Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile annesi arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocukla anne arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, annelik duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da anne ... ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile anne arasında iki haftada bir yatılı olacak şekilde yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, ortak çocuğun velayeti yönünden; davalı tarafından ise, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının kaldırılması yanında ortak çocuğun velayetini de talep etmiş ve tek dava için harç yatırmıştır. Davacının birbirinden bağımsız ve ayrı ayrı harca tabi iki davası bulunmaktadır. Dava açarken alınan başvuru harcı her iki davayı da kapsar....
taraflar arasında devam eden Bakırköy 12.Aile Mahkemesinin 2018/943 Esas sayılı velayetin değiştirilmesi davası ile huzurdaki davanın birleştirilmesine ve davanın reddine karar verilmesine talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı anne tarafından kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddi yönünden; davalı-karşı davacı baba tarafından velayetin değiştirilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacının velayetin değiştirilmesi davasının reddi kararına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin yeniden düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m.362/l-ç)....
Aile Mahkemesi 2018/584 esas sayılı dosyası ile belirlenen kişisel ilişkinin değiştirilmesi ile anne ve çocukların menfaati düşünülerek çocuklarla baba arasında iki haftada bir gün Cumartesi günleri yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasını, aksi halde henüz 3 yaşında olmayan Muhammed Berkehan, Sümeyye ve Büşra ile baba arasında kurulan kişisel ilişki gün ve saatlerinde birliğin sağlanmasını ve çocuklar lehine yeniden belirlenmesini talep etmiştir....
ilişkinin kaldırılmasını dava etmiş, davalı karşı davacı baba ise iddiaların asılsız olduğunu, annenin bir yıldır çocukla kişisel ilişkiyi engellediğini belirterek, çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiş, mahkemece; babanın çocuğa küfür ettiği ve tokat attığı gerekçesiyle kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine, baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin sınırlandırılması ile her ayın 1. haftası Cumartesi günü saat 09.00 dan akşam saat: 17:00 a , dini bayramların 2. günü saat: 09:00 dan akşam saat: 17.00' e kadar kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir....
Tüm dosya kapsamı ile; Velayetin babadan alınarak anneye verilmesine-baba ile kişisel ilişki tesisine ve bu kararların yasal sonuçlarına ilişkin hüküm kısımlarına yönelik istinaf başvurusu bulunmamaktadır. Mahkemece davacı yanın ıslahen nafaka talebi"...davanın konusu değiştirilmeden nafaka talebinde bulunulması davanın genişletilmesi mahiyetinde bulunduğu"gerekçesiyle reddedilmiştir....
Velayeti davacı anneye verilen ortak çocuk Kadir Emir ile baba arasında kişisel ilişki kurulmaması hatalı olup, kamu düzenine ilişkin olan bu husus ile ilgili resen inceleme yapılarak baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine karar vermek gerekmiştir. Sonuç olarak; Duruşma sürecini yansıtan tutanak ve belgelere göre, davanın esasıyla ilgili ve tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı anlaşılmakla; Davalı erkeğin kişisel ilişki tesisine dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Davacı kadının iştirak nafakasının miktarına ilişkin istinaf başvurusu ile davalı erkeğin kişisel ilişki tesisine ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK md.323). Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK md.181/1- 2). Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....
Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Dosyanın incelenmesinde; mahkemece davalı erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu sebeple tam kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanmalarına karar verildiği, 2011 doğumlu Esila Aysu’nun velayetinin babaya tevdii ile anne ve çocuk arasında 1- 31 Temmuz tarihleri arasında kişisel ilişki tesis edildiği, hükmün sadece kişisel ilişki yönünden istinaf edildiği anlaşılmaktadır....