WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne veya babanın, çocukla ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (YÜCEL, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137). Esasın da çocuğun üstün yararına gereken önemin verilmesi, yalnızca çocuğun ya da ana babanın değil, toplumun da menfaatinedir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : NÜFUSTA SOYADI DÜZELTİLMESİ İSTEMİ KARAR : İzmir 5....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl davanın kısmen kabulüne, müşterek çocuk lehine 2000 TL iştirak nafakasının davalı davacı babadan tahsiline, birleşen davanın velayet değişikliği istemi yönünden reddine, ortak çocuğun tarafların müşterek velayeti altına alınmasına, çocuğun anne yanında kalmasına, baba ile şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davacı davalı kadın vekili birleşen davanın kabulünü, çocuğun ortak velayet altına alınmasını, şahsi ilişkinin genişletilmesini, Davalı davacı erkek vekili asıl davanın kabulünü, aleyhe hükmedilen nafaka miktarını, velayet değişikliği talebinin reddini, eksik soruşturma ile karar verilmesini, İstinafa getirmişlerdir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl davanın kısmen kabulüne, müşterek çocuk lehine 2000 TL iştirak nafakasının davalı davacı babadan tahsiline, birleşen davanın velayet değişikliği istemi yönünden reddine, ortak çocuğun tarafların müşterek velayeti altına alınmasına, çocuğun anne yanında kalmasına, baba ile şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davacı davalı kadın vekili birleşen davanın kabulünü, çocuğun ortak velayet altına alınmasını, şahsi ilişkinin genişletilmesini, Davalı davacı erkek vekili asıl davanın kabulünü, aleyhe hükmedilen nafaka miktarını, velayet değişikliği talebinin reddini, eksik soruşturma ile karar verilmesini, İstinafa getirmişlerdir....

Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir.Yine kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun üstün yararının gözetilmesi gerekir. Somut olayda;İlk Derece Mahkemesince ilkin verilen karar dairemizce"...uzmanlardan oluşturulan heyetin 14.03.2019 tarihli raporunda özetle;...bir yıllık süre içerisinde ayda bir hafta sonu ya da iki cumartesi günleri olacak şekilde düzenleme yapılması, bir yıl sonucunda bir uzman tarafından yapılacak olan inceleme sonucu kişisel ilişki kurmanın yatılı ve davacının yaşadığı şehirde olup olamayacağı konusunda, müşterek çocuğun süreç içerisinde göstermiş olduğu duygu durum değişikliği de dikkate alınarak yeniden değerlendirme yapılmasının, bu süreç içerisinde danışmanlık tedbiri uygulanmasının çocuğun üstün yararına olacağı şeklinde görüş bildirilmesine rağmen heyet raporunda belirtilen süre sonunda tekrar değerlendirme yapılmaması yerinde olmamıştır....

ya karşı beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun değişikliği öncesi 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, altıncı fıkrası, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 yıl 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, mağdure Kadriye'ye karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan 6545 sayılı Kanun değişikliği sonrası 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ A....

    Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

    Somut dosyada, tarafların boşanmaları sonucunda müşterek çocuk 2008 doğumlu Reysa'nın velayetinin annesine verildiği, bu kararın 25/02/2019 tarihinde kesinleştiği, 24/05/2019 tarihinde baba tarafından açılan velayet değişikliği davasında, annenin davayı kabulü ile başka bir araştırma yapılmaksızın velayetin değiştirilerek babaya verildiği anlaşılmıştır. Buna göre, her ne kadar önceki velayet değişikliği kararı kesinleşmiş olsa da, o davada kamu düzenine ilişkin olan velayet davası yönünden çocuğun menfaati uyarınca gerekli araştırmanın yapılmadan kabul ile davanın sonuçlandığı, bu nedenle eldeki dava yönünden çocuğun menfaatinin araştırılması gerekli olup, kesinleşen velayet değişikliği kararının bağlayıcı olmadığı anlaşılmıştır....

      Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.11.2022 tarihli ve 2022/357 Esas, 2022/600 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 6545 sayılı Kanun değişikliği öncesi 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkrası ile 31 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 51 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. II. GEREKÇE 1....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin velayet sahibi annenin tek başına yani babanın muvafakati olmaksızın çocuğun ismini değiştiremeyeceğini belirttiğini, boşanma halinde velayet hakkı kendisine tanınan anne veya baba tarafından kullanılacağını, küçük Eymen'in velayet hakkının annesinde bulunmakta olduğunu, velayet hakkına sahip olan anne veya babanın bu kapsamda isim değişikliği davası açmasına herhangi bir yasal engel bulunmamakla birlikte haklı nedenin varlığı halinde isim değişikliği davası açmaya - yasal düzenlemeler ve Yargıtay kararları dikkate alındığında - velayet sahibi tarafından tek başına hak ve yetkisi olduğunun kabul edildiğini, bu noktada Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararı sonucunda velayet hakkı kapsamında velayet hakkına sahip anneye önemli bir hak tanıdığını, evliliğin feshi veya boşanma hallerinde, velayet hakkı kapsamındaki yetkiler dâhilinde olan çocuğun soyadının belirlenmesi hususunun düzenlendiği 21.6.1934 tarihli...

        UYAP Entegrasyonu