Hukuk Dairesince, davacıların taleplerinin içinde çıkma payına ilişkin istemlerinin mevcut olup olmadığının belirlenmesi , davanın çıkma payı alacağı davası olarak nitelendirilmesi halinde ortakların ihraç yılına ait bilançonun kabul tarihine göre davanın erken açıldığı hususunun değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacıların kooperatif çalışma bölgesi içinde en az bir yıl ikamet etme şartını yerine getirmedikleri gerekçesiyle tapu iptali tescil davasının reddine , dava tarihi itibariyle çıkma payı alacakları henüz muaccel olmadığından vakitsiz açılan çıkma payı alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, takip tarihi itibariyle hakkında alınmış bir ihraç kararı bulunmayan, dolayısıyla halen davacı kooperatifin üyesi olan davalının, muacccel hale gelmiş bir çıkma payı alacağı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının davacı kooperatife takip tarihi itibariyle ... takip dosyasında talep edilen miktar kadar borcu bulunmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. ...) Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. ...) Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; a-Dava, çıkma payı alacağının tahsili amacıyla başlatılan ... takibinden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir....
Davacının istifası anasözleşmenin 13'ncü maddesindeki hüküm nedeniyle 2010 yılı için sonuç doğuracağından ve 2010 yıl sonu bilançosu da 2011 yılında toplanan genel kurulda kesinleşeceğinden, aynı genel kurulu izleyen bir ayın bitiminde çıkma payı alacağı muaccel olacak; aynı genel kurulda anılan, 17'nci maddeye uygun ertelemeye ilişkin karar alınması ve ertelememenin kooperatifin varlığını tehlikeye düşüreceğinin bilirkişi raporu ile saptanması halinde erteleme sonuç doğuracak ve 3 yılı aşmamak üzere karar verilen erteleme süresinin sonunda çıkma payı muaccel olacaktır....
Sayılı dosyası ile dava açıldığını, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile müvekkilin 18.921,58-TL aidat çıkma payı alacağı olduğu tespit edildiğini ve dava sonucunda davalı kooperatifçe müvekkile 18.921,58-TL çıkma payı alacağın ödenmesi yönünde hüküm kurulduğunu, ... bozma ilamı üzerine dosya .... E. sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde "1163 sayılı yasanın 17....
Mahkemece, takip tarihi itibariyle alacağın henüz muaccel olmadığı gerekçesiyle, erken açılan davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 11.07.2013 tarih, 3965 Esas, 4882 Karar sayılı ilamıyla, mahkemece öncelikle davacı taraftan dava konusu alacağın kooperatife teslim ettiği çiçek ürünlerinin bedeli ya da çıkma payı alacağı olup olmadığı konusunda açıklama alınması gerektiği, istifa eden ortağın sermaye ve diğer alacaklarının, ihracın kesinleşmesi ya da istifa halinde ödeneceği, üyelik ilişkisi devam ederken, çıkma payı alacağının ödenmeyeceği, çiçek ürün bedelinin teslimden ve faturalandırmadan itibaren peyderpey ödenmesi şeklinde bir uygulama var ise, bu ödemenin çıkma payı ödemesi niteliğinde olmadığı, kooperatif türünün işleyişi ve uygulaması üzerinde uzman bir bilirkişi görüşüne başvurularak, çiçek ürün bedellerinin hangi koşullarda üyelere ödendiği, istifa sonrasında ödenmesi gerektiğinde bunun çıkma payı niteliğinde bir ödeme olup olmadığı...
Uyuşmazlık, davacının limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise davacının talep edebileceği çıkma payı alacağı bulunup bulunmadığı, var ise miktarı, çıkma koşulları oluşmamış ise davalı şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiye koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, işbu dava haklı nedenle limited şirket ortaklığından çıkma, çıkma payı alacağı, mümkün olmadığı takdirde ise limited şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi istemiyle açılmıştır. Anılan taleplere ilişkin olarak dava ancak şirket aleyhine açılabilecektir. Bir başka anlatımla, davalı şirket müdürüne işbu davada husumet yöneltilemeyecektir. Dava dilekçesinde yer alan şirket müdürü davalı ...'...
Uyuşmazlık, davacının limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise davacının talep edebileceği çıkma payı alacağı bulunup bulunmadığı, var ise miktarı, çıkma koşulları oluşmamış ise davalı şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiye koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, işbu dava haklı nedenle limited şirket ortaklığından çıkma, çıkma payı alacağı, mümkün olmadığı takdirde ise limited şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi istemiyle açılmıştır. Anılan taleplere ilişkin olarak dava ancak şirket aleyhine açılabilecektir. Bir başka anlatımla, davalı şirket müdürüne işbu davada husumet yöneltilemeyecektir....
Mahkemece, takip tarihi itibariyle hakkında ihraç prosedürü işletilen ancak alınmış bir ihraç kararı bulunmayan, dolayısıyla halen davacı kooperatifin üyesi olan davalının, muacccel hale gelmiş bir çıkma payı alacağı bulunmadığı, muaccel çıkma payı alacağı olmayan davalının var olduğunu düşündüğü hakkını talep etmesi nedeniyle kötüniyetli olduğundan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına ve davacının kötüniyet tazminatı isteminin reddine dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 07.03.2013 tarih ve 140 E, 1362 K sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez, taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, 15.06.2010 tarihinde davalı kooperatif üyeliğinden istifası kabul edilen müvekkiline ödenmeyen 19.200,00 TL çıkma payı alacağının tahsili için başlattıkları takibin, davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çıkma paylarının sırasıyla ortaklara ödendiğini, davacıya ödeme sırasının gelmediğini, ayrıca kooperatifçe çekilen 9.000,00 TL kredinin çıkma payı alacağından mahsubu gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı kooperatif yönetim kurulunun, 21.06.2009 tarihli genel kuruldan aldığı yetkiye istinaden kooperatifin mevcudiyetinin tehlikeye düşmemesi için, çıkma payı alacaklarını 31.12.2011-31.12.2012 tarihleri arası ödeme takvimine bağladığı, takip tarihi itibariyle davacıya ödeme sırasının gelmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin kooperatif üyesiyken 01.11.2010 tarih ve 02178 yevmiye numaralı ihtarname ile kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini, ödediği 23.500,00 TL aidatın ayrıldığı yıl bilançosu onaylanmasına rağmen ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL çıkma payının davalının temerrüde düşürüldüğü 01.10.2010 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili, davacının talep ettiği çıkma payı alacağı hakkında 2010 hesap yılına ilişkin olağan genel kurulunda ayrılan ortakların çıkma payı ödemelerinin üç yıl süreyle ertelenmesine karar verildiğini, alınan erteleme kararında kooperatifin ekonomik koşullarının gözönüne alındığını, dava tarihi itibari ile sürenin dolmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....