Hukuk Genel Kurulu’nun,19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 E.-2014/929 K. sayılı kararında borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olduğu, itirazın ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması ve imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazların borca itiraz olarak kabulü gerektiği belirtilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " Takip konusu edilen bonolar yönünden ise; 03/07/2008 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin T3 07/07/2008 tarihinde, Türkmen Mühendislik Firmasına 08/07/2008 tarihinde tebliğ edildiği, Borçlu T1’e çıkarılan ödeme emri tebliğinin bila ikmal iade edildiği, T1’e ödeme emrinin 09/01/2018 tarihinde yenileme emri ile birlikte tebliğ edildiği, süresinde takibe itiraz edilmediğinden takibin 15/01/2018 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten önce Borçlu T1 aleyhine yapılan hacizlerin dayanaktan yoksun olduğu ve kaldırılması gerektiği, Borçlu T1’e 09/01/2018 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ve içeriğinde ödeme emri bulunmadığına ilişkin şikayetin tebligatın usulüne uygun yapılmış olması ve tebligat zarfında zarf içeriğinin “yenileme ve ödeme emri” olarak gösterilmesi karşısında yerinde görülmediği, T1 yönünden takipten önceki zamanaşımı iddiasının itiraz niteliğinde olduğu ve süresinde zamanaşımı itirazının İcra Hukuk Mahkemesi...
Davalı tarafından davacı aleyhine 10.11.2009 tarihinde, 09.10.2009 vadeli 27.000,00 TL bedelli bonoya dayanarak takibe geçilmiş, ödeme emri borçluya 16.12.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu 26.11.2009 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmeden önce takip konusu borcu icra dosyasına ödemiştir. Takip borçlusu ... ödeme emri tebliğinden sonra süresinde 21.12.2009 tarihinde icra takibine itiraz ederek icra takibinin iptalini istemiştir. İcra Mahkemesinin 22.04.2011 tarihli kararı ile 2009/1431 sayılı icra takibinin iptaline karar verilmiş, bu karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 08.03.2012 tarih, 2011/21486 esas, 2012/6898 karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Takip borçlusu 22.12.2011 tarihli dava dilekçesi ile icra takibinin icra mahkemesince iptal edildiğini, bu nedenle davalıya ödenen paranın iade edilmesi gerektiğini, bu amaçla 15.12.2011 tarihinde takibe geçtiğini, davalı borçlunun (...) takibe itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali davası açmıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; somut olayda davalı borçlu T3 çıkarılan ödeme emri tebligatının 28/06/2022 tarihinde bila tebliğ iade edildiğini, borçlunun 29/07/2022 tarihinde takibe itiraz ettiği görülmüş, ilgili takipte borçluya ödeme emri çıkarılmış ve ödeme emri 28/06/2022 tarihinde bila iade olmuş, fakat borçlu takip ve ödeme emrinden haberdar olarak 29/07/2022 tarihinde vekili aracılığıyla ödeme emrine itiraz etmiş, Yargıtay 12....
nun 269. maddesi gereğince, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini, İİK 62. madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Davacı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde borçlu kiracı ...’e ödeme emri tebliğ edilememiştir. Ödeme emri tebliğ işlemi yapılmadığından, yukarıda anılan maddedeki süreler işlemez. Borçlunun haricen takibi öğrenip icra dairesine itiraz etmesi, yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz....
İcra Dairesinin ... sayılı takip dosyası ile toplam 28.305,70-TL alacağın tahsili için takibe girişildiği, ödeme emrinin 18/02/2019 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği borçlu davalı vekilinin 19/02/2020 tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı davacı vekilinin 26/02/2020 tarihli talebi üzerine dosyanın Bakırköy ... İcra Dairesine gönderildiği ve ... esas dosya numarasını aldığı, 08/03/2020 tarihli ödeme emrinin düzenlendiği, ödeme emrinin 24/06/2022 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği ve 25/06/2022 tarihinde borca itiraz edildiği, eldeki davanın ise yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliği ve borca itiraz yapılmadan, 10/02/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....
CEVAP : Davalı vekili mahkememize sunduğu 11/02/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket ile davacı şirket arasında süre gelen bir ticari ilişki olduğunu, müvekkil ---- tarihinde davacı şirketten ---n almış ve ödemenin iki taksit halinde yapılması konusunda anlaşıldığını, --- gerçekleşmiş ikinci taksit ödemesi de ---- ---- ödeme emri ekte ---- kayıtlarında da görüleceği üzere --- müdürlüğüne----- müvekkil tarafından ödeme emri henüz tebliğ alınmadan ve hatta daha ---- edilmeden önce ödendiğini, müvekkil şirketin ödeme yaptığı 08.11.2021 tarihinde kendisine açılmış bir icra takibi olduğunun bilgisine sahip olmadığı gibi bilebilecek bir konumda da olmadığını, ödeme yapıldıktan 4 gün sonra hali hazırda ödemesi gerçekleştirilen konuya ilişkin bir ödeme emri müvekkile ulaşmış ve müvekkil şirketin de borca itiraz ettiğini, davacı tarafça dava dilekçesinde belirtildiğinin aksine müvekkilin ödeme emrine itirazı kötü niyetli olmadığını, zira müvekkilin henüz ödeme emrinden haberdar...
Davalı borçlu 31.10.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, 27.10.2014 tarihinde tarafına örnek 13 ödeme emri gönderildiğini ve kira alacağı talep edildiğini, bahsi geçen taşınmazın kiracısının müdürü olduğu Hedef Matbaa Ltd.Şti. olduğunu, kiracı ... de böyle bir borcu olmadığını, ödeme emrinde belirtilen kira alacağının gerçek dışı olduğunu, ödeme emrinde aylık kira bedellerinin doğru gösterilmediğini, bahsi geçen aylar kira bedellerinin kiralayana ödendiğini ileri sürerek borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 2009/12825 numaralı takibe konu idari para cezasının itirazen incelenerek, kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünün idari yargı görevi alanında kaldığı gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmün, taraflar vekillerii tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Yasanın 55. maddesi, vadesinde ödenmeyen kamu alacaklarının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesi olanağını öngörmüş olup; ödeme emrine konu edilen alacağın kesinleşmiş ve tahsil edilebilir aşamaya gelmiş olması zorunluluğu bulunmaktadır....
Ancak, ilamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa bunlar yönünden borçluya icra emri tebliğ edilmelidir. Somut olayda, itirazın iptali kararının ibrazı ile borçlu hakkında takibe devam edilmesinde, alacağın tahsiline yönelik hesap, haciz ve takip işlemleri yapılmasında yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. İtirazın iptali kararında ilk defa hüküm altına alınan fer'i alacaklar (tazminat alacağı, yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti) yönünden borçluya icra emri çıkartılmasında da bir isabetsizlik yoktur. Ancak icra emri ile istenilen alacak kalemlerinden 5.850,00 TL faiz alacağı zaten ilamsız takipte gönderilen ödeme emrinde yazmakta olup bu takibin devamına karar verildiğinden icra emri ile tekrar istenemez....