Sayılı kararı ile 2008 doğumlu müşterek çocuk Enes ilişkin kurulan şahsi ilişki kararının kaldırılması ile davalı baba ile küçük Enes arasında kişisel ilişki kurulmamasına, aynı mahkeme kararı ile kurulan şahsi ilişkinin yeniden düzenlenerek müşterek çocuklar 2015 doğumlu Ecem Şahin ile 2016 doğumlu Eren Efe ile davalı baba arasında, her ayın 1. ve 3. cumartesi günleri saat 10:00- 16:00 saatleri arasında, dini bayramların 2. günü saat 10:00- 17:00 saatleri arasında ve babalar gününde saat 10.00 ile 15.00 arasında kalan süreler içerisinde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
Uyuşmazlık; davacı nafaka yükümlüsünün ödeme güçlüğüne düştüğü iddiasıyla, davalı yararına anlaşmalı boşanma sonucunda hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; "İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır." Anılan kanunun 176/4. Maddesi uyarınca da; " Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuklar ile davalı arasında tesis edilen kişisel ilişkinin tümden kaldırılması, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davalı ile müşterek çocuk Mustafa yönünde şahsi ilişkisinin tamamen kaldırılması ve müşterek çocuk Meryem Sıla yönünden yatılı kalmayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek hükmün; hükmedilen nafakaların kaldırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış kişisel ilişkinin kaldırılması veya değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın azaltılması veya kaldırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; iştirak nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın azaltılması veya kaldırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; iştirak nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Aile Mahkemesinin 2017/409 E, 2018/386 karar sayılı ilamı ile boşandıkları, tarafların müşterek çocukları Deha Berk ve Canberk'in velayetinin davacı anneye verildiği, müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı 1500 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, boşanma davasının 10/08/2017 tarihinde açıldığı, dava açıldığında belirlenmiş olan 1500,00 TL nafakanın sürecin devam etmesi nedeniyle aynı şekilde devam ettiği ancak çocukların ihtiyaçlarının arttığı ve 2017 yılında belirlenen nafakanın günün ekonomik koşulları, müşterek çocukların büyümesi, ihtiyaçlarının artması karşısında yetersiz kaldığı gerekçeleri ile müşterek çocuklar yararına hükmedilmiş olunan nafakanın artırılması ile dava tarihinden itibaren müşterek çocuklar yararına ayrı ayrı 3000 TL iştirak nafakası ödenmesi ile belirlenecek olan yeni nafaka miktarına her yılın başında Üfe oranında artış yapılması, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dinlenen davacı tanık beyanları ile davalının müşterek çocuk üzerinde psikolojik baskı yaptığı, çocuğun gerek yaşı gerekse üniversiteye hazırlık sürecinde kişisel ilişkinin devamının çocuğun üstün menfaatine ters düştüğü gözetilerek çocuk ile davalı babası arasında tesis edilen kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir. İştirak nafakasının artırılması talebi bakımından ise; tarafların gerek sosyal ekonomik durum araştırmaları gerekse çocuğun okul süreci ile hükmedilen nafakanın 2012 tarihinden itibaren uzun bir zaman geçmesi, paranın satın alım gücündeki değişikliği baz alınarak, müşterek çocuk lehine hükmedilen 100 TL iştirak nafakasının 650 TL arttırılması..."...
Türk Medeni Kanununun 176/3. maddesi uyarınca; tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, nafakanın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Davalının (alacaklının) yoksulluğunun azalmış veya büsbütün ortadan kalkması halinde nafaka tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebilir. Somut olayda isedavalının boşanmadan sonra ölüm aylığı almaya başladığı, en son aldığı aylığınsa 541,00 TL olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun çeşitli kararlarında belirtildiği üzere asgari ücret seviyesindeki bir gelir yoksulluğu ortadan kaldırmasa da davalının elde ettiği gelir sayesinde mali durumunun olumlu yönde değiştiği açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması(asıl) ve iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması(karşı) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 63.50 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı-k. davacıya, 82.20 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı-k....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2013/508 esas sayılı dosyasında verilen aylık 300 TL tedbir nafakasının kaldırılması veya azaltılması talebinde de bulunmuştur. Davacı erkek adli yardımdan yararlanmaktadır. Davacı erkeğin bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası ile ilgili olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu yönün gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırılmış olup, davacı erkeğin karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 01.03.2017 tarih ve 2015/23027 esas ve 2017/2143 karar sayılı onama kararının bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası yönünden kaldırılmasına ve münhasıran bu yönden yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir....