DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmasına İzin) davalı T3 vekili tarafından kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
almasının yeterli bir gerekçe oluşturmadığını mesleki ve sosyal yaşam ortamı bakımından tanınabilirliği sebebiyle evlendikten sonra da önceki soyadını kullanmakta hukuki yararı olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tanıdığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi , bunlara bağlı protokol ve tavsiye kararları hükümleri ile de evlendikten sonra önceki soyadını kullanma hakkının korunması nedeniyle evlenmekle eşinden aldığı soyadının iptaline ve yalnızca kızlık soyadının kullanılmasına izin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
almasının yeterli bir gerekçe oluşturmadığını mesleki ve sosyal yaşam ortamı bakımından tanınabilirliği sebebiyle evlendikten sonra da önceki soyadını kullanmakta hukuki yararı olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tanıdığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi , bunlara bağlı protokol ve tavsiye kararları hükümleri ile de evlendikten sonra önceki soyadını kullanma hakkının korunması nedeniyle evlenmekle eşinden aldığı soyadının iptaline ve yalnızca kızlık soyadının kullanılmasına izin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı cevap vermemiş,duruşmada boşanmayı kendisinin de istediğini,çocuk için talep edilen aylık 500 TL.nafakayı kabul ettiğini,ancak davacının kendisi için nafaka ve tazminat taleplerini kabul etmediğini,davacının kendisinin soyadını kullanmasına rızası olduğunu"beyan etmiştir. Mahkemece"...erkek tam kusurlu bulunarak tarafların boşanmalarına,müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine,baba ile kişisel ilişki tesisine,çocuk için hükmedilen aylık 400 TL.tedbir nafakasının karar kesinleşene kadar devamına,karar kesinleştiğide aylık 500 Tl.iştirak nafakasına-kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine-kadın lehine 5.000 TL.maddi tazminata-kadının manevi tazminat talebinin reddine,kadının diğer eşin soyadını kullanmasına izin verilmesine"karar verilmiş,karara karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, kendiliğinden baba sıfatını kazanacaktır. Bu durumda soybağı ihtilafı ortaya çıkmadığından, açıklanan muhtevadaki davalar, sadece nüfus kayıtlarında düzeltim davasından ibaret kalacaklar ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri olacaktır....
Dava evli kadının yalnızca evlenmeden önceki soyadını kullanmasına izin verilmesine ilişkin olup (TMK md. 187) 3.3.2010 tarihinde açılmıştır.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ve karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunla değişik 4/1. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısmı hariç olmak üzere, ikinci kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemelerinde bakılır. Bu bakımdan davanın aile mahkemesinde görülmesinde isabetsizlik olmayıp, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının hükmün Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görev yönünden kanun yararına bozma isteği yerinde görülmemiş, reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi. 06.12.2012 (Prş.)...
Dava; boşanan kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin isteğine ilişkin (TMK. m. 173/2) olup, Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısım hariç ikinci kitabından kaynaklanmaktadır. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanunun 4/1. maddesi gereğince davaya bakmak aile mahkemesinin görevine girmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Bu açıklama karşısında görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASNA, bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının ve davacının hükümden sonraki feragatinin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.12.2008 (Pzt.)...
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.eeeei Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Davacının soyadının "..." olarak değiştirilmesi isteği yönünden: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2-Davacı, "..." soyadı ile birlikte boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesini istemiştir. Bu istek TMK'nın 173. maddesinin 2. fıkrasına dayanmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemeleri Kanunu' nun 4. maddesi gereğince aile hukukuna dayalı dava ve işlerde aile mahkemeleri görevlidir. O halde davanın bu istek yönünden tefrik edilip, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2021 NUMARASI : 2020/204 ESAS-2021/7 KARAR DAVA KONUSU : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ile Denizli 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, evlenmekle yasa gereği kocasının soyadını almıştır. Kocasının soyadı önünde evlenmeden önceki soyadını da kullanmaktadır. Mahkemece; davacının evlenmekle aldığı kocasının soyadının iptaline, kızlık soyadını kullanmasına izin verilmesine karar verilmiş, hükmü nüfus idaresi temyiz etmiştir. Verilen karar, evlenen kadının soyadı ile ilgili olduğuna göre, işin aile mahkemelerinin görevine girdiği kabul edilmiş ve karar aile kütüklerinde değişiklik sonucunu hasıl edeceğinden nüfus idaresinin kararı temyiz yetkisinin bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır (5490 s.NHK. m. 37). Mahkemece verilen karar, evli kadının soyadında değişikliğe ilişkindir. Evli kadının soyadı, kocasına bağlı olarak değişebilir....