Davalı tarafın istinaf başvurusunun incelemesinde; Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesinin müşterek çocuk Gülhan yönünden velayetin değiştirilmesi talebinin kabulüne ilişkin kararında usul, esas ve kamu düzenine ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği,SİR raporları içeriği, tanık beyanları, müşterek çocuğun yaşı ve beyanları, çocuğun üstün yararı hep birlikte değerlendirildiğinde velayetin değiştirilmesi şartlarının oluştuğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvuru talebinin esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılamada; Davacının, davalının olumsuz davranışları nedeniyle velayeti kendisine verilen çocuğun soyadının değiştirilmesi talebi ile davayı açtığı, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 26/02/2018 tarih ve 2017/4330 Esas, 2018/2510 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere eldeki davanın velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili değil, haklı nedene dayanarak çocuğun soyadının değiştirilmesine ilişkin olduğu, bu dava yönünden aile mahkemelerinin görevli olmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Bu görevsizlik kararı taraflarca istinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiş ve dava dosyası HMK 20/1 maddesi uyarınca ilgili mahkemeye gönderilmiştir. DAVANIN GÖNDERİLDİĞİ MAHKEME TARAFINDAN YAPILAN İŞLEMLER: Görevsizlik kararı üzerine dosya kendisine gönderilen Bursa 7....
Çocuğun üstün yararı gereği, velayetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda, velayet hakkına sahip davacı anne evlendiği yeni eşi ... ortak çocuk tarafından baba olarak bilindiğini, çocuğun okulda onun soyadını kullandığını ileri sürmüş, ancak çocuğun soyadının kızlık soyadı olan "..." olarak değiştirilmesini talep etmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunmadığı anlaşılmaktadır....
i gördükleri, müştekinin tanımadığı birkaç kişinin arkasından gelerek molotof atıp kaçtığını beyan ettiği, tanık beyanına göre tespit edilen suça sürüklenen çocuğun atılı suçtan mahkûmiyetine karar verilmiş ise de, suça sürüklenen çocuğun atılı suç ile birlikte işlediği iddia olunan tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi suçundan hakkında hükmolunan mahkumiyet hükmü yönünden istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 10.01.2019 tarihli ve 2018/2943 Esas, 2019/80 sayılı kararı ile hükmün bozulmasını müteakip, yeniden yapılan yargılama sonucunda ... 2. Çocuk Mahkemesinin 27.05.2019 tarihli ve 2019/178 Esas, 2019/319 sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuğun atılı tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi suçunu işlediği sabit olmadığından bahisle beraatine karar verildiği görülmekle, ... 2....
Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Bu kapsamda, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenemeyeceği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna ilişkin hususlarda göz önünde tutulmalıdır. Velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde ana babadan kaynaklanan özelliklerin de dikkate alınması kaçınılmazdır....
Boşanma nedeniyle velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir. Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır. Yargı mercilerinin bu durumu ve çocuğun yüksek yararını gözeterek anne ile babanın ya da ailelerin hukuken oluşmuş statüleri değiştirmeye çalışmalarına izin vermemesi gerekir. Somut olaya gelince; soyadının değiştirilmesi istenen ...'...
Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan...'un ...olan soyadının ... olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, evlilik birliği içinde doğan çocuğun doğumla kazandığı ... aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği ...soyadı ile değiştirilmesi talebine ilişkindir ve velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ... ergin kişi değil, çocuktur ve davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır....
Çünkü, çocuğun anası doğuran kadındır. Baba ile çocuk arasındaki soybağı ise, ana ile evlilik, tanıma veya babalığa hükümle yani hakim hükmüyle kurulur. Ayrıca, af kanunları ve evlat edinme yoluyla da soybağının kurulduğu vardır. Soybağıyla ilgili bu kısa açıklamalardan sonra, çocuğun soyadının nasıl ve kimin tarafından konulacağının incelenmesinde yarar vardır. Ancak, konunun daha iyi anlaşılabilmesi için, işe çocuğun adından başlayalım. TMK.nun 339/5. maddesine göre çocuğun adını ana ve babası koyar. Ana ve baba çocuğun adı üzerinde anlaşamazlarsa aile mahkemesi hakimi tarafından çocuğa bir ad konulur. Meseleyi şöyle de açıklayabiliriz. Baba çocuğun adının kendi anasının adı olan ... olmasını ister, ana ise kendi anasının adı... ısrarlıdır. Hakime giderler, hakim de kendi anasının adı ...olmasını ister. Ve neticede çocuğun adı bb olur. Görüldüğü gibi çocuğun adı, velayet hakkı kapsamında ana ve baba tarafından konulur....
Somut olayda; Velayet hakkına sahip anne, anneyle çocuğun soyadının farklı olması nedeniyle resmi işlemlerde sıkıntı yaşadığını belirterek çocuğun soyadının annenin soyadı olan Eğirgen soyadıyla değiştirmek istediğini beyan etmiştir. Çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirmesi nedeniyle çocuğun üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği,çocuğun duruşmadaki beyanları,toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği anlaşılmaktadır....
Dava; velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TMK'nın 183. maddesinde "Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, resen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır." şeklindeki düzenlemeye göre değişen koşullara göre velayetin değiştirilmesi mümkündür. Yine, TMK'nın 349. maddesinde; "Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velayet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velayet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir" hükmü yer aldığı gibi, TMK'nın 351. maddesinin birinci fıkrasında da; "Durumun değişmesi halinde, çocuğun korunmasına ilişkin önlemlerin yeni koşullara uydurulması gerekir" düzenlemesi mevcuttur....