Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu çerçevede yapılan değerlendirmede davacıya ödenmesi gereken çıkma payının %50 oranında daha düşük olması gerektiği, 210.000,00 TL çıkma payı ödenmesine karar verilmesinin hakkaniyete uygun olacağı, bu tutarın ödenmesinin davalı tarafça da kabul edildiği anlaşılarak davacı vekilinin yaptığı ıslahta dikkate alınmak suretiyle bu yöndeki talebin ise kısmen kabulüne, davacının TTK'nın 638/2 maddesi uyarınca davalı ... .... Şti. ortaklığından çıkarılmasına, çıkma alacağı talebinin kısmen kabulüne, çıkma payı olarak belirlenen 210.000,00 TL'nin 02/01/2021 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....

    in şirketin diğer hissedarı olup, vefatı sonrasında şirket hisselerinin eşi ve çocuklarına geçtiğini, müvekkili ile yeni hissedarlar arasında murislerinin sağlığında olan mevcut ilişkilerinden kaynaklı olumsuzluğun bulunduğunu, hissedar olmalarından sonra da kendisinin yönetim kurulunda olmasına rağmen yapılan yatırım ve benzeri şirket işlerinde tarafına bilgi verilmediği gibi olağanüstü genel kurullar ile sermaye artırımına gidilerek müvekkilinin hisse payının düşürülmesinin amaçlandığını duyduklarını belirterek haklı nedenlerle şirketin feshine, mümkün olmadığı takdirde çıkma payı kendisine ödenerek davalı şirketten haklı sebeple çıkma isteminin kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL çıkma payı, 1.000,00 TL kar payı ve 1.000,00 TL alacağı olmak üzere 3.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, dava dilekçesinde ayrıca şirkete ait menkul ve gayrimenkul malları ile hakları...

      çıkarıldığını, şirketlerde sermaye arttırımına gidileceğini, bütün bu nedenlerle, müvekkilinin şirket hissesinin azalması ihtimali ve alacağını alamaz duruma düşeceği ihtimali bulunduğunu, bu nedenle ihtiyati tedbir talep edildiğini, mahkeme gerekçesinin olaya uygun olmadığını, gerekçede belirtilenin aksine ihtiyati tedbir konusu menkul ve gayrimenkuller ile hak ve alacakların davalı şirketin demirbaşı olup, dava konusu olduğunu, müvekkilinin dava sonunda haklı çıktığı takdirde alacağını tedbir konulması talep edilenlerden alacağını, davanın konusunun ticari şirketin feshi ve şirketten çıkma payının ödenmesi olmakla birlikte ihtiyati tedbir taleplerinin konusunun da davalı ticari şirkete ait mal ve hakların satılmaması için kayıtları üzerine tedbir konulması istemine ilişkin olduğunu, dava konusu davalı şirketin feshi mümkün olmadığı takdirde çıkma payı kendisine öderek müvekkilinin ortaklıktan çıkması olduğunu, müvekkilinin alacağı çıkma payı karşılığının ödenmesinin istenildiğini, daha...

        Aşağıda açıkladığım sebeplerle çoğunluk görüşüne katılamıyorum. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 13. maddesine göre istifasını noter kanalıyla kooperatife bildiren ortağın, bildirim tarihi itibariyle kanun hükmü uyarınca istifası sonucunu doğurmakta, kooperatiften çıkma gerçekleşmiş olmaktadır. Kanun uyarınca yenilik doğurucu hak olan istifa ile kooperatiften çıkma gerçekleştiğinden, ilamsız icra takibinde alacaklı olan kooperatif, istifanın kendisine ulaşması ile tasfiye borçlusu haline gelmektedir. Artık istifa eden davalı ortağından alacaklı değil, tasfiye borçlusudur. Tasfiye alacağı ise istifa eden ortak yerine ortak alınmış ise derhal ödenmesi, eğer böyle bir hal yok ise istifa sonrası gerçekleşen ilk mali hesapların görüşüldüğü genel kurul kararından bir ay sonrası için çıkma payı alacağı muaccel hale gelmektedir....

          Karşı cevap dilekçesinde ise; şirket ortağı ve pay sahibi olarak bilançoya göre tahakkuk ettirilen kâr payını belirleyebilmesi mümkünken ve imkan dahilinde iken hak ettiklerini iddia ettikleri alacağı hesaplamayarak belirsiz alacak davası açmalarında hukuki menfaatleri bulunmamakta olup davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi YARGILAMA VE GEREKÇE : Dava, davalıların ortak olduğu şirketten çıkartılmaları karşı davada ise karşı davalı şirketin ortağı olan davacıların şirketten haklı sebeple çıkma, kâr payı ve ayrılma payı akçesinin tahsili konularına ilişkindir. Celp edilen ticaret sicil kaydının yapılan incelemesinde; davacı şirketin 2014 yılında tescil edilmiş olduğu ortaklarının ..., ... ve ... olup ...'ın şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu anlaşılmıştır....

            - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 2010 yılında davalı kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini, ihtarname tebliğine rağmen çıkma payı alacağının kısmen ödendiğini, ödenmeyen kısım için başlattıkları icra takibinin haksız itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra-inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının üyelikten istifa ettiği 2010 yılı bilançosunun kabul edildiği 12.03.2011 tarihli genel kurulda çıkma payı alacaklarının üç yılda taksitlerle ödenmesinin kararlaştırıldığını, davacı alacağının takip tarihinde muaccel olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

              feshi ve çıkma payı alacağına ilişkin davasının özel dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....

                -K A R A R- Davacı vekili, müvekilinin davalı kooperatifçe 01.09.2009 tarihinde üyelikten ihraç edildiğini, davalıya gönderilen ihtara rağmen 70.000,00 TL çıkma payı alacağının ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 36.431,00 TL çıkma payı alacağının 2009 yılı bilançosunun kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili, davalıya çıkma payının ödeme şekli ve zamanı hususunda genel kurul kararı alındığını, geriye dönük ödemeler için de karar alınacağını savunarak, haksız davanın reddini istemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti olmazsa çıkma payı alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, fakat haberi olmaksızın bu üyeliğinin yönetim kurulu kararıyla dava dışı ...'e devredildiğini öğrendiğini ileri sürerek, devre ilişkin yönetim kurulu kararının iptali ile davalı kooperatif üyeliğinin tespitine, olmadığı takdirde çıkma payı alacağının tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile üyeliğni devraldığı kişinin kooperatif üyesi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı ...'...

                    Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Çıkma davası diğer ortağa karşı değil şirkete karşı açılır. Dava şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde açılır. Mahkeme kararında çıkma tarihi ayrıca gösterilmemiş ise çıkma kararının kesinleştiği tarih çıkma tarihi sayılır. Çıkma davasının kabul edilebilmesi için davacının ortaklık payının ne şekilde ödeneceği de belirlenmek durumundadır o yüzden talep edilmese bile bu hakkın tespiti gerekir. Çıkmaya ve buna bağlı olarak ayrılma akçesine karar verilmesi halinde, hükmedilen ayrılma akçesi üzerinden nispi karar ilam harcı ve vekalet ücreti belirlenir....

                      UYAP Entegrasyonu