DAVA Davacı kadın dava dilekçesinde; eşi ile anlaşamadıklarını ve evlilik birliğinin sürdürülemeyecek derecede temelinden sarsıldığını beyanla eşi ile anlaşmalı olarak boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesini ve evlilik soyadı olan ... soyadını kullanmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı erkek duruşmadaki beyanında; eşi ile anlaşamadıklarını ve evlilik birliğinin sürdürülemeyecek derecede temelinden sarsıldığını beyanla eşi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesini talep etmiştir. III....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, boşanan kadının eski kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu uyuşmazlığın Aile Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesince, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden söz edilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. TMK’nun 178. maddesinde, “Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” hükmüne yer verilmiştir.Anılan maddede sözü edilen dava hakları, aynı kanunun 174. maddesinde ../......
Çocuğun hangi soyadını alacağı konusunda, yukarıda gösterildiği gibi Türk Medeni Kanununun 321. maddesinde, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda, Soyadı Nizamnamesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte düzenlenmeler mevcuttur. Bu düzenlemelere göre çocuk evlilik içinde doğmuş ise ailenin, başka bir ifade ile babanın: evlilik dışında doğmuş, babayla bir soybağı kurulmamış ise anasının: soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesiyle veya tanıma (TMK. m.295) yahut da mahkeme kararıyla (TMK. m. 301) kurulmuş ise babasının soyadını almaktadır. Bu düzenlemelerden çıkan sonuç şudur; çocuğun soyadı, ana ve babasıyla soybağı ilişkisini göstermektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: ... 2. Aile Mahkemesinin tarafların boşanmasına esas 2012/216 Esas sayılı dosyanın aslının mümkün olmadığı takdirde onaylı örneğinin eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 07.11.2018 (Çrş.)...
kullanmasına izin verilmesine karar verilmiştir....
Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda; velâyet hakkına sahip davacı anne, dedenin geçmişte Orman Genel Müdür Yardımcılığı görevinde çalışması nedeniyle müşterek çocuğun Orman Genel Müdürlüğü'nün kreşine gittiğini, dedenin başvurusu ile ordu evlerinden de faydalandığını, anne soyadı ile çocuğun soyadının farklı olmasının çıkarılan kimlik kartlarında sorun yarattığını ve çocuğun da soyadı farklılığını sorguladı ını ileri sürmüştür....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2022 NUMARASI : 2021/630 ESAS, 2022/272 KARAR DAVA KONUSU : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin Verilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı T2 tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 01/11/2020 tarihinde evlendiği ve davalının soyadını aldığı, 10 yıldır kamu görevlisi olarak çalıştığı, her ortamda kızlık soyadı ile anılmaya devam ettiği, davalı ile aralarında devam eden boşanma davasının bulunduğu, AİHM ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları dikkate alınarak evlilik ile edindiği soyadının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2018/41 Esas, 2018/144 Karar sayılı dosyası ile boşandıklarını, tarafların müşterek çocuğu Serem Mavi'nin velayetinin ortak olarak düzenlendiğini, çocuğun anne yanında kalması baba ile kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, çocuğun fiilen baba yanında yaşamaya devam ettiğini, tüm ihtiyaçlarıyla babanın ilgilenip baba yanında okula gittiğini, davalı annenin çocuğu arayıp sormadığını, hafta sonları ve tatil günlerinde çocuk anneyi özlediği için babanın anne yanına götürdüğünü, ancak annenin ilgisi azaldığı için babanın artık götürmeyi bıraktığını, çocuk 1.sınıfa başlayacağı zaman davacı babanın davalı anne ile iletişim kurduğunu, annenin "senin yanında dursun, benim yanımda duramaz, ben yanıma alıp rahatımı bozmam" dediğini, okul başladıktan sonra çocuğun annenin okula gelmesi yönündeki taleplerini de karşılıksız bıraktığını, çocuğun telefonundan arayıp "hayatımda bir abi var, gel seni onunla tanıştırayım, aynı evde yaşıyoruz, evleneceğiz" dediğini, yaşananlar karşısında...
Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir. Ancak, iş bu noktaya geldiğinde soyadını yakından ilgilendiren, şahsi durum sicillerinin niteliği ve bu sicillerde yapılacak düzeltmelerle ilgili hükümlere kısaca değinmekte yarar görülmüştür....
ilişki hakkı tanınan davalı annenin, bu hakkını kullandığı, çocuğun huzurunu ciddi olarak tehlikeye attığı hususunu ispat edemediği, davalı annenin davaya konu olan ortak çocukla mahkeme kararı gereğince verilmiş olan yatılı kişisel ilişki kurmasının devam etmesinin çocuğun yüksek yararına olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....