"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2009/211 esas, 2010/107 karar sayılı kararıyla kurulan kişisel ilişki kaldırılarak, kişisel ilişkinin yeniden düzenlendiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.22.04.2015(Çrş.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından, çocukla kişisel ilişkinin daha sık ve yatılı olarak kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.23.06.2022 (Prş.)...
O halde, hakimin, velayet ve kişisel ilişki konusunda çocukların menfaatlerini göz önüne alarak menfaatlerine en uygun çözüm şeklini tespit edip, bu yönde taraflara kabul ettikleri düzenlemede değişiklik önerisinde bulunması, önerilen değişikliğin taraflarca kabulü halinde Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmaya karar verilmesi; kabul edilmemesi halinde davanın çekişmeli boşanma olarak ele alınması, bu doğrultuda taraflardan delil göstermelerinin istenmesi, gösterdikleri takdirde delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekir. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, hükmün açıklanan sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.06.2015 (Perş.)...
Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir....
Kişisel ilişki talep edenler, çocuğun anneannesi ve dedesidir. Kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun düşmeyeceğine ve davacıların bu haklarını, amacına uygun kullanmayacaklarına ilişkin dosyada bir delil ve olgu bulunmadığı gibi, çocuk üzerinde velayet hakkına sahip olan davalı da, bu hakkın tanınmamasını haklı gösterecek bir sebep ortaya koyamamıştır. Psikolog ve pedagog tarafından hazırlanan raporda da “çocukla davacılar arasında kişisel ilişki tesisinin, çocuğun manevi ve ahlaki gelişimi bakımından uygun olacağı” ifade edilmiştir. O halde, yerel mahkemece, talebin kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Bu bakımdan, davacıların karar düzeltme taleplerini kabulüne, dairemizin bozma kararının kaldırılmasına ve mahalli mahkeme kararının onanmasına karar verilmelidir. Açıklanan sebeple değerli çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmıyorum....
Evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet hakkı davalı annede bulunan 30.04.2005 doğumlu müşterek çocuk ... ile davacı babası arasındaki kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin gerekçeli kararın hüküm bölümünün 1-A numaralı bendinde çocukla davacı baba arasındaki kişisel ilişkinin her ayın 1. hafta sonundaki hangi gün için geçerli olacağı belirtilmediğinden hükmün infazında tereddüt doğuracaktır. Bu husu usul ve yasaya aykırı ise de yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir (HUMK md. 438/7)....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir....
da yaşadıkları ve ulaşım imkanları göz önüne alındığında; çocukla kişisel ilişki konusunda, anne-babanın ayrı şehirde yaşama durumlarına göre seçenekli düzenlenme yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Diğer yandan, müşterek çocuklar ile anne arasında kurulan kişisel ilişki süresi de; çocuklar yönünden anne sevgi ve ilgisini yaşaması ve hissetmesi bakımından, anne yönünden ise, annelik duygularının tatmini bakımından yetersiz olmuştur. Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (koca) tarafından; kusuru ilişkin gerekçesi, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat, nafaka, velayet ve kişisel ilişki yönünden; davalı (kadın) tarafından da; çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişkinin süresi ve nafakanın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, davalı baba tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. Maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava, çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesine ilişkindir ve bu tür davalar bir çekişmesiz yargı işidir. Çekişmesiz yargı işlerinde kural olarak basit yargılama usulü uygulanır (HMK m.385/1)....