Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, ....02.2010 tarihinde üyelikten istifa eden davacının çıkma payı alacağının 2010 yılı bilançosunun onaylandığı ....02.2011 tarihli genel kuruldan bir ay sonra yani ....03.2011 tarihinde muaccel hale geldiği, alacak muaccel olmadan başlatılan ... takibinin ve açılan davanın reddi gerekeceği, ayrıca ıslah talebinin de dava tarihi olan ....03.2011 tarihine yürüyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, üyelikten istifa nedeniyle çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davacı ....03.2011 tarihinde itirazın iptali talebiyle açtığı davasının 07.....2011 tarihinde " tamamen ıslah ederek" çıkma payı alacağı davasına dönüştürmüştür. İtirazın iptali davasının yargılama sürecinde davalı kooperatifin 2010 yılının bilançosu ....02.2011 tarihli genel kurulda onaylanmış ve davacının çıkma payı alacağı ....03.2011 tarihi itibarıyla muaccel hale gelmiştir....

    İstifanın ulaştığı yıla ait bilançonun ertesi yıl genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir ve bu tarihten önce erken açılan çıkma payı alacak davası, alacağın henüz muaccel olmadığı gerekçesiyle reddedilmelidir. Bu hukuki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, istifa eden ortağın, çıkma payı alacağının muaccel olması, ilk önce istifanın davalıya ulaşmasına bağlıdır. İstifası ulaşmayan, dolayısıyla 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun .../son maddesi uyarınca aidat ödeme yükümlülüğü devam eden ortak çıkma payını dava edemez. Mahkemece öncelikle davacı taraftan dava konusu alacağın kooperatife teslim ettiği çiçek ürünlerinin bedeli ya da çıkma payı alacağı olup olmadığı konusunda açıklama alınmalıdır. İstifa eden ortağın anılan .... ve .... madde hükümleri uyarınca sermaye ve diğer alacakları, ihracın kesinleşmesi ya da istifa halinde ödenir. Üyelik ilişkisi devam ederken, çıkma payı alacağı ödenmez....

      Davacının davalı şirket ortaklığından çıkması hususunda tarafların sulh olduğu anlaşıldığından davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, davacının çıkma payı alacağı davasından feragat edildiğinden , çıkma payı alacağı davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir....

        K A R A R Davacı vekili, kooperatif üyesi olan davacının, üyelikten ihraç edildiği halde, ödenmeyen çıkma payı alacağının tahsili için yaptıkları icra takibine, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptalliyle takibin devamına ve lehlerine icra tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, gerekçe göstermeksizin yetki, görev ve işbölümü ve derdestlik itirazlarında bulunmuş, ayrıca 31.05.2009 günlü genel kurulda üyelikten ayrılan üyelere yapılacak ödemelerin üç yıl ertelendiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Dava çıkma payı alacağının tahsili için açılan icra takibine itirazı iptali istemine ilişkindir....

          Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının 02.08.2006 tarihinde üyelikten istifa ettiği, istifa tarihine kadar toplam 7.100.00 TL aidat ödediği, ancak 2007 yılında yapılan genel kurul toplantısında kabul edilen 2006 yılı düzeltilmiş bilançosuna göre davacının hissesine 15.570.00 TL zararın isabet ettiği, zarar miktarının çıkma payı alacağından fazla olduğu ve bu nedenle davacının kooperatiften çıkma payı alacağı talep edemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ortaklıktan istifa eden üyenin çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporu, ayrıntılı, denetime elverişli olmadığı gibi dosya kapsamına da uygun düşmemektedir....

            - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatif ortağı iken 09.12.2009 tarihinde ortaklıktan istifa ettiğini, müvekkilinin, kooperatiften, 186.854,67 TL. çıkma payı alacağı ile kooperatife ait arsanın değerinden hissesine düşen 40.000,00 TL. ve huzur hakkı olarak da 10.500,00 TL. alacağı bulunduğunu, 2009 yılı bilançosunun kabul edildiği 10.04.2010 tarihli genel kurul toplantısında, ödemenin 3 yıl içinde, 6 eşit taksit halinde yapılacağı şeklinde erteleme kararı alındığını, erteleme kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek toplam 237.354,67 TL. alacağın davalıdan faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, erteleme kararı alındığı için çıkma payı alacağın muaccel olmadığını, çıkma payı dışında arsa payı bedeli olarak ortaklara ödeme yapılmasının yasal dayanağı bulunmadığını, hiç bir yöneticinin huzur hakkını fiilen almadığını, inşaatı yürüten üye Seyhan Kömürlü'ye ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

              aykırı ve kötü niyetli olarak kabul edilmemiş olduğunu, davacının çıkma payı alacağı davalı kooperatif tarafından sürüncemede bırakılmak istendiğini, davacının kooperatif ortaklığından ayrıldıktan sonra, çıkma payını almak için davalı kooperatif aleyhine Kayseri ......

                Davacının istifa tarihi 09.03.2010 olduğuna göre çıkma payı alacağı istifa ettiği yılın bilançosunun görüşüldüğü genel kuruldan bir ay sonra yani 2011 yılı içerisinde muaccel olacaktır. Ne var ki, somut olayda davacı üyenin çıkma payı alacağı henüz muaccel olmadan 29.06.2010 tarihli genel kurulda davacının çıkma payı alacağı benimsenerek ödenmesi konusunda karar alınmıştır. Bu karar, ödeme yapılmamasına ve ödemenin ertelemesine değil, ödeme yapılmasına yönelik olup, çıkma payının ödenmesi benimsenmiş olmakla Kooperatifler Kanunu'nun 17. maddesine uygun bir erteleme kararı değildir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2020 NUMARASI : 2019/686 ESAS 2020/597 KARAR DAVA KONUSU : Ortaklıktan Çıkma Ve Kâr Payı Alacağı KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Konya 2....

                  Somut olayda, davacının hem huzur hakkı hem çıkma payı alacağı talebinde bulunduğu ancak ne dava ne de ıslah dilekçesinde talep ettiği çıkma payı ve huzur hakkı alacaklarını miktar itibarıyla ayrı ayrı somut olarak belirlememiştir. Belirlenmemiş olmasına rağmen mahkemece çıkma payı alacağı ile huzur hakkı alacağı ayrılmadan her iki alacağa da bilançonun görüşüldüğü tarihten 1 ay sonrası temerrüt tarihi kabul edilerek hesaplama yapılması ve ıslah tarihi de nazara alınmadan tüm talebe dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru değildir....

                    UYAP Entegrasyonu