da usulsüz olduğunun açık olduğunu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi karşısında ölü kişiye yapılan tebligatın tebliğ tarihinin düzeltilmesinin mümkün olmadığından ödeme emrinin iptali gerekeceğini kaldı ki ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiğinden yenileme işleminin iptali şikayeti hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmemesi gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve asıl davada; ... 3....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/778 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını ve halen derdest olduğunu, davanın hangi ödeme emrine göre görüldüğünü anlamadıklarını, icra takip dosyasında 1 talep ve 3 farklı içerikte ödeme emrinin bulunduğunu, müvekkillerine farklı zamanlarda farklı içeriklerde gelen tüm ödeme emirlerine itiraz edildiğini ve müvekkillerinin ekstra maliyet ve yükümlülüğe sokulduğunu, yapılan takipte takip talebinden sonra 13/02/2019 tarihli ödeme emri tebliğinden sonra alacaklı tarafın tekrar ödeme emri düzenletilmesini istemesinin ve tebliğinin istemesi, yanında hem de bu ödeme emirlerinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin kira alacağına ilişkin olarak Bakırköy Muhabere İcra Müdürlüğü aracılığıyla icra takibi açıldığını, İzmir 6....
Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını Davacının iddialarının yersiz olup takibe dayanak belgeler ödeme emrinin ekinde bulunmakla beraber UYAP sistemine de tarandığını, Söz konusu işlemde İdaremizin kusuru bulunmadığını belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık: ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olup ödeme emri ekinde dayanak belgelerin davacıya tebliğ edilip edilmediğine ilişkin şikayet niteliğindedir Mersin 1. İcra Müdürlüğünün 2022/6273 Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı T3 tarafından T1 Şirketi aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, icra takibinin dayanağı olarak hasar tespit tutanaklarının gösterildiği, davacı borçlunun "Yukarıöveçler Mah. Lizbon Cad. Fevzibey Apt. No:30/11 Çankaya/ Ankara adresine çıkartılan ödeme emrinin 24/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, çıkartılan ödeme emrinde "... Bu zarfta Örnek 10 ödeme emri vardır.....
Bu çerçevede, hernekadar iptal davası açılabilmesi, ödeme emri/emirlerinin ilgiliye tebliğ edilmesi şartına bağlanmış görünse ve davaya konu iptali istenen ödeme emirlerinin davacıya tebliği yapılamamış ve dava açma süresi başlamamış ise de, davacı adına ödeme emirleri düzenlenmiş olması ve araçlarına haciz konması sonucu davacının baskı altına alındığının belirgin olması neticesinde eldeki davanın açılmasında davacının hukuki yararının olduğunun kabul edilmesi gerektiğinin zorunlu hale gelmesine göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ........2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemeye başvurulması cezanın takip ve tahsilini durdurmaz..." düzenlemesi yer almaktadır. 6183 sayılı Yasanın 55. maddesi, vadesinde ödenmeyen kamu alacaklarının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesi olanağını öngörmüş olup; ödeme emrine konu edilen alacağın kesinleşmiş ve tahsil edilebilir aşamaya gelmiş olması zorunluluğu bulunmaktadır....
Mahkemece;"Takibin iptali talebinin reddine, ödeme emrinin iptali talebinin kabulüne, kötü niyet tazminatı talebinin reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emri iptali ve haczin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi Mahkemece uyulan bozma ilamında “…ödeme emirlerinin tebliğe çıkarıldığı adres davalının ikametgah veya mernis adresi olmadığı, dava dışı anonim şirketin adresi olduğu, bu şekilde tebliğin usulsüz olduğu belirgindir. Diğer taraftan, her ne kadar davacının hacizden haberdar olduğu tarih hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak kabul edilmiş ise de, usulüne uygun ödeme emri tebliği söz konusu olmadığından bu tarihinde hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak dikkate alınmaması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğüne yaptığı itirazın reddi ve takibin devamına dair icra işleminin iptali ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 30/03/2015 olarak düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine yaptığı şikayet başvurusu mahkemece kabul edilerek icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmiş ise de ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm kurulmadığı görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat...
Herhangi bir kamu borcu nedeniyle ödeme emri düzenlenip tebliğ edilerek borçluya ödeme emrine karşı yasal yollara başvurması veya mal beyanında bulunması için imkan tanınmadan, doğrudan mal varlığına haciz konulması 6183 sayılı Kanunun sistematiğine uymayıp ödeme emrine karşı ileri sürülebilecek iddialardan kişileri yoksun kılacaktır....
İcra Müdürlüğünün 2018/9008 Esas sayılı dosyasından 02.10.2019 tarihinde, ihtiyati haciz talepli kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, söz konusu dosyadan tanzim edilen örnek 10 ödeme emrinin e tebligat yolu ile 06.05.2019 tarihinde taraflarına tebliğ edildiğini, ödeme emrinin vekil olarak taraflarına tebliğinin hatalı olduğunu, vekile ödeme emri tebliğinin Avukatlık Kanunun uygulanmasına dair Yönetmeliğin 18. maddesinde yeri ve uygulamasının bulunmadığını, müvekkilinin taraflarına verdiği vekaletnamede ödeme emri tebliğ alınmasına ilişkin bir yetki bulunmadığını, icra dosyasında müvekkili adına sunulmuş vekaletname olmamasına rağmen ve vekaletnamede, ödeme emri tebellüğü hususunda yetkilendirilmemelerine rağmen ödeme emrinin vekil olarak taraflarına tebliğinin hatalı olduğunu, ayrıca ödeme emri ekinde takibe müstenit belgeler bulunmadığını, İİK 'nun 58. maddesi uyarınca takibe konu alacak ile ilgili belgelerin tasdikli birer suretinin ödeme emrine eklenmesi zorunluluğunun...