Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ya yönelik çocuğa karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan açılan davaya katılma, duruşmalardan haberdar edilme ve CMK'nun 260.maddesi uyarınca hükmü temyiz etme hakkı bulunan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını temsilen ilgili Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne, yokluğunda verilen gerekçeli kararın 5271 sayılı CMK'nun 291. maddesi gereğince tebliği ile tebligatı gösteren belgenin ve verilirse temyiz dilekçesi ile bu durumda düzenlenecek ek tebliğnameyle birlikte Dairemize iadesi için dosyanın incelenmeksizin mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    TL), 158 adet çeyrek altın (39.733,84 TL), 3 adet yarım altın (15.591,45 TL), 8 adet tam altın (8.047,20 TL)'ın davacı-davalıdan alınarak, davalı-davacı kadına aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde, dava değeri 240.399,89 TL ziynet bedelinin davacı-davalı tarafından davalı-davacı kadına ödenmesine, düğün merasiminde takılan paralar, müşterek çocuğa takılan para ve altınlar ise kadına hediye takılan ziynet eşyası ve kişisel mal kapsamında olmayıp, evlilik birliğine ve müşterek çocuğa katkı niteliğinde mal rejimi tasfiyesinde değerlendirilebileceği görülmekle, davalı-davacının para ve müşterek çocuğun doğumu ile çocuğa getirilen altın ve paralarla ilgili talepleri ziynet eşyalarının iadesi kapsamında değerlendirilmediği, bu taleplerle ilgili fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

    Muhtelif suçlara ait davaların en ağırını incelemeye yetkili daire görevlidir" hükmü yer almaktadır. Sanık hakkında 07.12.2010 tarihli iddianame ile çocuğa karşı silahla cebir-tehdit kullanılarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (TCK m.109/2, 3/a ve f), silahla tehdit (TCK. m. 106/2-a), ruhsatsız ateşli silah bulundurma (6136 sayılı Kanun m.13/1), çocuğun soybağını değiştirme ( TCK. m.231/1) ve resmi nikah olmadan dinsel tören (TCK m. 230/5) suçları tavsif edilerek dava açılmıştır. Temyize konu suçlardan çocuğa karşı silahla cebir-tehdit kullanılarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin 07.12.2010 tarihli iddianamedeki tavsif ile ceza miktarına göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 14. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye gönderilmesine, 16.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Suça sürüklenen çocuğun, hakkında çıkartılan yakalama emrinin infazı ile 19/10/2014 tarihli duruşmada alınan ifadesinde, müdafi istemediğini belirttiği gibi, 18 yaşını doldurmuş olması nedeniyle zorunlu müdafi atanmasının da gerekli olmadığı halde, suça sürüklenen çocuk için mahkemenin talebi üzerine barodan atanmış olan müdafi Av. ...’ın yüzüne karşı tefhim edilen karar, müdafii tarafından temyiz edilmiş ise de, anılan müdafinin suça sürüklenen çocuk hakkında verilen mahkumiyet hükmünü temyize yetkisi bulunmadığı gözetilerek, yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünün bizzat suça sürüklenen çocuğa tebliğinin gerektiği, ancak hükmün suça sürüklenen çocuğa tebliğ edildiğine dair dosyada bir belgeye rastlanmadığından, gerekçeli kararın ve iade kararının suça sürüklenen çocuğa usulüne uygun şekilde (suça sürüklenen...

        Ancak; Dosya arasında yer alan uzmanlık raporlarında ve tutanaklarda, suça konu araçtan elde edilen vücut izi örneklerinin, suça sürüklenen çocuğa ait olduğuna dair bir tespitin bulunmaması karşısında; söz konusu vücut izlerinin, suça sürüklenen çocuğa ait vücut izleri olduğuna dair tespiti içeren ilgili belgelerin dosya arasına alınarak sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayini gerekirken eksik kovuşturma ile yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 21/05/2019 günü oy birliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suçlar : Çocuğa karşı cinsel taciz, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal, şantaj Hükümler : 1- Çocuğa karşı cinsel taciz ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat 2- Şantaj suçundan TCK’nın 107/2-1, 52, 50/1-a, 52/2-4, 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddeleri gereğince mahkumiyet Çocuğa karşı cinsel taciz ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın beraatine, şantaj suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres...

            Asliye Ceza Mahkemesi 2010/735 Esas sayılı dosyasının celp edilip gerektiğinde birleştirilerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinin ardından sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 1- Suça Sürüklenen Çocuk hakkında düzenlenen iddianamede sevk maddesi olarak 5607 sayılı Kanun'un 3/5. maddesi gösterildiği halde, mahkemece 4733 sayılı Kanunun 8/4 maddesi gereğince ek savunma hakkı tanınmadan mahkumiyet kararı verilmesi, 2- Mahkemede alınan savunmasında hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını talep eden ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına engel hali bulunmayan Suça Sürüklenen Çocuğa ait olan sigara miktarının belirlenmesi, bu sigara miktarına göre ......

              Anaokulu kamelyasının tahtalarının sökülerek yakıldığının tespit edilmesi ve olay yerinde ele geçen kutudan alınan parmak izinin suça sürüklenen çocuğa ait olduğunun tespiti üzerine açılan dava ile ilgili olarak; eylemin 5237 sayılı TCK'nın 152/1-a, 152/2-a ve 31/3. maddelerinde düzenlenen suçu oluşturduğu ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/12/2012 tarih ve 2012/1247 E., ve 2012/1842 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere; suçun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hali olması nedeniyle aynı Kanun'un 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı sürelerinin hesabında dikkate alındığında, TCK'nın 66/1-d, 66/2 ve 67/4. maddelerine göre hesaplanan 10 yıllık olağan ve 15 yıllık olağanüstü zamanaşımı sürelerinin dolmadığı belirlenerek yapılan incelemede; 1-İnceleme konusu somut olayda, yerel mahkemece bozma ilamından sonra suça sürüklenen çocuğa çıkartılan tebligatın adresten ayrılmış olması nedeniyle iade edildiği, mahkemece yakalama emri çıkartılarak suça sürüklenen çocuğun...

                İlk derece Mahkemesi tarafından kararda belirtilen gerekçelerle; “1- Davanın KABULÜNE, Davalı tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalıya ait işyerinde İŞE İADESİNE, 2- Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalının ödemesi gereken tazminat miktarının davacının brüt kıdemi ve feshin nedeni dikkate alınarak takdiren davacının dört aylık brüt ücreti olan 4x3.402,30=13.609,20 TL tutarında BELİRLENMESİNE, 3- Davacı işçinin işe iadesi için davalı işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarının brüt karşılığı olan 4x4.418,48=17.673,92 TL'ye kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsili gerektiğinin TESPİTİNE” dair karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur....

                SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, mala zarar verme, iş yeri dokunulmazlığını ihlal HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığına Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun yargılama sırasında 18 yaşından büyük olup savunmasını yaparken müdafii istemediğini belirttiği, kararın suça sürüklenen çocuğun yokluğunda, müdafiinin yüzüne karşı verildiği, suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını doldurması nedeni ile müdafii istemediğini belirtmesi karşısında hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin suça sürüklenen çocuğa ait olduğu, yokluğunda verilen kararın suça sürüklenenen çocuğa 25.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği, suça sürüklenen çocuğun ise kararı temyiz etmediği anlaşılmakla, CMUK'nun 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazlarının tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, 18.01.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu