali için ... .... İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/589 esasında dava açmış ve Mahkemece ....05.2015 tarihli karar ile, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 03.04.2015 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Dairemizce 03.05.2018 tarihli geri çevirme kararı ile ödeme emrinin iptaline ilişkin ... .......

            İlk derece mahkemesi tarafından, somut olayda, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında, ''bu zarfta örnek 10 ödeme emri vardır'' şerhinin bulunduğu ve takip dayanağı bono suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklamanın tebligat mazbatası üzerinde yer almadığı görüldüğü belirtilerek ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiği görülmüş olup, ödeme emri tebliğ işlemi mahkemece iptal edildiğinden ve bu karara göre davacı borçluya yeninden ödeme tebliğinin gerektiği ve borca itiraz haklarının da bu ödeme emri tebliğ ile başlaması gerektiği gözetilerek, davacı tarafın teminat iddiasına dayalı borca itirazları hakkında bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken bu yönde inceleme yapılarak karar verilmiş olması yerinde görülmemiş, bu nedenlerle HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkeme kararının kaldırılması karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde yeniden hüküm tesis edilmiştir....

            Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uygulanan faiz istendiği halde ödeme emrinde faiz miktarının yıllık %53,82 olarak istendiğini ve faizin çok yüksek olduğunu belirterek, şikayet ve davalarının kabulü ile, takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa gönderilen zarfta "takip talebi ve ekleri vardır" ibaresi bulunduğunu, sözkonusu işlemin İcra Müdürlüğü tarafından yapılan bir işlem olup takibe konu ödeme emri ve eklerini gönderme mesuliyetinin İcra Müdürlüğüne ait olduğunu ve taraflarına dava açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, faize itiraz yönünden taraflar arasında imzalanan sözleşme ile belirlenen faiz oranının açık olduğunu ve sözleşme gereği faiz istendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Borçluya takip talebinde gösterilen adrese gönderilen 13 (51) örnek ihtarlı ödeme emri "muhatap adresten adres bırakmadan taşındığını adresinin bilinmediğini" beyan veren mahalle muhtarı imzalı beyanı ile merciine iade edilmiş, takip talebinde belirtilen adresin aynı zamanda mernis adresi olması nedeniyle yeniden çıkarılan ödeme emri Tebligat Kanununda değişiklik yapılan 11.01.2011 tarih ve 6099 sayılı kanunun 3 maddesine göre mernis adresine 17.11.2015 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21.maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Öte yandan ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş olsa bile şikayet yoluyla ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu davalı şikayet yoluyla düzelttirmediği sürece icra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. YHGK. 30.03.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultudadır....

              UYAP Entegrasyonu