Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan ...'nın ..., 'nın da .... olan soyadının .... olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, evlilik birliği içinde doğan çocukların doğumla kazandığı aile soyadlarının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği .... soyadı ile değiştirilmesi talebine ilişkindir ve velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen .... ve ... ergin kişi değil, çocuktur ve davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır....

    Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan ...'in soyadının "Akbuğa" olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Evlilik dışı doğan çocuğun tanıma ile kazandığı "Akdemir" aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin "Akbuğa" soyadı ile değiştirilmesi talebidir ve dava velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ergin kişi değil, Halil çocuktur. Davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik dışı doğan, velayeti anneye verilen cocuğun, tanıma yolu ile kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, Kasten öldürmeye teşebbüs, Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi Hüküm : 1-TCK'nın 81/1, 35/2, 31/3 maddeleri uyarınca mahkumiyet 2-TCK'nın 302, 31/3, CMUK'nın 326-son maddeleri uyarınca mahkumiyet 3-TCK'nın 174/1, 31/3, 52/2 maddeleri uyarınca mahkumiyet ve adli para cezası Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK'nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE, Suça sürüklenen çocuğun tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi suçunu PKK terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlediği sabit olduğundan; tayin edilen temel cezadan TCK'nın 174/2. maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....

        nın nüfusa kaydı sırasında anne adını ....., baba adını da ..... olarak bildirmek suretiyle resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlediğinin iddia olunan olayda; sanığın eyleminin, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29.09.2015 tarihli 2015/412 Esas ve 2015/286 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle çocuğun soybağının değiştirilmesi nedeniyle hem TCK'nin 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağının değiştirilmesi, hem de 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 67/1. maddesinde hüküm altına alınan nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçlarının oluştuğundan söz etmek mümkün ise de; TCK'nin 206. maddesinde genel olarak her türlü yalan beyanın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu‘nun 67/1. maddesinde bundan daha özel biçimde nüfus işlemlerinde yalan beyanın, TCK'nin 231/1. maddesinde ise sadece çocuğun soybağı konusundaki...

          Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayetleri annede bulunan ... ve ...'in "..." olan soyadlarının "..." olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Evlilik birliği içinde doğan çocukların doğumla kazandıkları "..." aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği "..." soyadı ile değiştirilmesi talebidir ve dava velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadlarının değiştirilmesi talep edilen ... ve ... ergin kişi değil, çocuktur. Davacı annenin velayeti altındadır....

            Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanununun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan ...'nın "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir. Davada, evlilik birliği içinde doğan küçük ...'nın doğumla kazandığı "..." aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği "..." soyadı ile değiştirilmesi talebidir ve dava velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ..., ergin kişi değil çocuktur. Davacı annenin velayeti altındadır....

              Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan...'in "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir. Davada, evlilik birliği içinde doğan küçük Yiğit'in, doğumla kazandığı "..." aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği "..." soyadı ile değiştirilmesi talebidir ve dava velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ... kişi değil, çocuktur. Davacı annenin velayeti altındadır....

                Dolayısıyla çocuğun önadının değiştirilmesi için yasal temsilcileri tarafından açılan davalarla, ergin kişilerin ad ve soyadlarının değiştirilmesi davalarında görevli mahkemenin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde yer alan hüküm gereğince asliye hukuk mahkemesi olduğunda bir duraksama bulunmamaktadır. Çocuğun hangi soyadını alacağı konusunda, yukarıda gösterildiği gibi Türk Medeni Kanununun 321. maddesinde, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda, Soyadı Nizamnamesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte düzenlenmeler mevcuttur. Bu düzenlemelere göre çocuk soyadını; evlilik içinde doğmuş ise; ailenin, başka bir ifade ile babanın: evlilik dışında doğmuş, babayla bir soybağı kurulmamış ise anasının: soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesiyle veya tanıma (TMK. m.295) yahut da mahkeme kararıyla (TMK. m. 301) kurulmuş ise babasının soyadını almaktadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması- Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı anne tarafından velayetin değiştirilmesi davasının reddine yönelik temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke; çocuğun "üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi m.1; TMK m.339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m.4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....

                    Velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması, mahkemece çocuğun bizzat dinlenerek, görüşü alınıp vc diğer deliller de gözönüne alınmak suretiyle ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocuğun menfaatine olacağı tespit edilerek velayet konusunda bir karar verilmesi gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu