WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çocukla, ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe ve geçerli bir sebep olmadıkça çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir. Bu bakımdan, velayeti babada bulunan çocuklarla anne arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocukların anne yanında, ayın belirli hafta sonları, yatılı da kalacak şekilde bir düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kişisel ilişki kararlarının süreklilik arz edecek şekilde kesin hüküm niteliği taşımadığı, bu nedenle, çocukların üstün yararlarına, değişen durum ve koşullara göre önceden verilmiş kişisel ilişki kararlarının değiştirilebileceği, kaldırılabileceği ve daha önce kişisel ilişki kurulmamış ise kişisel ilişki kurulması yönünde karar verilebileceği, ancak, kişisel ilişki kararlarının çocuğun üstün yararına uygun, çocuğun huzurunu tehlikeye sokmayan, açık, infaz sırasında kuşku ve duraksama uyandırmayacak şekilde olması gerektiği, çocukla, anne ve baba arasında kişisel ilişki kurulması kararı verilirken; göz ününde tutulması gereken temel ilkenin çocuğun üstün yararı olduğu, çocuğun üstün yararı belirlenirken; onun bedensel, ruhsal, ahlâki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gerektiği, anne ve babanın yararları, ahlâki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları çocuğun üstün...

      ya taşındığını, ortada keyfi bir durumun bulunmadığını, davacının ortak çocukları sürekli müvekkiline müvekkilinin eşine karşı kışkırttığını, müvekkilinin devlet memuru olup ekonomik anlamda hali refahta olmadığını bu nedenle davacının kişisel ilişkinin temini için yol masrafı istemesini kabul etmediklerini müvekkilinin isnat edildiği şekilde kişisel ilişkiyi engellemediğini, kaldı ki davacının kişisel ilişki için herhangi bir icra takibinde de bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sosyal inceleme raporu ve çocukların üstün yararı gereği davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

        kurulması konusunda samimi olmadığı, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasının değişen koşullara göre her zaman yeniden değerlendirilebileceği, bu aşamada ortak çocuk ile davalı baba arasında kurulacak kişisel ilişkinin yaratacağı travmalar da gözetilerek çocuğun üstün yararı doğrultusunda kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir....

          Her ne kadar İlk Derece Mahkemesi'nce eğitim ve öğretim yılının Kasım ve Nisan ayı ara tatilleri ile sömestr tatilinde ve her yıl yaz tatilinin Temmuz ayında 21 gün olacak şekilde baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmuş ise de; davacı erkeğin dava ve cevaba cevap dilekçesiyle ara ve sömestr tatillerine ilişkin olarak kişisel ilişki kurulması talebinin olmadığı, yine davacı erkeğin dava ve cevaba cevap dilekçesiyle Temmuz ayında 14 gün süre ile kişisel ilişki kurulmasını talep ettiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesinin birinci fıkrasındaki düzenlemeye göre Hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucunda daha azına karar verebilir. O halde, İlk Derece Mahkemesi'nce dava ve cevaba cevap dilekçesindeki talepler aşılmak suretiyle ara ve sömestr tatilleri ile Temmuz ayında fazladan 1 hafta olacak şekilde baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmuş olması bozmayı gerektirir....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/868 KARAR NO : 2022/1140 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖLHİSAR ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2020/181 ESAS-2021/542 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2006 yılında evlendiklerini, bu evlilikten iki müşterek çocukları bulunduğunu, tarafların Antalya 3....

            Sayılı ilamı ile boşanan tarafların ortak çocukları 2010 doğumlulu Nil'in velayetinin davacı anneye bırakıldığı ve baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulduğunu, sosyal inceleme raporundan ve ortak çocuğun duruşmada bizzat alınan beyanı ile müşterek çocuğun babası ile sık olmayan bir şekilde kişisel ilişki kurmuş olduğunu fakat bu görüşmeler sonucunda aralarındaki bağın yeterince tesis olmadığını, müşterek çocuğun babasının yanında kendisini güvende hissetmediğini ve görüştüğü zamanlarda kendisini iyi hissetmediğini ifade etmesini, küçüğün babası ile kişisel ilişki kurmak istemediğinin net bir şekilde ifade etmesi ve bu konuda zorlayıcı davranılmasının küçüğün psikososyal gelişimini olumsuz etkileyebileceği de dikkate alınarak TMK 182/2 ve TMK 324.maddelerinde açıklanan düzenlemeler kapsamında ortak çocuk ile davalı babası arasında boşanma ilamı ile düzenlenen kişisel ilişki kararının kaldırılmasının çocuğun yüksek menfaatine uygun olacağı kanaatine varılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır...

            Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin eksik inceleme yaptığını, dava dilekçesinde baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması mümkün olmaması halinde uzun sürelere yayılacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesini talep ettiklerini ancak terditli taleplerinin değerlendirilmediğini, babanın çocuğu ile hiç görüşmediğini, çocukla ciddi olarak ilgilenmediği, ilgilenmeyeceğinin kanıtı olduğunu bu durumunda baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına sebep olacağını, davalının kişisel ilişki düzenlemesini müvekkilinin velâyet hakkını engeller nitelikte kullandığını, Bitlis İlinde alınan 10.12.2021 tarihli raporun dikkate alınmadığını, bu raporun çocuğun üstün menfaatine daha yararlı olduğunu, çocuğun yaşı ve üstün menfaati düşünüldüğünde kademeli olarak kişisel ilişki kurulması gerektiğini, kurulan kişisel ilişki ve sürelerinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir...

              sureti ile kişisel ilişki kurulmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

              Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının velayeti anneye bırakılan ortak çocukla kendisi arasında Şubat ve Ağustos aylarında kurulan kişisel ilişkiye yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe, çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir....

                UYAP Entegrasyonu