Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hesap senesinin son ayı içinde istifa edilmesi durumunda ise, çıkma payı alacağı takip eden bir sonraki senenin bilançosunun kabul edildiği genel kurul toplantısının yapıldığı tarihten itibaren bir ay sonra muaccel hale gelecektir ve çıkma payı alacağından düşülmesi gereken genel giderler de o senenin bilançosuna göre belirlenecektir. Bu durumda davacının çıkma payı alacağı 31/12/2010 tarihli bilançoya göre hesaplanmalıdır. Davalı kayıtlarına göre davacı tarafından ödenen aidat toplamı 37,082,67 TL'dir. Bilirkişi tarafından tespit edilen 3.871,39 TL'lik genel gider payı düşültükten sonra davacının 33.211,28 TL çıkma payı alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır....

    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ilk talebinin çıkma payı alacağına ilişkin olduğu, ancak 03.03.2011 tarihli duruşmada ayrılma talebinden vazgeçildiğini, bilirkişinin bu vazgeçmeyi gözden kaçırarak çıkma payı alacağı hakkında rapor düzenlediği, bu rapor sunulduktan sonra davacı vekilinin yeniden çıkma payı miktarına göre inceleme yapılmasını talep ettiği, bu hususun usul tekniği açısından mümkün olmasına rağmen HMK'nın 29'ncu maddesine aykırı görüldüğü, çelişkili davranış yasağı kapsamında kaldığı, bu durumda çelişkiden önceki davranışa itibar edileceği, ayrıca çıkma payı alacağının şirketin devamının mümkün bulunması halinde kabul edildiği, sadece kağıt üzerinde var olan, malvarlığı tespit edilmeyen şirket gözetildiğinde çıkma talebinin kabulünün bu müessesenin yapısına aykırı olduğu, müdür ulsüzlük yaptığı iddiasının davacı yönünden şirketten çıkma ve çıkma payı alacağı talebinin kabulüne yol açmayacağı, bu iddianın ancak şirket müdürünün...

      Hesap senesinin son ayı içinde istifa edilmesi durumunda ise, çıkma payı alacağı takip eden bir sonraki senenin bilançosunun kabul edildiği genel kurul toplantısının yapıldığı tarihten itibaren bir ay sonra muaccel hale gelecektir ve çıkma payı alacağından düşülmesi gereken genel giderler de o senenin bilançosuna göre belirlenecektir. Bu durumda davacının çıkma payı alacağı 31/12/2009 tarihli bilançoya göre hesaplanmalıdır. Davacının sunduğu ödeme belgeleri ve davalı kayıtlarına göre davacı tarafından ödenen aidat toplamı 47.200,00 TL'dir. Bilirkişi tarafından tespit edilen 2.761,03 TL'lik genel gider payı düştükten sonra davacının 44.438,97 TL çıkma payı alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, dava konusu yapılan alacağın muaccel olduğu tarihin de belirlenmesi gerekmektedir. 31/12/2009 tarihli bilanço 04/04/2010 tarihli genel kurulda onaylanmıştır....

        Mahkemece,alacağın muaccel olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 06.12.2013 tarih ve 5911 E.,7797 K.sayılı ilamıyla somut olayda davacı üyenin çıkma payı alacağı henüz muaccel olmadan 29.06.2010 tarihli genel kurulda davacının çıkma payı alacağı benimsenerek ödenmesi konusunda karar alındığından bu tarihte davacı alacağının muaccel olduğunun kabulü ile Kooperatifler Kanunu 17/1 maddesi de dikkate alınarak çıkma payı alacağı hesaplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece önceki hükmünde direnilmesi üzerine davalı vekilinin temyiz başvurusu üzerine YHGK'nın 12.10.2016 tarih ve 2014/23-1181 E., 2016/971 K. sayılı ilamı ile direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir....

          Hukuk Dairesince, davacıların taleplerinin içinde çıkma payına ilişkin istemlerinin mevcut olup olmadığının belirlenmesi , davanın çıkma payı alacağı davası olarak nitelendirilmesi halinde ortakların ihraç yılına ait bilançonun kabul tarihine göre davanın erken açıldığı hususunun değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacıların kooperatif çalışma bölgesi içinde en az bir yıl ikamet etme şartını yerine getirmedikleri gerekçesiyle tapu iptali tescil davasının reddine , dava tarihi itibariyle çıkma payı alacakları henüz muaccel olmadığından vakitsiz açılan çıkma payı alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir....

            Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, takip tarihi itibariyle hakkında alınmış bir ihraç kararı bulunmayan, dolayısıyla halen davacı kooperatifin üyesi olan davalının, muacccel hale gelmiş bir çıkma payı alacağı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının davacı kooperatife takip tarihi itibariyle ... takip dosyasında talep edilen miktar kadar borcu bulunmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. ...) Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. ...) Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; a-Dava, çıkma payı alacağının tahsili amacıyla başlatılan ... takibinden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir....

              Davacının istifası anasözleşmenin 13'ncü maddesindeki hüküm nedeniyle 2010 yılı için sonuç doğuracağından ve 2010 yıl sonu bilançosu da 2011 yılında toplanan genel kurulda kesinleşeceğinden, aynı genel kurulu izleyen bir ayın bitiminde çıkma payı alacağı muaccel olacak; aynı genel kurulda anılan, 17'nci maddeye uygun ertelemeye ilişkin karar alınması ve ertelememenin kooperatifin varlığını tehlikeye düşüreceğinin bilirkişi raporu ile saptanması halinde erteleme sonuç doğuracak ve 3 yılı aşmamak üzere karar verilen erteleme süresinin sonunda çıkma payı muaccel olacaktır....

                Mahkemece, takip tarihi itibariyle alacağın henüz muaccel olmadığı gerekçesiyle, erken açılan davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 11.07.2013 tarih, 3965 Esas, 4882 Karar sayılı ilamıyla, mahkemece öncelikle davacı taraftan dava konusu alacağın kooperatife teslim ettiği çiçek ürünlerinin bedeli ya da çıkma payı alacağı olup olmadığı konusunda açıklama alınması gerektiği, istifa eden ortağın sermaye ve diğer alacaklarının, ihracın kesinleşmesi ya da istifa halinde ödeneceği, üyelik ilişkisi devam ederken, çıkma payı alacağının ödenmeyeceği, çiçek ürün bedelinin teslimden ve faturalandırmadan itibaren peyderpey ödenmesi şeklinde bir uygulama var ise, bu ödemenin çıkma payı ödemesi niteliğinde olmadığı, kooperatif türünün işleyişi ve uygulaması üzerinde uzman bir bilirkişi görüşüne başvurularak, çiçek ürün bedellerinin hangi koşullarda üyelere ödendiği, istifa sonrasında ödenmesi gerektiğinde bunun çıkma payı niteliğinde bir ödeme olup olmadığı...

                  Uyuşmazlık, davacının limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise davacının talep edebileceği çıkma payı alacağı bulunup bulunmadığı, var ise miktarı, çıkma koşulları oluşmamış ise davalı şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiye koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, işbu dava haklı nedenle limited şirket ortaklığından çıkma, çıkma payı alacağı, mümkün olmadığı takdirde ise limited şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi istemiyle açılmıştır. Anılan taleplere ilişkin olarak dava ancak şirket aleyhine açılabilecektir. Bir başka anlatımla, davalı şirket müdürüne işbu davada husumet yöneltilemeyecektir. Dava dilekçesinde yer alan şirket müdürü davalı ...'...

                    Uyuşmazlık, davacının limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise davacının talep edebileceği çıkma payı alacağı bulunup bulunmadığı, var ise miktarı, çıkma koşulları oluşmamış ise davalı şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiye koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, işbu dava haklı nedenle limited şirket ortaklığından çıkma, çıkma payı alacağı, mümkün olmadığı takdirde ise limited şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi istemiyle açılmıştır. Anılan taleplere ilişkin olarak dava ancak şirket aleyhine açılabilecektir. Bir başka anlatımla, davalı şirket müdürüne işbu davada husumet yöneltilemeyecektir....

                    UYAP Entegrasyonu