Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu borcun dava dışı şirketin 1995/01-2002/10 yıllarına ait olup, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde ödeme emrinin 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, kurum alacağının zamanaşımına uğradığı, dava konusu ödeme emirlerinin davacılardan ...'ya tebliğ edildiği, diğer 2 davacıya tebliğ edilmediği , tedbirin kaldırılması kararına itirazın reddinin istinaf talebinin HMK 362 /1 maddesi gereğince dava konusu ödeme emirleri zamanaşımına uğradığı ve takibin devamı halinde telafisi güç zarar meydana gelme ihtimali bulunduğu nazara alınarak reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla; "I-... Anadolu 20....

    Uyuşmazlık konusu olan husus, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmemesi nedeniyle, alacaklının ihtiyati haciz kapsamında haczedilen araç ve taşınmazların kaydından ihiyati hacizlerin kaldırılması isteminin alacağın haricen tahsili kapsamında değerlendirilmesi gerekip gerekmediği ve tahsil harcı alınmasının mümkün olup olmadığı noktasındadır....

    emrine karşı dava devam etmekte iken terkin edilmesine karşın bu hususun ödeme emrinin görülmekte olduğu mahkemeye bildirilmediği, bunun üzerine …Vergi Mahkemesince dava konusu ödeme emrinin iptali isteminin reddine karar verildiği ve bu kararın yasa yollarına başvurulmayarak kesinleştiği, anılan mahkeme kararı üzerine daha önce terkin edilen vergilerin tamamının (haksız çıkma zammıyla birlikte) düzenlenen ödeme emirleri ile e-tebliğ yapılmak suretiyle davacıdan istenildiği, mahkeme kararı gereğince düzenlenen ödeme emirlerine karşı dava açılmadığından kesinleşen ödeme emirleri üzerine dava konusu e-haciz uygulamalarının yapıldığının anlaşıldığı olayda, e-hacizlerin dayanağı olan …Vergi Mahkemesi kararı üzerine düzenlenen ödeme emirlerinin davacıya 09/10/2018 ve 20/12/2018 tarihlerinde tebliğ edildiği, e-tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu ve e-tebliğ üzerine de dava açılmayarak kamu alacağının kesinleştiği, aksi yönde davacının bir iddiası da bulunmadığı görüldüğünden dava konusu...

      Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "DAVANIN KABULÜNE 1- Davacıya gönderilen ödeme emirlerinin zamanaşımı nedeni ile iptallerine, 2- Davacıya ait 36893/1 Ada Parsel 10 numaralı olan ve Mutla mahallesi Mamak/ANKARA adresindeki taşınmaz üzerine (Ulucanlar SGM'nin 13/04/2016 tarih 21611296 sayılı haciz yazısı ile 105. 988,40 TL borç nedeni ile) konulan haczin kaldırılmasına" karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvurusunda; mahkeme kararının eksik araştırmaya dayaı olduğunu ileri sürmüş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava ödeme emirlerinin iptali ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir....

      Davacı/borçlu her iki takip dosyasında haciz konulan taşınmazı ile ilgili meskeniyet şikayetinde bulunmuş ise de; düzeltilen ödeme emri tebliğ tarihi gözetildiğinde, davacı/borçlu vekilinin her iki takip dosyasına da sunmuş olduğu borca itiraz dilekçeleri süresinde olduğundan ve takip duracağından, takip kesinleşmeden konulan tüm hacizlerin de bu nedenle icra müdürlüğünce kaldırılması gerekeceğinden, artık düzeltilen ödeme emri tebliğ tarihinden önce konulan ve kaldırılması gereken hacizlere dayalı meskeniyet şikayetinin de konusu kalmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, Kurumdan ölüm aylığı alan davacının aylığını, aktif sigortalı olması nedeniyle iptal eden ve yersiz ödendiği iddiasıyla davacıya ödenen aylıkları ve sağlık harcamalarını geri isteyen Kurum işlemlerinin iptali ve davacının aktif SSK'lı olarak çalışmadığının tespiti ile sigortalılık tescil işleminin iptali ve aynı dönemde davacının isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 3-Birleşen davalar, ...’in çalışmaları nedeniyle, davalı Kurum tarafından birleşen dosyaların davacısı Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir....

        Mahkemece, davacılara yöntemince tebliğ edilip kesinleşmiş ödeme emri olup olmadığı belirlenmeli, dosya içeriğinde 24.247,05TL tutarında prim borcu için düzenlenen 2009/15718 sayılı tek ödeme emri bulunması, hacizlere konu edilen borç döneminin ise 2008-2012 olarak belirtilmiş olmasına rağmen mevcut ödeme emrindeki borç dönemlerinin 2008 ve 2009 yılı muhtelif aylarına ilişkin bulunması da gözetilerek mevcut çelişki giderilmeli, bu kapsamda 2009-2012 dönemine ilişkin Kurumca yapılan takip ya da ödeme emri tebliğinin söz konusu olup olmadığı da araştırılıp belirlenmeli, davacıların yönetim kurulu üyesi, üst düzey yönetici ve yetkili oldukları dönemlerin başlangıcı ve sonu itibariyle belirlendikten sonra Kurumca konula hacizlerin yerinde olup olmadığı ve söz konusu borçlardan dolayı davacıların sorumlu olup olmadığı hususları açıklığa kavuşturulmalı, diğer taraftan dava dışı anonim şirketin dava konusu edilen borçları nedeniyle yapılandırma talebi olup olmadığı, ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılarak...

          Dosyanın incelenmesinden, dava konusu ödeme emirlerinin iptali istemiyle davacı şirket vekili tarafından 25.2.2005 tarihinde dava açıldığı, akabinde 19.4.2005 tarihli tahsilat makbuzları ile bu ödeme emirleri içeriği vergi ve cezaların davacı şirket tarafından ödenmesi üzerine davalı idarece sözkonusu ödeme emirlerinin iptal edildiği ve davacı şirketin 21.12.2000 tarihinde iktisap ettiği ve tapusunda tarla yazan taşınmazına bu tarihten itibaren %3 oranında arsa vergisi yerine %2 oranında bina vergisi ödemesi nedeniyle aradaki farkın tahsili amacıyla dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmış olup, bu hali ile davalı idarenin davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacı şirket, kendi rızası ile ödeme emirleri içeriği borçları ödediğinden, yargılama giderleri ve davacı vekiline ait vekalet ücretinin davalı idare üzerinde bırakılmasında hukuka uygunluk görülmemiştir....

            Dava dosyası incelendiğinde, maaşına haciz konulması sonucu söz konusu ödeme emirlerinden haberdar olduğunu belirten davacının hem ödeme emirlerinin iptali hem de maaş haczine ilişkin işlemin iptali için işbu davayı açtığı, davacıya 2005/22238, 22239, 22240 nolu ödeme emirlerinin ayrı ayrı tebliğlerle aynı gün tebliğ edildiği, davacının dava dilekçesinde 2005/22238 nolu ödeme emrini belirterek, söz konusu evrakı kendisinin teslim almadığını imza inkarında bulunduğunu belirttiği, yapılan imza incelemesi üzerine, ilgili ödeme emri tebliğinin davacının teslim almadığı kanaatiyle yazılı şekilde hüküm kurulduğu, 2005/22238 nolu ödeme emrinin 2005/...-... dönemleri ve arasına ait damga vergisine ilişkin olduğu, 2005/22239 ve 22240 nolu ödeme emirlerinin ise prim ve işsizlik sigortası primine ilişkin olduğu, davacının maaşına konulan haczin dayanak evraklarının dosya kapsamında bulunmadığı anlaşılmıştır. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, gerekçede davanın kabulü ile ödeme emirlerinin tamamının iptaline karar verilmesine rağmen hüküm fıkrasında ise ödeme emirlerinden sadece ikisinin iptaline karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu