Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Çıkma davası diğer ortağa karşı değil şirkete karşı açılır. Dava şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde açılır. Mahkeme kararında çıkma tarihi ayrıca gösterilmemiş ise çıkma kararının kesinleştiği tarih çıkma tarihi sayılır. Çıkma davasının kabul edilebilmesi için davacının ortaklık payının ne şekilde ödeneceği de belirlenmek durumundadır o yüzden talep edilmese bile bu hakkın tespiti gerekir. Çıkmaya ve buna bağlı olarak ayrılma akçesine karar verilmesi halinde, hükmedilen ayrılma akçesi üzerinden nispi karar ilam harcı ve vekalet ücreti belirlenir....
Ve Malz. İth. İhr. Ve Pazarlama Ltd Şti. aleyhine açtığı çıkma talebinin kabulü ile çıkmasına izin verilmesine, 768.208,61 TL çıkma payının davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir....
Davacı tarafın ortaklıktan çıktığının tespiti ile hissesine düşen çıkma payının tahsili taleplerinin değerlendirilmesi amacıyla dosyanın Kooperatif nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiye tevdiine karar verildiği, bilirkişi tarafından dosyamıza sunulan 10/09/2018 havale tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında ortalık ilişkisinin 06/11/2015 tarihinde sona erdiğinin ve davacının Kooperatifler Kanunun 17. maddesi ve anasözleşmenin 15. maddesi gereği çıkma payı talep edemeyeceğinin beyan edildiği, sunulan raporun denetime elverişli olduğu kanaatine varılmıştır....
Davacı tarafın ortaklıktan çıktığının tespiti ile hissesine düşen çıkma payının tahsili taleplerinin değerlendirilmesi amacıyla dosyanın Kooperatif nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiye tevdiine karar verildiği, bilirkişi tarafından dosyamıza sunulan 10/09/2018 havale tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında ortalık ilişkisinin 06/11/2015 tarihinde sona erdiğinin ve davacının Kooperatifler Kanunun 17. maddesi ve anasözleşmenin 15. maddesi gereği çıkma payı talep edemeyeceğinin beyan edildiği, sunulan raporun denetime elverişli olduğu kanaatine varılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ortaklıktan çıkma ve ayrılma akçesi alacağının tahsili davalarında hüküm altına alınan alacak kararın kesinleşmesi ile muaccel olacağından davacının ayrılma akçesinin muaccel olmadığı, davalı şirkete ait mal, alacaklar ile gayrımenkul ve taşıtları üzerine 03/03/2017 tarihli tensip ara kararıyla ihtiyati tedbir konulduğundan davalının bu menkul ve gayrımenkulleri kaçırması suç oluşturduğu gerekçesiyle davacının davalı şirket taşınır, taşınmaz, araç, makina, gayrımenkuller üzerine ihtiyati haciz konulması talebinin reddine karar verilmiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekilinin davalı kooperatifçe 01.09.2009 tarihinde üyelikten ihraç edildiğini, davalıya gönderilen ihtara rağmen 70.000,00 TL çıkma payı alacağının ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 36.431,00 TL çıkma payı alacağının 2009 yılı bilançosunun kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili, davalıya çıkma payının ödeme şekli ve zamanı hususunda genel kurul kararı alındığını, geriye dönük ödemeler için de karar alınacağını savunarak, haksız davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki çıkma payı alacağının tahsili davasının yapılan yargılaması sırasında tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, davalı kooperatifin ortağı olan müvekkillerinin ortaklıktan çıkarılmalarına rağmen çıkma payı alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, her bir davacı için 2.500,00TL olmak üzere toplam 145.000,00 TL' nin davalıdan tahsiline ve alacağın tahsilinin temini için davalıya ait taşmazların üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, 6100 sayılı HMK'nun 389. ve devamı maddeleri uyarınca,dava konusu olmayan taşınmazlara ihtiyati tedbir kararı konulamayacağı gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir....
Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortaklığından istifa ettiğini, davalı kooperatifin davacının ödediği aidatların iadesi için bankaya ....05.2010 ve 09.04.2011 düzenleme tarihli ödeme talimatlarıyla yetki ve talimat vermesine rağmen ödediği aidatların, kooperatifin banka hesabında yeterli para bulunmadığından iade edilmediğini, ....230,00 TL çıkma payı alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile ... inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi iken istifa ettiğini, çıkma payı alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibine başlandığını ancak davalının icra takibine itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 29.01.2012 tarihli genel kurulda alınan karar uyarınca istifa eden üyelerin ödentilerinin üç yıl içinde ödenmesine karar verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Dava konusu çıkma payı alacağı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesi yollamasıyla TTK'nın 329. ve 405/.... maddesi kapsamında bir alacak olmayıp, iflas masasına kaydı mümkün olan alacaklardan ise de, iflasın açıldığı tarih itibariyle davacının üyeliğinin devam ettiği, çıkma payı alacağını istifa eden ya da ihracı kesinleşen ortakların 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun .../.... ve anasözleşmenin .../.... madde hükmü koşulları uyarınca talep edebileceği gerekçesiyle davanın reddi gerekirken, aynı sonuca bu ilkelere ters düşen yazılı gerekçelerle varılması doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir....