İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 30 Kasım 2021 tarihli 31675 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin tüm maddelerin (İİK m. 25, 25/a, 25/b, 341) 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’ndan çıkarılarak, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununa konuya ilişkin düzenlemeler getirildiğini, anılan yasal değişiklik sonrasında, çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilâmların yerine getirilmesinin, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu hükümlerine göre gerçekleştirildiğini, 7343 Sayılı Kanunla, 30/11/2021 tarihinde yapılan değişiklikten önce çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına yönelik olarak alınan ilamların yerine getirilmesinde icra daireleri esaslı olarak görev yaparken söz konusu değişiklikle birlikte artık bu işlemlerin Adalet Bakanlığınca kurulan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri...
Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin kabul edilen çocukla kişisel ilişki düzenlenmesi davasına, müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; çocukla kişisel ilişki düzenlenmesi, karşı dava ise; iştirak nafakası istemine ilişkindir. Taraf vekillerinin; müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. Maddesi uyarınca 01.01.2022 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesindeki parasal sınır 8.000,00- TL olmuştur....
Somut olayda, mahkemece alınan, 23.06.2016 tarihli raporda sadece baba ve anne ile görüşülmek suretiyle velayete ilişkin rapor tanzim ettirilmiş, uzman tarafından çocuğun hazır edilemediği için çocukla görüşme yapılamadığı da belirtilerek velayetinin anneye verilmesine engel bir durum olmadığı belirtilmiştir. O halde yukarıda belirtilen kıstaslar dikkate alınarak anne ve babanın bulunduğu ortamları da içerecek şekilde ve ayrıca çocukla da görüşme yapılarak rapor düzenlenmesi sağlanarak diğer delillerle birlikte değerlendirildikten sonra, gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla velayet yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....
Davalı baba ile velayeti davacı anneye bırakılan ortak çocuk 25.04.2013 doğumlu ...arasında kişisel ilişki tesis edilirken günümüz ulaşım koşulları da dikkate alındığında, aynı şehir-farklı şehir ayrımı yapılması doğru olmadığı gibi, tarafların ayrı şehirlerde yaşamaları halinde çocukla baba arasında her ayın belirli hafta sonları kişisel ilişki kurulmaması sebebiyle belirlenen kişisel ilişki düzenlemesi babalık duygularını tatmin etmekten uzaktır. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından incelemenin duruşmalı yapılması istemiyle temyiz edilmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesinde çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtayda duruşmalı olarak inceleneceğine dair bir düzenleme bulunmadığı gibi işin niteliği gereği temyiz incelemesinin öncelikli olarak yapılması zorunlu olduğundan, davacının duruşma isteğinin reddine karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna...
Davalı babanın alkol ve uyuşturucu madde kullanımı tedavisi görmesi ve müşterek çocuğun yaşı, bedeni ve fikri gelişimine göre müşterek çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişki çoktur. Mahkemece, davalı babanın alkol ve uyuşturucu madde kullanmasının müşterek çocukla kurulacak kişisel ilişki süresine etkisi görevlendirilecek uzman vasıtasıyla belirlendikten sonra daha uygun süreli kişisel ilişki kurulmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi ve Torunla Kişisel Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanma kararıyla velayeti babaya bırakılan çocukla, anne arasında tesis edilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi; aynı çocukla büyükbaba ve anneanne arasında da kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkin olup, her üç davacı adına, vekilleri sıfatıyla Avukat ... ve... tarafından açılmış ve aynı avukatlar tarafından takip edilmiş karar ve temyiz dilekçesi de; adı geçen avukatlardan...'a tebliğ edilmiştir. Dosya içerisinde adı geçen avukata davacılar tarafından verilen vekaletname yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mahkemece, suç tarihinde onbeş-onsekiz yaş aralığında olan mağdurenin herhangi bir cebir, tehdit veya hile olmaksızın evden ayrılarak bir süredir flört ettiği suça sürüklenen çocukla buluşup istanbul iline gitmek üzere yola çıktığı ve ... ilinde yolculuk yaptığı otobüste suça sürüklenen çocukla beraber yakalanarak ailesine teslim edildiği oluşa uygun olarak kabul edildiği halde, iddianamedeki anlatıma göre suça sürüklenen çocuğun eyleminin çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu oluşturduğu, mağdurenin annesi ve babasının şikayetçi olup kamu davasına katıldıkları gözetilmeden, suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği de değerlendirilerek TCK.nın 234/3. maddesi uyarınca cezalandırılması...
DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Çocukla kişisel ilişki kurulmasına veya kaldırılmasına ilişkin davalar basit yargılama usulüne (HMK m. 316) tabi işlerden olmadığı gibi çekişmesiz yargı işlerinden de değildir (HMK m. 382). O halde mahkemece, dilekçelerin teatisinin yapılarak (HMK m. 139), ön inceleme (HMK m. 140) ve tahkikat (IHMK m. 143 vd.) aşamaları tamamlanarak, gösterdikleri takdirde tarafların delilleri de toplanarak hasıl olacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu işlem ve aşamalar tamamlanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usııl ve yasaya aykırıdır....