Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların evlilik dışı ilişkiden doğan 2015 doğumlu müşterek çocuklarının bulunduğunu, bu çocuğun taraflar arasında yaşanan süreçlerden etkilendiğini davacının ise çocuğuyla kişisel ilişki kurmak istediğini bu ilişki sırasında zaman zaman çocukla davacı arasında sorunlar yaşandığını, davalının da bu ilişkiyi kolaylaştırıcı, destekleyici olmasına rağmen zorlaştırıcı davranışlar sergilediğini, bu durumunun çocuğun davacı ile kişisel ilişki kurulması öncesi ve sonrasında zaman zaman psikolojik sorunlar yaşamasına sebep olduğuni, bu amaçla çocukla baba arasında kişisel ilişkinin kurulmasına çocuğun alıştırılması yönünde danışmanlık tedbiri verilmiş, uzun zaman süreci içinde yapılan danışmanlık tedbirlerinin sonucunda da yeterli ve istenen düzeyde bir sonuç sağlanamamış ise de çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulması gerektiği kanaatine varılmakla, çocukla baba arasında taraflar ve çocukla...

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.02.2020 (Çrş.)...

      Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocukla ilgili olarak her zaman geçici velayet düzenlemesi ve kişisel ilişki konusunda dava açılmasının mümkün olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.10.10.2011 (Pzt.)...

        Bu sebeple, kişisel ilişki tesisine bu ilişkinin değiştirilmesine veya kaldırılmasına dair ilamlar, maddi anlamda kesin hüküm oluşturmazlar. Kişisel ilişki tesis edilirken, kardeşlerin birbirlerinden ayrılmamalarına özen gösterilmeli, onların ebeveynleriyle birlikte olmalarına olanak sağlanmalı, şayet ayrı ayrı ilamlarla bu ilişki tesis edilmiş veya edilecek ise, kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan ebeveyne ilave külfet yüklenmesinden kaçınılmalıdır. Davacı ile çocuklardan ... arasında 2004 yılında alınmış olan ilamla tesis edilen kişisel ilişki ile işbu kararla diğer çocuk... arasında tesis edilen kişisel ilişki süreleri kardeşlerin babaları yanında birlikte olmalarına imkan tanınmadığı gibi, davacıya da aşırı külfet yükleyici niteliktedir. Öyleyse, davacının her iki çocuğu ile aynı tarihlerde ve aynı sürelerle kişisel ilişki tesisi hem çocukların menfaatlerine uygun olacak, hem de davacıya daha az külfet yükleyecektir....

          Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 4-Velayeti anneye verilen ortak çocuk ile davalı-karşı davacı baba arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun dört yaşına kadar ve dört yaşı sonrası ayrı ayrı düzenlenerek, kademeli kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocukların yaşları ve eğitim durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi gelecek yıllarda her zaman istenebilir. Velayeti davacı-karşı davalı anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında, uygun süreli ve yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki kurmak gerekir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden ortak çocuk ile davalı-karşı davacı baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gorektirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (...) tarafından, diğer tarafın boşanma davası, kusur belirlemesi, diğer taraf yararına hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti davalı-davacıya bırakılan çocukla, davacı-davalı arasında kişisel ilişki tesis edilirken "aynı şehir" ve "ayrı şehir" ayrımı yapılmış, aynı şehirde yaşamaları hali için, yaz dönemi haricinde yatılı kişisel ilişki öngörülmemiştir....

              Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktadır. Bu sebeple, kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Ancak, kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Tarafların farklı şehirlerde oturduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece ortak çocuk ile davalı anne arasında yaz tatilinde 01- 10 Temmuz ile 01- 10 Ağustos arasında arka arkaya iki kez kurulan kişisel ilişki süresi müşterek çocuğun yaşı gereği kısa sürede iki kez uzun yolculuk yapmasına yol açarak mağduriyetine neden olabileceği gibi davalı anne yönünden de ekonomik ve sosyal nedenlerle mağduriyet yaratacak niteliktedir. Ayrıca çocuğun anneye olan ihtiyacı da gözetildiğinde anneler gününde kişisel ilişki kurulmaması da doğru görülmemiştir. Kişisel ilişki düzenlenirken, asıl olan çocuğun menfaati olup çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....

              Dosya kapsamında çocuğun baba ile kişisel ilişki kurması ve sonuçlarına ilişkin 28.07.2017 tarihli ve 08.08.2018 tarihli sosyal inceleme raporları alınmıştır. Kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzenini ilgilendirmekte olup aslolan küçüğün menfaatine uygun kararı vermektir. Kişisel ilişki çocuk için bir hak olduğu kadar babalık duygularını tatması açısından baba yönünden de bir haktır. Dosya kapsamında alınan PDR raporları, tarafların ve çocuğun uzmandaki beyanları, çocuk hakkında yapılan gözlemler ve özellikle çocuğun yaşı da dikkate alındığında küçüğün baba ile yatılı kalmasında sakınca bulunmadığı gibi boşanma davasında kurulan kişisel ilişkinin de küçüğün menfaatine olduğu bu haliyle ilk derece mahkemesince verilen ret kararının usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

              Bu açıklamalar karşısında davacıların kişisel ilişki süresine yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, velayet kendisinde bulunan anne tarafından çocuklara velayeten dede ve babaanne aleyhine açılan yardım nafakasına ilişkin Eskişehir 5. Aile Mahkemesinin 2020/197 esas sayılı dosyasının bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki karar tesis edilmiştir. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan sebeplerle; A)Davacıların kişisel ilişki süresine ilişkin istinaf taleplerinin HMK 'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B)1- Velayet kendisinde bulunan anne tarafından çocuklara velayeten dede ve babaanne aleyhine açılan yardım nafakasına ilişkin Eskişehir 5....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl dava, çocukla kişisel ilişki kurulması, karşı dava ise kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile karşı davanın reddine, ortak çocuk Defne ile babası arasında yatılı kalmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Dosya incelendiğinde, dosya arasında bulunan 18.01.2018 tarihli pedagog ve 25.06.2018 tarihli psikolog raporlarında, yatılı kişisel ilişki kurulmasının uygun olduğu bildirilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu