CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun gelişimini olumsuz yönde etkilemediğini, çocuğun baba ile vakit geçirmekten mutlu olduğunu, davacı kadın ile anlaşmalı olarak boşandıklarını ve protokolde ortak çocukla kişisel ilişki kurulması konusunda anlaştıklarını, buna rağmen kadının işbu davayı açmasının iyiniyetli olmadığını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir. III....
Aile Mahkemesinin 2015/667 Esas 2016/267 Karar sayılı boşanma ilamı ile müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verildiğini, müşterek çocukla davalı arasında aynı şehirde ve farklı şehirde olmak üzere iki farklı şahsi ilişki kurulduğunu, davalının fiilen Bilecik'te ikamet ettiğini ancak adresini Konya'nın Yunak ilçesine aldırdığını, davalının müşterek çocukla sanki aynı şehirdeymiş gibi kişisel ilişki kurduğunu, davalının müşterek çocuğu alarak her hafta sonu Bilecik'e götürdüğünü, müşterek çocuğun her hafta böyle uzun yolculuk yapmasının menfaatine olmadığını, müşterek çocuğun teslim saatine hiç uyulmadığını, bu nedenle davacının Cumhuriyet Polis Merkezi Amirliğine 19/09/2021 tarihinde şikayette bulunduğunu, müşterek çocuğun kişisel ilişki nedeniyle etüt derslerine katılmadığını ve yorgun düştüğünü iddia ederek davalı ile müşterek çocuk arasındaki şahsi ilişkinin çocuğun okul, etüt, ikametgah, iş ve sosyal yaşamları gereğince yeniden düzenlenmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesi’nin 07.04.2016 tarihli anne ile kişisel ilişkinin kaldırılmasına dair kararın ibrazı sonucunda icra müdürlüğünce infazın yapılmadığı ve anne tarafından bu işlemin iptali için icra mahkemesine başvurulduğu, ilk derece mahkemesince kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verildiğinden alacaklı anne tarafından takip başlatılmasının kötü niyetli olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, davacının ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurduğu, bölge adliye mahkemesince çocukla şahsi ilişkinin kaldırılmasına ilişkin hukuki tasarruf konu olarak “Aile Hukuku” kitabında yer alsa da, tarafların şahsi ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında bir değişiklik yaratmayıp sonuçları itibariyle çocukla anne-baba arasındaki ilişkiyi düzenlemekle, boşanma ilamının fer’i niteliğinde olmayıp infazı için kesinleşmesine gerek olmadığından takip konusu ilamın çocukla şahsi ilişkiyi düzenleyen kısmı Kayseri Aile Mahkemesi kararı ile ortadan kaldırıldığından...
Gününde yatılı temmuz ayında 15 gün yatılı ve sömestri tatilinde bir hafta yatılı olacak biçimde kurulduğu, düzenlenen sosyal inceleme raporu içeriğinden ve tanıkların anlatımlarından babanın çocuğa yönelik ihmal ve istismarının ispatlanamadığı, cari şahsi ilişkinin yeterli düzeyde tesis edildiği, şahsi ilişkinin daraltılmasında ya da kaldırılmasında çocuğun üstün menfaatinin bulunmadığı, taraflar ve yakınları arasında gerçekleşen adli olayların çocukla baba arasında şahsi ilişkinin kaldırılmasını ya da daraltılmasını gerektirmediği, zira bu olayların çocukla baba arasındaki ilişkiye yansıyan olumsuz yönün ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddi kararında isabetsizlik olmadığından istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : 2004 sayılı İİK'nun "Çocuk Teslimi" başlıklı 25., "Çocukla Şahsi Münasebet Tesisine Dair İlamın İcrası" başlıklı 25/a maddesi 24/11/2021 tarihli 4373 sayılı İcra Ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 32.maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 4373 sayılı Yasa 30/11/2021 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, anılan yasa ile çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda 41.ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile, 5395 sayılı Yasa'nın 41/C maddesinin 1. fıkrasına göre artık, çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararı, yükümlüsü tarafından rızasıyla yerine getirilmediği takdirde, hak sahibi, ilam veya tedbir kararının yerine getirilmesi için müdürlüğe başvurabilir. Aynı yasanın 41/C 2.fıkra uyarınca talebi alan müdürlük, her türlü iletişim vasıtasını kullanarak yükümlüyle irtibata geçer....
Dava; çocukla kurulan kişisel ilişki şartlarına uyulmaması nedeniyle gereğinin yapılması istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Çocukla ana-.baba arasında kişisel ilişki düzenlenirken; çocuğun yararı, analık ve babalık duygularının tatmini gibi hususların titizlikle irdelenmesi gerekir. Mahkemece, takdir edilen çocukla davacı baba arasında her hafta Pazar günü şeklindeki kişisel ilişki düzenlenmesi çocuğun yararına uygun düşmeyeceği gibi anneyi her hafta sonu eve bağımlı hale getireceğinden; doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi....
SONUÇ: Davalı erkeğin ortak çocukla kurulan kişisel ilişkiye yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda l. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyize konu bölümlerin ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.07.2021 (Per.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31/03/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...