Mahkemece davacının velayetin nezi ve değiştirilmesi taleplerinin feragat nedeniyle reddine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş ise de; tarafların boşanmalarına ilişkin ilamda velayet düzenlemesi yapılmadığı, çocuğun evlilik içinde doğduğu (TMK m. 285/1) anlaşılmaktadır. Velayet kamu düzenine ilişkindir. Velayet durumu askıda bırakılamayacağı için öncelikle velayet düzenlemesinin yapılması ve sonucu uyarınca kişisel ilişki konusunda karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyize konu diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.02.2015 (Prş.)...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 30 Kasım 2021 tarihli 31675 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin tüm maddelerin (İİK m. 25, 25/a, 25/b, 341) 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’ndan çıkarılarak, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununa konuya ilişkin düzenlemeler getirildiğini, anılan yasal değişiklik sonrasında, çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilâmların yerine getirilmesinin, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu hükümlerine göre gerçekleştirildiğini, 7343 Sayılı Kanunla, 30/11/2021 tarihinde yapılan değişiklikten önce çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına yönelik olarak alınan ilamların yerine getirilmesinde icra daireleri esaslı olarak görev yaparken söz konusu değişiklikle birlikte artık bu işlemlerin Adalet Bakanlığınca kurulan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2023 NUMARASI : 2022/77 ESAS-2023/106 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile evlilik dışı meydana gelen 25/02/2017 doğumlu Lina Huri Korkmaz'ı yasal olarak tanıdığını, çocuğun velayetinin davalı annesinde olduğunu, davalı tarafından açılan dava sonucunda iştirak nafakası ödemekte olduğunu, davalının başka şehirde yaşaması nedeniyle kendisinde kalmasını istediğinde zorluklar çıkarıldığından dolayı çocuğuyla görüşemediğini bildirerek çocukla arasında kişisel ilişki tesisi kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece ortak çocuk ...'nin velayeti davacı anneye bırakılmış ortak çocukla baba arasında “aynı şehirde oturmaları hali” ve “farklı şehirde oturmaları hali” için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Taraflar, farklı şehirlerde yaşıyor olsalar bile, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır....
Temyiz Sebepleri Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin şiddet eğilimi olduğunu, çocuğu almakla kadını tehdit ettiğini, çocuğun henüz 4 yaşında olması nedeniyle yatılı kişisel ilişki kurulmasının hatalı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından çocukla kişisel ilişki süresinin artırılması davası neticesinde ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Durum böyleyken davacı kadının talep ettiği maddi ve manevi tazminat isteği ile ilgili olarak “karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu taleplerin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Mahkemece, müşterek çocuk Hasan Hüseyin'in velayeti davacı anneye bırakılmış, müşterek çocukla baba arasında “aynı şehirde oturmaları hali" ve “farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Tarafların aynı şehirde oturduğu anlaşılmaktadır. Taraflar mevcut duruma göre ayrı şehirlerde yaşıyor olsalar da, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır....
Babanın cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması kural olarak çocukla kişisel ilişki kurmasına engel değildir. Ceza ve tutukevinin, tutuklu ve hükümlülerin yakınlarıyla mevzuat çerçevesinde görüşme imkanı ölçüsünde, çocukla tutuklu veya hükümlü ebeveyni arasında kişisel ilişki tesis edilebilir. Nitekim, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 83, maddesi ve bu kanuna dayanılarak çıkartılan "Ceza ve İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Tüzüğün" (R.G. 6.4.2006 tarih ve 26131 sayı) 126. maddesi, hükümlülere üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ile görüşme ve ziyaret hakkı tanımış, "Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkındaki Yönetmeliğin" (R.G. 17.6.2005 tarih 25848 sayı) 9. ve 14'ncü maddeleri de, hükümlü ve tutukluya çocuğu ile görüşme hakkı ve açık görüş imkanı vermiştir....
Davalı vekili, davanın kabulüne karar verilmesi, yatılı olarak kişisel ilişki günleri verilmesi, boşanma davası ile mevcut davanın birleştirilmesine karar verilmemesi, kişisel ilişki davasının boşanmanın feri niteliğinde olmasına rağmen vekalet ücreti hükmedilmesi, davacı ile çocukların görüşmesini engellememesine, dava açılmasına sebebiyet vermemesine rağmen aleyhine vekalet ücreti verilmesi yargılama giderlerinden sorumlu olması yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır.Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....
Mahkemece; "Dava; çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması talebine, birleşen dava; velayet ve iştirak nafakasının kaldırılması mümkün olmadığı takdirde kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/437 KARAR NO : 2021/482 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOLVADİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2020 NUMARASI : 2018/411 ESAS 2020/105 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....