Davanın yasal dayanaklarından olan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun, "ödeme emri" başlığını taşıyan 55'inci maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, "ödeme emrine itiraz" başlıklı 58'inci maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Anlaşılacağı üzere, "menfi tespit" niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının hak düşürücü nitelikte olan yedi günlük süre içerisinde açılması zorunludur. Dosya kapsamına göre, davacıya gönderilen ödeme emirlerinin davacıya tebliği tarihi araştırılmamış olup, davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı belirlenmemiştir....
A)-İdari para cezalarına yönelik ödeme emirlerinin iptali istemi bakımından; 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.Somut olayda icra dairesinin yetkisine itiraz kabul edilerek dosyanın aktarıldığı yetkili icra dairesinde ödeme emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili ------ İcra Dairesince ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın usulden reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emri iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İptali istenen ödeme emri numaraları dikkate alındığında, hüküm kısmında ....../......, ...../....., ....../...... şeklinde hüküm kurulması gerekirken, sehven ...../......-...., ...../.....-....., ...../.....-.... yazılması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
nin ödenmeyen vergi borçları nedeniyle kanuni temsilci sıfatıyla adına düzenlenen … tarih ve … ile … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo takibinde, ödeme emrinin ekinde senet suretinin gönderilmediği iddiası ile ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Takibin şekline göre olayda uygulanması gereken İİK.'nun 168/1. maddesinin 2. cümlesi gereğince; ''İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir.'' Somut olayda, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında, '' örnek 10 ödeme emri ve bono sureti vardır'' şerhinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, aksi sabit oluncaya kadar geçerli tebliğ evrakı uyarınca, dayanak senedin bir örneğinin ödeme emrinin ekinde borçluya gönderildiğinin kabulü zorunlu olup, tebliğ evrakında yazılı olan bu hususun aksinin ispatı da, sınırlı inceleme yetkisine sahip icra mahkemesinde hukuken mümkün değildir....
Dava; kurumca prim borcuna istinaden düzenlenen ödeme emirlerinin iptali talebine ilişkindir. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....
Tapu Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre davacının hissedarı olduğu taşınmaza 2003/787-790 takip nolu borçlar için 22.05.2012 tarihli Kurum yazısına istinaden 42.000 ve 70.000 TL değerinde kamu haczi konulduğu, asıl borçlu şirket hakkında yapılan takibin devam etmekte olduğu, davacı tarafından kendisine ancak şirket hakkındaki takibin semeresiz kalması halinde başvurulabileceği, bunun için şirketin aciz halinde olduğunun kanıtlanması gerektiği, borcun zamanaşımına uğradığı, Kurum tarafından uygulanan haciz işleminin hukuka aykırı olduğu belirtilerek hacze ilişkin Kurum işleminin iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/933 Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin iptali yönünde açtıkları davada mahkemenin ödeme emrinin iptaline karar verdiğini, bu karar üzerine tarafına ödeme emri tebliğ edildiğini, yeni ödeme tebliği sonrası da taraflarınca dava açıldığını ve istinaf mahkemesince ikinci yeni ödeme emri gönderilmesinin borçluya yeni itiraz hakkı verdiğini işaret ettiğini, ancak buna rağmen yerel mahkemenin tekrar davayı ikinci kez süreden ret ettiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve esasa yönelik itirazları yönünden davanın kabulünü talep etmiştir....
Şti’nin idari para cezası borçlarından dolayı davacıya 506 sayılı Yasanın 89’nci maddesi kapsamında ödeme emri gönderildiği, 31.05.2012 tarihli Kurum yazısında da şirket ortaklarına ödeme emri düzenlendiğinin belirtildiği, davacının gönderilen ödeme emrini 28.06.2011 tarihinde tebliğ aldığı ve yasal süresi içerisinde ödeme emrinin iptali istemli iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Yasanın 88’inci maddesinin 16’ncı fıkrasında “Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır.” hükmü kapsamında Kurumca idari para cezasının tahsili için takip başlatıldığı ve ödeme emri düzenlenerek davacıya gönderildiği anlaşılan davaya konu olayda, aynı maddenin 19’uncu fıkrasında belirtilen “Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların...