Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, bağış işleminin resmi şekilde yapılmadığı, satış akdinde davacının taraf olmadığı, bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, gerek yerel mahkemede yapılan yargılama sırasında gerekse Yargıtay duruşması sırasında davanın genel hükümlere göre açıldığını, bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek Borçlar Kanunu hükümlerine göre karar verilmesini istemiştir. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin bulunmadığına göre; uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemesi görevli olmayıp, görevli mahkemenin genel usul hükümlerine göre belirlenmesi gerekir. Mahkemece, davanın Aile Mahkemesinin görevi kapsamında olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanlışa düşülerek Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp çekişmenin esası hakkında yazılı gerekçelerle karar verilmesi doğru olmamıştır....

    Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilebilmesi için, uyuşmazlık konusu çekişmenin ortadan kalkması, başka bir anlatımla; her iki tarafında davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmamış olması gerekir. Dava dosyası incelendiğinde, davacı, davalı borçlu Murat aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı eşinin teyze kızı davalı Nazmiye’ye onun da davalı ...’ya satışına ilişkin tasarrufların iptalini talep ve dava ettikten sonra ... aleyhine de satış işleminin iptali davasını açtığı dava işbu dava ile birleştikten sonra, 04.04.2013 tarihli beyanıyla davayı, davalılar ..., ... ve ...’ye yönelik tazminat davası olarak devam ettirmek istediğini beyan etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.06.2009 gününde verilen dilekçe ile bayilik sözleşmesinden kaynaklanan hakka elatmanın önlenmesi, kal ve çekişmenin giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi ... Gaz San. Tic. A.Ş. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, intifa hakkına konu taşınmaza bayilik sözleşmesine de aykırı davranılarak yapılan elatmanın önlenmesi, kal ve taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı, 3621 ada 5 parsel sayılı taşınmazda intifa hakkı sahibi olduğunu, bu hakkı bayisi ... Tarım Gıda Akaryakıt San. Tic. Ltd. Şti. aracılığı ile kullandığını, bayi davalının bayilik sözleşmesine aykırı olarak ......

        Şti. aracılığıyla kullandığını, bayinin sözleşmeye aykırı davrandığını, ayrıca bayilik sözleşmesinide feshettiğini akaryakıt istasyonunuda diğer davalıya devrettiğini ileri sürerek davalıların intifa hakkına konu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesini talep etmiştir. Davalılar davacı aleyhine intifa hakkının terkini istemli dava açtıklarını davaların birleştirilmesini talep etmişler, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılar temyiz etmişlerdir. Dava intifa hakkına konu taşınmaza bayilik ilişkisinin sona erdiği iddiasıyla elatmanın önlenmesi ve çekişmenin giderilmesi istemine ilişkindir. İntifa hakkı; başkasına ait bir eşya, hak veya mal varlığı üzerinde belirli bir kişiye tam olarak yararlanma olanağını sağlayan bir irtifak türüdür. Kuşkusuz intifa hakkı sahibinin eşya üzerinde oluşan saldırının kaldırılmasını istemesi olanaklarıdır....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : Taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin işletmekte olduğu ... tesisindeki elektriğinin davalı tarafından kesildiğini, taraflar arasıda imzalanan sözleşme feshedilmeden elektrik enerjisinin kesilmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında enerjinin kesilip kesilmemesi aboneliğin devam edip etmediği noktasında çekişme yaşandığını iddia ederek taraflar arasında imzalanmış enerji satış sözleşmesi çerçevesinde 17 nolu aboneliğin devam ettiğini (feshedilmediğinin) tespiti ile davacı ve davalı arasındaki çekişmenin giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, ......

            Mahkemece, çekişmenin esası incelenerek istem hüküm altına alınmıştır. Dava konusu taşınmazın, ... il merkezinde olduğu, kat mülkiyetinin kurulduğu görülmektedir. Davalılar davayı görecek mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu da savunmuştur. Gerçekten, HUMK.nun 8.maddesi hükmü uyarınca Sulh Mahkemeleri mamelek hukukundan doğan değer veya miktarı dava tarihine göre 5.490 YTL’yi geçmeyen davalara bakmakla görevlidir. Diğer yandan, görev kamu düzenine ilişkin olup ileri sürülmese de mahkemece kendiliğinden gözetilecek konular içindedir. Bu durumda yapılacak iş, yerinde keşif suretiyle dava konusunun dava tarihindeki değerini bilirkişiye buldurmak, bulunacak değer Sulh Mahkemesinin görev sınırları içinde kalıyorsa çekişmenin esasını incelemek, aksi halde görevsizlik kararı vermek olmalıdır. Bu yönlerin gözardı edilmesi suretiyle istemin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır....

              Tahsis kararı kişisel haklardan olup davacı bu kişisel hakka dayanarak çekişmenin giderilmesini istemektedir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre adli yargı görevlidir. Ne var ki; dosya içindeki belgelerden davacının, tahsis kararının iptaline ilişkin 17.03.2010 günlü belediye encümeni kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek iptali istemiyle ... İdare Mahkemesine dava açtığı ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece İdare Mahkemesindeki davanın kesinleşmesi beklenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Açıklanan bu yön gözardı edilerek idari yargının görevli olduğundan bahisle dava dilekçesinin reddi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 29.03.2011 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacı şirketin önceki abone şirket ile bir ilgisinin bulunmadığı ortaklarının farklı olduğu, kaçak su tutanaklarının davacının taşınmaza girmesinden önceki tarihe ait olduğu, davacının borcu bulunmadığı gerekçesiyle, davalının işyeri için su abonesi yapmamak suretiyle yarattığı çekişmenin davacı adına su aboneliği tesis edilmesi suretiyle giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına,15.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne, çekişmenin men’ine, davacı adına abonelik tesis edilmesine, davacının Gülderen Öğün adına olan geçmiş dönem borcundan sorumlu tutulmamasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış bu mahkemece dayanılan sözleşmelerdeki değerlere bakılarak görevsizlik kararı verilmiş, çekişmenin esası hakkındaki hükmü Sulh Hukuk Mahkemesi kurmuştur. Dava mamelek hukukundan kaynaklanan ferağ'a icbar suretiyle tescil istemine ilişkin olduğundan 28.9.2004 tarihinde açılan bu davadaki Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi 5.000 YTL. ile sınırlıdır. Buradaki dava değeri ise, muris ...,... 'dan dava konusu taşınmazlarda vaad borçlusu olan davalılara geçecek hisselerin dava tarihindeki değeridir. Bu yüzden mahkemece yerinde keşif yapılarak dava konusu hisselerin dava tarihindeki değeri saptanmalı, davayı görmeye Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olup olmadığı açığa kavuşturulmalı, kamu düzeninden olan ve resen gözetilmesi gereken görev hususu halledildikten sonra ya görevsizlik kararı verilmeli veya çekişmenin esası bundan sonra değerlendirilmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu